Dilekçe verin memur olun!
İşçi ve memur açlık ile yoksulluk sınırı arasında can çekişirken milletin vekili aldığı o yüksek maaşla geçinememekten dem vuruyor.
Güler misin, ağlar mısın? Türkiye’nin hali maalesef aynen böyle. Asgari ücretin çok düşük olduğu ülkemizde, milletvekillerinin diğer işkollarına göre (siyaset artık bir işkolu olarak yorumlanıyor) gelir seviyesi üst sınırda bulunuyor. Milyonlarca işçi ve memur çok düşük maaşlarla ay başını getiremezken, milletin vekilleri olarak TBMM’ye gidenler, aldıkları aylık 8 bin 200 YTL ile
geçinemiyorlarmış?
Gazetelere yansıyan haberlere göre, AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy, Meclis Başkanı Köksal Toptan’dan vekil maaşlarına zam yapılmasını istemiş. Aksoy, kendisinin ve birçok milletvekilinin kredi kartı nedeniyle perişan durumda olduğunu söylemiş! Sayın vekilin iktidarda olan partisi değil mi, Türkiye’nin güllük gülistanlık olduğunu söyleyen? Bu millet çok iyi olan gelir durumunu (!) korumak ve o malum istikrarı korumak için oy vermedi mi? Şimdi çıkmış sayın vekil kendisi dert yanıyor. Peki o zaman bu AKP’nin inandırıcılığı nerde?
Veya şöyle bir tavsiyede bulunalım aylık 8 bin (milyar) 200 YTL (Milyon) ile geçinemeyen milletvekillerine. Malum partinizin üst yönetiminin çocukları iş bilir çocuklar. Hepsi de gemi veya gemicik alarak işini yüzdürüyor. Milletin vekili olarak onların yanında biraz durun, hem siz para kazanmanın yolunu öğrenin, hem de açlık ve yoksulluk sınırındaki milyonlarca insanın karnını doyuracak yolu öğretin. Ha, bu da olmadı. Ozaman sayın vekillerimiz dilekçe ile müracat ederek, herhangi bir memurluğa yatay geçiş yapmanın yolunu arasın. Malum, zamanımız ‘Hamili kart yakinimdir’ zamanı!!!
+++++
Primatın gazetesi küçülüyor!..
Radikal gazetesi, boyut küçültmeye doğru gidiyor. Sürekli zarar eden Doğan Grubu yayınları arasında başı çeken gazete Evrim Teorisi savunucu İsmet Berkan tarafından idare ediliyor. Radikal bundan sonra tabloid boy olacak.
Radikal’in bu tabloid boy örneği bin tane bastırılarak önemli isimlere dağıtılacak.
Alınan görüşlerden sonra, tabloid boyun
hayata geçmesi kesinleşecek. Gazete daha önce de büyük bir tenkisata gitmiş ve çok sayıda gazeteciyi işten çıkarmıştı.
+++++
Ama şehitlerden ’çıt’ yok
AKP yanlısı gazeteler, Başbakan Erdoğan’ın ABD’de, ’PKK’nın elinde top, tank var’ demesini, Amerika’ya meydan okuma olarak görüyor. Keşke Erdoğan ve yanakaları bu cesareti PKK inlerinin canileri ile birlikte imha edilmesi için gösterebilse!.. Ama nerde...
+++++
Fehmi’den alın haberi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlıgı ile bilinen Bilderbergci Fehmi Koru, devletin etkili ve yetkili kurumlarının bile bilmediği haberlerle gündeme damgasını vuruyor. Köşesinde sık sık ’mahalle kabadayısı’ yakıştırmasıyla meydan okuyan Koru, Hem Abdullah Gül’ün hem de henüz ABD’den dönmeyen Başbakan Erdoğan’ın Ekim ayı içinde yeniden bu ülkeye gideceklerini iddia etti. Fehmi Koru’ya göre, Bush önce Erdoğan’a randevu verdi ardından da Abdullah Gül’ü kabul edecek. Böylelikle ABD, Cumhurbaşkanı yerine BOP Eş Başkanı’na öncelik vermiş olduğunu diplomatik bir yolla duyurmuş oluyor. Tabii bütün bu bilgiler Fehmi Koru’nun aktardığı kadar biliniyor. Kapalı kapılar ardında nelerin yaşandığı Koru’nun sırrı olarak duruyor. Erdoğan’la ABD’de bir hafta geçiren Yenişafak yazarının, dışişlerinin bile bilmediği bilgilerle adını duyurması, ‘Fehmi’den al haberi’ dedirtmeye başladı. Özellikle yeni imaj çalışması kapsamında bıyıklarından kurtulan Koru’nun bu tür çıkışlarla Türkiye’de adından sıkça söz ettireceği de ifade ediliyor.
+++++
TMSF, Aslı’yı işten çıkardı
Sabah gazetesi Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş’ın görevine son verildi. Aydıntaşbaş’ın işten çıkarıldığı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akif Yaşin ve Medya Grup Başkanı Yavuz Onursal tarafından e-maille çalışanlara bildirildi. İnternet sitelerine göre Aslı Aydıntaşbaş’ın görevden alınmasının altında, gazetenin ekonomi yazarı Okan Müderrisoğlu’nun Temsilci Yardımcılığı’na getirilmesinin bulunduğu belirtiliyor. Ancak Müderrisoğlu’nun bu atanmasından ne gazetenin Yayın Yönetmeni Ergun Babahan’ın ne de Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş’ın haberi vardı.
+++++
GÜNÜN TESPİTİ
Öyle diyor!
YETERİNCE tartışıp, hepimizin desteğini alacak bir anayasa yapamazsak, bu anayasa huzur yerine huzursuzluk getirir.
* Ertuğrul Özkök (Hürriyet)
+++++
GÜNÜN SÖZÜ
Ücret
İKİNCİ Cumhuriyetçiler “ilk 11” lerini açıklamış!
Yakında transfer ücretlerini de öğreniriz herhalde...
* Arif Ayhan (Milliyet)
+++++
Hürriyet
Yalçın Doğan
Dalga geçer gibi
En yetkili ağızlardan birinden, özel sohbetimiz sırasında duyduğum söz, her geçen gün biraz daha doğrulanıyor. Halen Türkiye’nin en etkin görevlerinden birini yürüten o yetkilinin sözü şöyle:
“Amerika müttefikimiz gibi değil de, bize düşmanmış gibi davranıyor, Türkiye’nin belini doğrultmasını sanki hiç istemiyor.”
Türkiye’nin dün Irak’la terörle mücadele adı altında imzaladığı anlaşma tam bir skandal. En kritik konu, Türkiye aleyhine sonuçlanıyor. Anlaşmadan sıcak takip maddesi çıkartılıyor. Hukuken imkansız hale geliyor.
Anlaşmanın imzalanması zaten bu madde için uzuyor. Sonunda, Amerikan baskısıyla, Türkiye sınır ötesi operasyon hakkından vazgeçtiğini dünyaya ilan ediyor. O etkili ve yetkili makamın sözlerini ister istemez bir kez daha anımsıyorum.
Askerler aylardır, sınır ötesi operasyon, diye bas bas bağırıyor. Her kapalı toplantıda, her açık fırsatta. Sınır ötesi operasyon olmadan, PKK ile mücadele güç. AKP iktidarı Amerika’ya boyun eğiyor. Çünkü, Amerika bastırıyor. Böylece, askerin sınır ötesi operasyon sözleri askıda kalıyor.
+++++
Milliyet
Melih Aşık
Anayasa curcunası
AKP’nin anayasa saldırısı ortalığı birbirine kattı. 1982 Anayasası’nı yetersiz bulanlar dahil herkes mevcut Anayasa’nın arkasına geçti. Çünkü Anayasa’ya saldıranların daha özgürlükçü, daha demokrat bir anayasa yapmak niyetinde olmadıkları anlaşıldı.
Amaçları ortada: “Özgürlükleri genişletiyorum adı altında dinci örgütlenme özgürlüğünü genişletmek, imam hatiplerin önünü açmak, Kemalizmi Anayasa’dan çıkarmak, laiklik tanımının içini boşaltmak, yargı ve üniversiteleri siyasi denetime sokmak vb...” Türk - İş’ten DİSK’e, TİSK’ten TOBB’a, TMMOB’dan TÜSİAD’a kadar yüz binlerce çalışan ve işadamını temsil eden meslek kuruluşları AKP’nin bir sivil ve özgürlükçü anayasa yapma niyetinde olmadığını kavradılar.
O yüzden bu kuruluşların kimi kendince anayasa hazırlatıyor, kimi öneri paketi düzenliyor... Bizce yanlış yapıyorlar... Niyet ve hedefleri demokrasi olmayan insanlarla hangi anayasa çalışmasına girilebilir.
TBMM’de bütün önerilere son noktayı onlar koyacağına göre... Siz onların hoşuna gitmeyecek bir madde sokabilir misiniz anayasaya? TBMM’den giden metni veto edecek bir cumhurbaşkanınız var mı? Söylenmesi gereken, “Bu iş ancak bir kurucu meclisle yapılır, biz bu işte yokuz” demektir...
+++++
Cumhuriyet
Mümtaz Soysal
Yavrusu kaçırılmışlık
AB Konseyi, Türkiye’yi tam üyelik adaylığından neredeyse resmen çıkardığı gibi, sikke basarken, yani Avro’nun madenisini yapan darphanelerinde para üzerindeki haritadan da siliverdi. Haydi bunları sonuçta tam üye olamayacağı Birliğin kodaman üyelerince de söylenmiş bir “sözde aday”a reva görülebilecek “muamele” sayarak sineye çekelim ama, Kıbrıs’a yapılana ne dersiniz? Onu da para üzerindeki haritaya sığdırmak için yaklaşık 400 kilometre kadar batıya, Girit yakınlarına çekmişler. Kıbrıs’a ya da şimdilik en azından Kuzey Kıbrıs’a “yavru vatan” demiyor muyuz?
Bilen bilir: Sikke basmak, tarihte ve hukukta egemenlik timsali sayıldığı için, bununla ilgili sorunlar yüzünden savaşlara girilip canlar verildiği bile olmuştur. Önemli olan, bu gülünç zorbalığı “Kıbrıs Cumhuriyeti” denen bir yönetimin ve Yunanistan’ın yaygara koparmasından çekindikleri için yapmış olmalarıdır. Onlar yaygara koparabiliyorlarsa, KKTC ile Ankara’nın susması daha da yanlış olur. Kuzey Lefkoşa’daki yönetim, şiddetle protesto etmeli ve Türkiye de bunu desteklemeli.