Dolar can yakacak

Amerikan Doları tam 10 yıl neredeyse hiç değer kazanmadı.

Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada yerel para birimleri karşısında değer yitirdi.

Dolar değer yitirdikçe aralarında Türkiye, Hindistan, Bulgaristan, Polonya ve Romanya gibi ülkelerde hayat da ucuzladı.

Özellikle doların neredeyse hiç artmamasından faydalanan yabancı yatırımcılar bu ülkelere akın etti.

Mesela Türkiye'ye 2007 yılında 1 milyar dolar sokup bununla hisse senedi, bono veya her hangi bir gayrimenkul alan yabancı yatırımcı 2012 yılının sonunda bile aynı kur ile dolarını aldı yerine koydu. Yıllarca kazancı da yine kendisine dolar bazında kâr kaldı.

Bulgaristan ve Hindistan gibi ülkeler bu bol ve ucuz dolar furyasından en akıllı yararlanan ülkeler oldu. Hindistan, ülkesini teknoloji üssüne çevirdi. Bulgaristan, tekstil ve daha bir çok dev markanın üretim merkezi oldu.

Herşey değişti

Ya Türkiye?

Çılgınca alışveriş yaptık. Dünyada 2.2 yılda bir olan akıllı telefon değişim süresi bizde 1.6 yıla kadar düştü. İş adamlarımız müteahhit oldu. Bol bol inşaat yaptılar. AVM'ler ve lüks siteler. Bütün bunlar Türkiye'ye giren ucuz Amerikan doları sayesinde oldu. Kira kadar aidat ödemesi olan konutlar banka kredisi ile peynir ekmek gibi satıldı. 400 bine alan kişi 1 yıl sonra 600 bin liraya alıcı buldu.

Türkiye'de konut fiyat artışı dünyada birinci oldu.

Bir gün her şey değişti.

Amerikan Merkez Bankası Başkanı ortaya çıkıp artık ucuz para yok. Para dağıtmayacağım dedi. Bunu söylediğinde tarih 2013 Mart ayıydı.

İşte o an Türkiye'de de her şey değişti. Amerikan Doları 10 yıl aradan sonra değer kazanmaya başladı.

Hemen arkasından tarihe geçen Gezi olayları oldu. Hükümet doların Gezi olaylarından dolayı yükseldiğini söyledi. Oysa Amerikan Doları 1.5 ay önce yükselmeye başlamıştı. Ama halk o gün için bu bahaneyi makul ve inandırıcı buldu.

Dolar yükselmeye devam etti.

Her yükselişin arkasında bir bahane bulundu.

Geldik Kasım 2016'ya. 1 Amerikan Doları Cuma günü itibariyle 3.270 liradan işlem görüyor. 1.300 liradan bugünkü rakama geldi ve Türkiye'de insanlar halen olayın ciddiyetini anlayamadı.

Doların yükselmesi demek Türkiye gibi ülkeler için kriz demek, işsizlik demek en önemlisi fakirlik demek.

Ekonomi yönetimi tarafında halen olumlu bir bakış açısı vardı.

Tıpkı doların 2 lirayı gördüğü an Merkez Bankası Başkanı'nın 1.70'e gelebileceğini ima eden konuşması gibi.

Dolar, bir Amerikan politikası gereği yükseliyor.

Yükseldikçe Türkiye'yi sıkıntıya sokuyor.

Yüzlerce değil binlerce şirket kepenk kapattı. Bankaya olan borçlarını ödeyemiyor. Bankaların yasal takiplerinde büyük artış var.

Özel sektörün yurt dışına 300 milyar dolar borcu var. Artan her 100 lira, borcun maliyetini 100 milyar Türk Lirası artırıyor. Şirketlerin bu borcu ödeme olasılığı git gide azalıyor. Çare olarak binlerce çalışanını kapının önüne koyma olarak görüyorlar.

Hazırlıklı olun

Türkiye'de halk hâlâ yaşanan krizin boyutunun farkında değil.

Filan banka faiz oranlarını 0.4 puan düşürdü diye ev ve araba kuyruğunda. Doların daha da yükselmesi halinde işsiz kalacağını, hayatın daha da pahalanıp fakirleşeceğinin hesabını kitabını yapmıyor.

Yazarın Diğer Yazıları