Diyap Ağa’nın izindeki CHP’li belediye başkanı

Diyap Ağa, (1831 – 1935) Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde dünyaya geldi. Hamidiye Alaylarında milis komutan oldu.

Birinci Dünya Savaşı'nda Bitlis ve Siirt'in Rus işgalinden kurtulması için aşireti ile savaşa katıldı ve bu savaşlarda milislere komutanlık yaptı. Bu sıralarda ordu komutanı Mustafa Kemal Atatürk ile sıkı bir dostluk kurdu.

Kurtuluş Savaşı başladığında Erzurum ve Sivas kongrelerini destekledi. (1919)

Dersim'i Erzurum Kongresi'nde temsil etti. O dönemdeki Koçgiri İsyanı ve Şeyh Said İsyanına karşı çıktı. Şeyh Said'i bela olarak niteledi.

Mustafa Kemal Atatürk Diyap Ağanın 1. Dünya savaşı ve Kurtuluş savaşındaki mücadelesini takdir edip Diyap Ağaya milletvekilliği önerdi. Ankara’ya kurucu Meclis milletvekili olarak geldi 1920 – 1923 yılları arasında bu görevi sürdürdü.

Yunan işgali sırasında Meclis'in Kayseri'ye taşınması fikrine karşı çıktı ve meclis kürsüsünde şöyle dedi:

“Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga edip ölmeye mi? Eğer meclisi taşımak istiyorsanız buyurun gidin. Ama ben gidemem. Tek başıma bile olsam, bayrağım, dinim ve vatanım için son kurşunuma kadar savaşırım. Son kurşunu da kafama sıkarım. Bu böyle biline...”

1922 yılında Dersim'in vilayet olması için dilekçe verdi. Bu teklif Mustafa Kemal Atatürk desteği ile kabul edildi. Dersim ismini benimsediği için isminin değiştirilmemesini Mustafa Kemal Atatürk'ten rica etti ve isim değiştirilmedi.

CHP’li belediye başkanı

Ankara, İstanbul, İzmir başta millet ittifakının CHP’li belediye başkanlarının Korona Virüs ile mücadelesi iktidarı kızdırıyorsa da vatandaşlardan büyük destek görüyor.

Özgür medya Ekrem İmamoğlu’nu, Mansur Yavaş’ı, Tunç Soyer’i, Zeydan Karalar’ı, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i, Muhittin Böcek’i, Özlem Çerçioğlu’nu, Vahap Seçer’i ve diğerlerini gündeme getiriyor ama nüfusu birçok ilden büyük ilçeleri gözden kaçırıyor.

Şimdi başlık konumuza gelelim.

İşte sizlere tanıttığım Ata’mızın en önemli destekçilerinden, cumhuriyetimizin kurucularından Diyap Ağa’nın nesli bugün Ankara’nın Çankaya ilçesinde, belediye başkanı Alper Taşdelen ile sürüyor.

Korona Virüs nedeniyle Çankaya Belediyesinden gelen mail bilgilerini değerlendirince Alper Başkanın yaptıklarını takdir etmek bir yana sizlerle de paylaşmak gereğini duydum.

1989 – 1999 yıllarında 10 yıl Çankaya Belediye Başkanlığı yapan Doğan Taşdelen’in 1974 doğumlu oğlu Alper Başkanın yaptıklarını özetleyeyim:

60 bin litre dezenfektan kullanarak 3 bin 920 noktada;
Aile sağlığı merkezleri,
725 eczane,
Metro-otobüs durakları
455 taksi durağı, 2.535 taksi,
45 kamu kurumu,
252 polis koruma noktası,
71 PTT,
13 Okul,
114 Muhtarlık binası,
1 milyon metrekarelik park alanı
60 cadde, 68 sokak,
420 bin metrekarelik kaldırım
2.300 haneye temel gıda maddeleri ile sabun ve kolonyadan oluşan koli ulaştırıldı,
30.000 Ramazan kolisi ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaya başlandı,
Evde Kalanlara moral için 13 bin 500 haneye belediye üretimi 54.000 adet menekşeyi dağıtıldı,
65 yaş üstü 1.900 vatandaşın ihtiyaçları karşılanıyor,
Sokağa çıkma yasağı nedeniyle 48 bin vatandaşla iletişim kuruldu, ihtiyaçları karşılandı,
100 personel ve araçlarla 2.400 hanenin ekmek, ilaç ve alışveriş desteği verildi, verilmeye devam ediliyor,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediyesi olarak 100. Yılımızda çocuk kitapları serisi içeren 100.000 kitap armağan ettik,
Kapısına gittiğimiz her yurttaşımıza Türk Bayrağımızı armağan ediyoruz,
Sokak hayvanlarımızı da unutmadık. Her gün mahallelerimizde belirlenen besleme noktalarına kuru mama dağıtımı yapıyoruz.

Çocukluk yıllarından tanıdığım ve başkanlığının 2. Dönemini yürüten Alper Başkana sordum:

Birkaç cümle ile Çankayalılara mesaj verir misin?

Taşdelen dedi ki;

“Zor günleri dayanışma ve yardımlaşma ruhuyla aşacağız. Çankaya Belediyesi her yaştan her kesimden vatandaşın yanında, devletimizin ve milletimizin hizmetindedir.

Kimseyi aç açıkta ve tek başına bırakmayacağız.

Cumhuriyetimizin halkçı, sosyal demokrasinin dayanışmacı ve anayasanın sosyal devlet ilkesi ekseninde üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmek için seferber oluyoruz.

Çankaya’da hiç kimse yatağa aç girmeyecek, hiç kimse kendisini çaresiz hissetmeyecek. Çankaya’da hiç kimse yalnız değildir…”

Değerli okurlarım,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yurdun dört bir köşesinden Diyap Ağa gibi gelerek 100 yıl önce TBMM’yi kuran, istiklalimizi sağlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluşunda görev alan 2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ve tüm silah arkadaşlarını minnetle şükranla anıyorum.

İşte o neslin devam olan Alper Taşdelen gibi bugünün gençleri de Ata’mızın izinde ve milletin hizmetindeler.

Tebrikler Alper Taşdelen; Diyap Ağa ile de seninle de gurur duyuyorum…