Dizi ihracatı
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, “Bu iş böyle gitmez. Bir iPhone için 1 ton demir ihracatı yapıyoruz” dedi.
Hani ilkokulda çocukların kendi aralarında şaka soruları vardır ya, “1 ton demir mi yoksa 1 ton pamuk mu ağır” diye.
Onun gibi bir şey.
1 ton demir mi çok kazandırıyor 180 gramlık iPhone mi?
Tam bu tartışmalar sürerken, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi büyük bir üzüntü ile Mayıs ayı ihracat rakamlarını açıkladı. İhracat yüzde 19 düşmüştü. Son 4 aydır sürekli bir düşüş trendi sadece TİM Başkanı Büyükekşi’nin değil tüm ihracatçıların moralini bozdu.
Türkiye’nin ihracatının düşmesinde 3 etken var. Birincisi kurlar, ikincisi Türkiye’nin komşularla olan dış politikası ve Avrupa’da yaşanan büyük ekonomik durgunluk. Bütün bunlar birleşince Türkiye’nin ihracatı resmen bitiyor.
Coğrafya olarak hassas bir noktadayız. Bölgemizde kavgalar ve savaşlar neredeyse hiç eksik olmuyor.
Durum böyle olunca Türk ihracatçısı her 10 yılda bir mutlaka krize giriyor.
Bunun çaresi yok mu?
Bunun çaresini TİM de söylüyor ekonomistler de.
Katma değeri yüksek ürün ihraç etmeliyiz.
Tıpkı BTK Başkanı Tayfun Acarer’in söylediği gibi. 1 ton demir yerine bir iPhone.
Türkiye’nin şu an için iPhone gibi bir telefon üretecek teknolojisi maalesef yok. Yerli olduğu iddia edilen telefonlar ise tamamen Çin malı. Hatta yazılımı bile.
Dünyanın en büyük şirketi Apple’a baktığımızda o da iPhone’u Çin’de üretiyor. Ancak bu ürünü Ar-Ge ile paraya çeviriyor. Yoksa Çinlilerin iPhone’dan çok daha kaliteli telefonları var ama onlar sadece 100 dolara satılıyor. İPhone’u para yapan en önemli faktör Apple’ın geliştirdiği İOS yazılımı. İşte Türkiye bunu yapmıyor. Telefonu Çin’den al, Amerikalı’nınandroid yazılımını yükle ve üzerine sadece kendi markanı bas ve onu Türk malı diye sat.
Bu kendi kendini kandırmaktan başka bir şey değil.
Türkiye kendi yazılımını geliştirmeli. İşte o zaman biz de bir iPhone çıkartırız. Yoksa bu işler Ulaştırma Bakanı’nın eline Çinli telefonu verip “Türkiye’nin ilk yerli telefonu” diye basın toplantısı yapmakla olmaz.
Dizi ihracatı
Her ay ihracat rakamlarını farklı bir şehirde açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM bu kez ilginç bir yerde açıkladı.
İstanbul’da sadece 1.5 saat uzaklıkta İzmit’te Seka Film platosunda açıkladı. TİM buradan ihracatçıya “doğru ürün” mesajı verdi. Görsel ve işitsel hizmetler sektörü, hizmet ihracatında en fazla öne çıkan önemli bir sektör. Türkiye bu ihracattan tam 200 milyon dolarlık döviz geliri elde etti. Bu sektörün 2023 yılına kadar hedefi 1 milyar dolar. Türk dizileri şu an özellikle Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da çok tutuluyor. Türkiye iyi bir trend yakaladı.
Amerikan sinema sektörü Hollywood’un yılda 100 milyar dolarlık ihracat yaptığını düşünürsek bu sektörün ne kadar önemli olduğunu iyi anlamış oluruz. Türkiye madem kısa vadede katma değeri yüksek teknolojik ürün geliştiremiyor, o zaman tam bir açık hava müzesi halinde olan ülkemizi büyük bir film platosu haline dönüştürebiliriz.
Türkiye artık ihracat politikasını don-gömlek üzerine değil, her dönemde para edecek ürünler üzerine kurmalı.
Tıpkı dizi sektörünün yaptığı gibi.