Dış borç riski neden arttı?
Uluslar arası derecelendirme kuruluşu Ficth’in raporunda, Türkiye’nin ekonomik istikrarı için “Dış finansman yapısında Belirgin ve kalıcı bir düşüşün sağlanması” gerektiği belirtiliyor.
Bu ve benzer raporlar artmaya başladı. Birçok uluslar arası kuruluş bu konuya dikkat çekmeye başladı. Dış borç sorunu daha sık tartışıldığı için de, Borç verenler Türkiye ’nin mevcut dış borçlarını ödemekte sıkıntıya gireceğinden endişe etmektedir.
Hazine borç raporunda, 2014 üçüncü çeyrek Brüt borç stokunun 396.8 milyar dolar , Brüt dış borç stokunun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ya kabaca milli gelire oranının da yüzde 49.6 olduğu ifade ediliyor.
Dış borç stokunun Milli gelire oranı yüksek değil. Dış borcu risk haline getiren ekonomik sorunların ağırlaşmış ve ödeme kapasitesinin düşmüş olmasıdır.
1. Dış borçların çevrilmesi için Türkiye’nin gelir yaratması gerekir. Düşük büyüme nedeniyle Türkiye gelir yaratamıyor.
2. Dış borçları, yeni yatırım yapmak için almış olsaydık, ekonominin ödeme gücü daha yüksek olurdu. Bu yatırımlar kendi borcunu öderdi. Biz ise tüketim ve cari açık için dış borç aldık.
3. Bizim ekonominin dünyanın en kırılgan ekonomileri içinde olduğu ABD Merkez bankası FED, Avrupa Birliği ve IMF tarafından açıklandı. Türkiye ye borç verenler, bizi değil onları dinler. Mamafih, uluslar arası rating kuruluşları da, Türkiye’nin notunu yatırım yapılmaz ( Spekülatif ) veya yatırım yapılmaza en yakın sınırlarda tutuyorlar. (Aşağıdaki tablo )
4. İç ve dış siyasi sorunlar da kırılganlık yanında ülke riskini artırıyor. Ülke riski yüksek olunca, yeni dış borçları daha yüksek faizle ancak buluyoruz. Dış borç maliyetleri artıyor.
5. Bir yıl ve daha kısa vadeli dış borçların toplam dış borçlar içindeki payı yüksektir. Kur artışları, kısa vadeli dış borç maliyetlerini artırdı. 2914 yılında 166.8 milyar dolar kısa vadeli dış borç çevirmek zorundayız.
6. 2014’te yabancı sermaye girişi bir önceki yıla göre yüzde 27 oranında azaldı. 2013 yılında 70.4 milyar dolardan 2014 yılında 51,7 milyar dolara geriledi. Daha önemlisi, gelen doğrudan yatırım yabancı sermayesi, hazır ve karlı yatırımları satın almak için geliyor. Sıfırdan yatırım yapmadığı için, her yıl karını dışarıya transfer ediyor ve cari açığa neden oluyor.
7. Türkiye’nin döviz yaratma potansiyeli düşüktür. Enerjide dışa bağımlıdır. Son 10 yılda sanayi üretimi de dışa bağımlı oldu. Turizm gelirleri tek kaynağımızdır. Maalesef birçok belediyenin içki ruhsatlarını iptal etmesi veya zor vermesi, altın yumurtlayan tavuk olan Turizm sektörüne de darbe vurmaktadır.
8. Dış borçları ödemek için gelir artışı da yetmez. Ayrıca dövize ihtiyaç var. Merkez Bankasının elinde kullanacağı döviz rezervleri sınırlıdır. Toplam 130 milyar dolar rezervin yüzde 60’tan fazlası bankaların munzam karşılık dövizleridir.
Çözüm için önce siyasi iktidarın günübirlik ve günü kurtarma politikalarından vazgeçmesi gerekir.