Doğunun uygar kenti: KARS
Perşembe günü bir gazetenin manşetinde bir Hakimin, Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından bir yılda üç kez sürüldüğü haberi yer aldı. En son sürüldüğü yer ise ''Kars'' olarak belirtildi.
Gerçekte ise Kars bir sürgün şehri değil bir ödüllendirme şehridir.
Kars'ın girişinde, ''Doğunun Uygar Kenti Kars'' diye yazar. Bu yazıyı Kars Eski Belediye Başkanı ve gerçekten Kars'ın bir kültür Merkezi olmasına çok emek veren Naif Alibeyoğlu yazdırmıştı. O dönemde her yıl Kars'ta Kent Kurultayları yapılırdı. Kent Kurultaylarının yapılmasında, Karsın Tarihi Mirasını Karslılardan daha fazla koruyan Metin Sözen ve Karslı çevreci rahmetli Oktay Ekinci'nin büyük emeği oluyordu.
Zaten şehre girdikten sonra Kars'ın yalnız doğunun değil, Türkiye'nin en uygar kenti olduğu kolayca anlaşılıyor. Kars Kafkasya bölgesinin özelliklerini taşıyan bir şehrimizdir.. Avrupa kültürünü Kafkasya üzerinden almıştır.
1960 öncesi Lise yıllarımızda, Kars'ta kolordu vardı. Bizimle lisede okuyan Subay çocukları ''Karsa ağlayarak geldik. Karsta yaşadıktan sonra giderken daha çok ağlayacağız. Çünkü Kars'ta insani değerler, sosyal ilişkiler, şehir ve caddelerin güzelliği ve doğal imkanlarını başka bir şehirde yaşamadık." diyorlardı.
Yine o yıllarda İstanbul'dan gelen bir subay çocuğuyla birlikte vitrinlere bakarken, İstanbul'da bu kadar güzel vitrinler görmedim demişti.
Bu günde Kars'a her gidenler aynı kanaattedir. Söz gelimi 11.9.2018 sabah gezi rehberinde ''Kars, tarihi, kültürü ve eşsiz güzellikleriyle ünlü bir coğrafya. Sıcakkanlı ve misafirperver insanları, leziz yemekleri ile Kars, herkesin görmesi ve gezmesi gereken şehirlerden biridir.'' diyor.
Aslında Yaz - kış Karsa giden Doğu Ekspresi'nde biletlerin aylar önce bitmesi ve Kars otellerinin dolu olması, tartışmasız olarak ve daha net bir şekilde Kars'ın hikayesini yansıtıyor.
Kars dışındaki Karslı'lar da , Kars'a dönük en iyi hizmeti yaptı ve yapıyorlar. Söz gelimi 1992 yılında ben ve bazı arkadaşlarım, ''Kars Ardahan ve Iğdır Eğitim ve Kalkınma Vakfı''nı kurduk. Bu vakıf doğrudan hayır severler bularak veya üyelerin birçoğu, başta Üniversiteler olmak üzere Kars'ta, Ardahan'da ve ilçelerde ve yurtlar, okullar, öğretmen evleri, parklar yaptı ve yaptırdı. Vakıf Birçok projeye imza attı. Her yıl bin kadar öğrenciye burs veriyor. Yaptıklarını da reklam etmiyor. Dahası bu vakfı her zaman istisnasız siyasetin üstünde tuttuk.
Kars Tarihi ve kültürel Mirasları yanında ekonomik imkanları da yüksek olan bir il'dir. Yeni İpek Yolu olarak, Avrupa'dan Çin'e uzanan Kars-Tiflis Demiryolu, Aktaş sınır kapısı, bu imkanları daha çok artırdı.
2004 Yılında Kars-Ardahan ve Iğdır Eğitim ve Kalkınma Vakfı olarak bölgenin kalkınma sempozyumunda Tarım Bakanı'nı da davet ettik ve bir proje önerdik: ''Kars-Ardahan Organik Tarım Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi'' kurulması projesi.
Projenin iki ayağı vardı… Birisi organik tarım yapılacak bir bölgenin seçilmesi ve kooperatif kurulması… İkincisi o dönemde bu tür projeleri destekleyen Avrupa Birliği Fonları ile Organik üretim tesislerinin kurulması.
Bu proje hem çiftçinin malının gerçek değerde satılmasını, hem organik ürünler üretilmesi ve bunların ihracatını mümkün kılacak bir projeydi. O zamanki Tarım Bakanı Mehdi Eker de bunu benimsemişti. 5 yıl sonra Kars'a giden Tarım Bakanı Eker, bu projeyi başlatacağını söylemişti ve fakat proje sahibi olarak bu girişimden bizim haberimiz olmamıştı.
Kars ve Karslı kalkınmanın gereğini yapıyor… Yapılması gereken hükümetin popülizmden uzak durarak bu projeleri hayata geçirmesidir.