Doğu kalkınması nasıl sağlanır?
Ekonomi sloganı kabul etmez. Ekonomik çözümler, koltuk altına sıkışmış bir balona benzer. Tek bir önlemle balonun tek tarafına basmış olursunuz. Bastırılan taraf iner, diğer taraf şişer. Balonun havasını almak istiyorsanız her taraftan bastırmak veya havasını boşlatmak zorundasınız.
Doğu kalkınması için yalnızca kimin yatırım yapacağını tartışmak yetmez. Bu yatırımların makro politikalarla da uyumlu olması gerekir.
1963 yılından bugüne kadar, Doğu ve Güneydoğu kalkınması ile ilgili
DPT tarafından, 1964 Keban Planı, 1989 Güney Doğu Anadolu Projesi,
Doğu Anadolu kalkınma planı yapıldı. Ancak sonuç alınmadı. Çünkü bugünkü hükümet bu bölgelerde kamu yatırımlarının yapılmasını uygun bulmuyor. Özel sektör yapsın diyor...
Oysa ki bu bölgelerde özel sektörün yatırım yapması için aşağıdaki şartların oluşması gerekir.
* Terörün önlenmesi, yatırım ortamının oluşturulması şarttır.
* Kamunun altyapı yatırımlarını tamamlaması gerekir. Aksi halde özel sektör altyapı yatırımı olmadan yatırım yapmaz.
* Özel yatırım teşvikleri yapılmalı ve bu teşvikler yatırımların tamamlanmasına bağlı olarak nakit olarak verilmelidir.
* AB destekli bölgesel kalkınma programlarının siyaset dışında tutulması gerekir. En uygunu bu programların bölgelerdeki sanayi ve ticaret odaları, ziraat odaları ve borsalar tarafından ortak organize edilmesidir. Hükümet AB destekli bölgesel kalkınma programlarında, siyasi tercihlere göre dağıtım yapıyor.
* Nihayet Devletin bu bölgelerde özelliği olan kaynaklar için yatırım yaparak öncülük etmesi gerekir.
* Ayrıca bu önlemlerin, ekonomik ve sosyal yapıyı ve istikrarı gözeten bir özel makro plan içinde koordine edilmesi gerekir.
Devletin bu bölgelerde yatırım yapıp yapmaması tartışılan konuların başında geliyor.
TÜİK, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre, 2009 yılında illerin nüfus artış hızını açıkladı. 9 ilde nüfus binde 6’nın üstünde azaldı. Bu illerden Tunceli’de nüfus binde 39.98 ve Ardahan’da nüfus binde 39.96, Kars’ta binde 18.08 ve Mardin’de 17.26 oranında azaldı.
Bu illerin kalkınması için hükümetin öncülük etmesi ve doğal ve beşeri imkanlarını ve zenginliklerini harekete geçirmesi gerekir.
Bu illerde elverişli yatırım konularında, devlet yatırım yapmalı ve bu yatırımlarda o yörede oturanlar çalışmalıdır. Bu yatırımlarda çalışanlar maaşlarının dörtte birini vererek bu fabrikalara ortak olabilir. Zaman içinde devletin payı tamamıyla yöre halkına geçmiş olur.
Söz konusu 9 ilde aşağıdaki yatırımlar yapılabilir.
* Tunceli’de kaynak suyu imkanları var. Güneydoğu ve Orta Doğu’ya hitap eden bir içme suyu tesisi kurulabilir.
* Ardahan ve Kars’ta ortak, organik tarım ve hayvancılık organize bölgesi kurulabilir. Organik hayvan ürünleri üretim tesisi yapılabilir.
* Mardin’de sanatkar fazladır. Örme eşya sektöründe ihracat potansiyeli var. Yatırım yapılabilir.
* Bayburt’ta, Bayburt taşı işleme tesisleri kurulabilir.
* Çorum’da, nohut ürünleri işleme fabrikası kurulabilir.
* Hakkari’de, deri işleme ve ürünleri tesisleri kurulabilir.
* Artvin’de Kafkas arısı üretimi ve organik bal üretim tesisleri yapılabilir.