Devletin gücü
Geçen haftanın en çok konuşulan konuları arasında yine bankalar ve sigorta şirketleri var.
Ankara'ya banka yöneticileri çağrıldı ve uyarıldı:
Sakın faiz yarışına girmeyin.
Banka yöneticileri tamam dedi.
Faizler yükselmeye devam etti. 30 gün ve üstü vadede faiz oranı yüzde 15'e ulaştı.
Bankalar piyasadan aylık yüzde 15 ile para toplarsa bunu vatandaşa kredi olarak kaçtan satması lazım?
Hesap kitap ortada.
Hükümet neden faizler düşsün istiyor?
Vatandaş daha çok kredi çeksin ev, araba alsın tatil yapsın gırtlağa kadar borçlansın ama her şey yolunda gözüksün.
İyi de Türkiye son 10 yıldır borçlanıyor ve artık halkın da borçlanacağı gücü kalmadı.
Alınan konut ve ihtiyaç kredilerine bakarsanız toplumun büyük bölümünün geleceğinin banka ipoteği altında olduğunu görürsünüz.
Gelelim bankalar neden hükümeti dinlemiyor?
Bankalar kimi dinliyor ki?
Bu ülkenin koskoca Cumhurbaşkanı'nı dinlediler mi?
Cumhurbaşkanı defalarca bankaları uyardı. Ne oldu? Faizler yükselmeye devam etti.
Faizlerin yükselişinde bankaların aslında yapacağı fazla bir şey yok.
Piyasada para yok. Yurt dışından para bulmak istiyorlar orada da itibar yok! Türkiye riskli görünüyor. O halde yapılacak bir şey yok. Mecburlar ihtiyacı olan parayı daha yüksek faizle bulmaya.
Tabii ki bir de olayın başka boyutu var. Bankaların başına buyrukluğu.
Yabancıların kontrolündeki bankalar dünyanın hiç bir ülkesinde olmadığı kadar başına buyruk hareket ediyor.
Bankalar, Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit ediyor. Krizle gözünü korkutuyor.
"Ben zarar edersem Türkiye'de kriz çıkar" tehdidi bankaların silahı olmuş durumda.
Kaç haftadır bankaların sigorta vurgununu yazıyorum.
Bankalar tüketici kredisi alana hayat sigortasının dışında saçma sapan hiç bir zaman riske dönüşmeyecek sigorta poliçelerini zorla satıyor. Araç ve konut alımında bu sigorta sayısı 4'e çıkıyor.
Bunun belgelerini yayınladım.
Ne oldu?
Koca bir hiç. Bu bankalar yoluna devam ediyor. Hükümet halen küsurat faiz oranlarına takılmış durumda. Kredinin maliyetini bu saçma sapan zoraki poliçeler yükseltiyor. Hazine garantili KGF kredilerinde 30-40 bin liralık sigorta poliçeleri kesildi. Onun da belgesini yayınladım.
Artık vatandaşlar banka şubelerine gitmeye korkar hale geldi. Gidenler ise çaresizlikten gidiyor. O kapıdan içeri girdiğin an soygun başlıyor.
Tüm bunlar olurken banka yöneticilerini Ankara'ya çağırıp "faizleri düşürün" demek biraz saçma kalıyor.
Bankalar bu hükümetin yumuşak karnıdır ve bunların üzerinde hiç bir gücü kudreti yoktur.
Bunca belgeye rağmen şu sigorta vurgununun durdurulamaması da bunun en büyük göstergesidir.