Devletsiz BES ne olur?
Ona kısaca BES diyorlar. Açılımı Bireysel Emeklilik Sistemi. Bütün dünyada yaygın olan ve ülkemizde bir türlü dikiş tutturamayan bireysel emeklilik sigorta sistemi, yılbaşından bu yana devletin desteği ile adeta altın dönemini yaşıyor.
Haftada bir tane bile zor Bireysel Emeklilik Sigortası satan acentelerin satışları, devletin ödenen her liraya yüzde 25 de katkı yapması ile patladı.
Patladı kelimesi biraz abartılı kalıyor ama Türkiye için gelinen rakamlar çok ciddi.
Şu ana kadar 3 milyon 300 binin üzerinde bir katılım var. Bu katılım 75 milyon nüfuslu bir ülkede çok düşük bir rakammış gibi görünse de geçen yıl rakamın 2 milyonun bile altında olduğu dikkate alınınca önemi artıyor.
Yani özetle şunu söyleyebiliriz:
Bireysel Emeklilik Sistemi’ni ateşleyen devlet ve verdiği yüzde 25’lik katkı oldu.
Sorunlar ve yanlışlar
Bireysel emekliliğin Türkiye’de halen istenilen seviyede olmamasının nedeni olarak halkın sigorta şirketlerine güvenmemesi gösteriliyor.
Yıllarca bu tarz sigortalar satan şirketler, vatandaşlara enflasyonun altında oldukça komik rakamlar ödediler. Bu da sistemi ciddi anlamda güvensiz hale getirdi.
Şimdi ise sıkı denetimler var. Devletin eli, sigorta şirketlerinin üzerinde. Ancak her şeye rağmen yine ciddi yanlışlar var.
Bu yanlışların başında ise Bireysel Emeklilik Sigortası satış yöntemi. Şu anda satışın tamamına yakını, bankalar aracılığı ile yapılmakta. Bankalar bu işten ciddi komisyon aldığından personele yüksek satış hedefi veriliyor. Bu da satış kalitesini düşürüyor.
Banka personeli sistemi doğru dürüst anlatıp, doğru hedef kitleye yönelmek yerine, hedefini tutturmak için 100 liralık zoraki satışlar yaptırıyor. En fazla bu zorakilik, kredi almak için bankaya gelenlerde yaşanıyor.
Bireysel satış uzmanı kendisinden konut veya ihtiyaç kredisi almaya gelen vatandaşa, kredisinin daha kolay onaylanması için 100 liralık bireysel emeklilik sigortası yaptırmasını istiyor. 100 lirayı önemli bir rakam olarak görmeyen vatandaş, zoraki kabul ediyor.
Bir de yapılan bir başka yanlış olarak, devlet katkısı anlatılıyor. Devlet katkısının tamamını alabilmek için en az 10 yıl prim ödemek ve ayrılırken de 56 yaşını doldurmuş olmak gerekiyor. Bu şartları doldurmadan ayrılanlar ancak 3 yıl sonra ayrıldığında devletin katkısının yüzde 15’ini geri alabiliyorlar.
Satıcı bunu anlatmayarak istediği zaman çıkınca devlet katkısını alabileceği şeklinde yanlış bilgi veriyor.
Bugün bireysel emeklilikte en çok tartışılan konu da bu oluyor.
Ya devlet keser ise?
Bireysel emeklilik sisteminde devlet yüzde 25 katkıyı yılbaşından bu yana aralıksız ödüyor. Ancak devletin daha ne kadar ödeyeceği net olarak bilinmiyor. Bireysel emeklilik şirketlerinin, satışlarını, sadece devlet katkısına sırtlarını dayayarak yapması, sistem için büyük tehlike oluşturuyor. Tüm tanıtım ve reklamlar devlet katkısına yönelik. Yani hiç bir şirket “biz bu kadar kazandırıyoruz” demiyor, sadece devlet katkısını anlatıyor. Devletin bu katkıyı kesmesi halinde büyük bir çöküş olabileceği de öne sürülüyor.