Devlet yönetimi zafiyet ve yanlış kaldırmaz
İçişleri Bakanı Habur’un bir yol kazası olduğunu açıkladıktan sonra “Sayın Baykal siyasi hayatındaki en büyük hatayı bu konuda yaptı. Habur olayını en ajite ederek takdim eden Baykal olmuştur. Velev ki biz hata yaptık. Bunu ajite ettirici şekilde takdim ettin de ne oldu?” diyor.
Her şeyden önce, terörle mücadelede hükümetin hata toleransı sıfırdır... Çünkü hükümetin yaptığı bir hata, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü, toplumun geleceğini doğrudan etkiler. Mal alıp satmıyorsun ki hata yaptığında zarar etmekle kalasın... Senin bir hatan, bir milletin, bir ülkenin geleceğini karartabilir.
Kaldı ki uygulamada hükümetin açılımı PKK’nın toparlanmasına yol açtı. Açılımdan sonra, ABD’nin Orta Doğu Projesinin taşeronlarını cesaretlenirdi. Bu taşeronlar açık açık “birlikte yaşayabilir miyiz?” sorusunu sorarak, milletin kafasını karıştırmaya başladılar.
İçişleri Bakanının, Deniz Baykal’ın söylediklerini anlamamış olduğu görülüyor.
İstanbul İl kongresinde açılım konusunda Deniz Baykal, “Açılım politikasına medya, iş dünyası, ABD ve AB destek verdi. Bir CHP yok. Hadi uygulayın da bir görelim bakalım” demişti.
Deniz Baykal, Habur için de ülkenin hukuk düzenini savunmuştu... İstanbul il kongresinde dedikleri “Bir devlet düzeni tasavvur ediniz, İçişleri Bakanı çıkıyor, o zamanki DTP’lilere ’hakimleri ayarladık, Habur dan gelenlere hiçbir şey olmayacak, girecekler’diyor. ’Hakimleri ayarladık’ ne demek? Hakimleri ayarlamak ne demek? Hakimleri kim ayarlıyor? İçişleri Bakanı mı ayarlıyor? İçişleri Bakanını kim ayarlıyor? Bu nasıl ayarlanıyor?” şeklindeydi.
Yine Habur olayı için Deniz Baykal, “Olayların akışına bakınca, olayların akışını hukuka sığdırmak mümkün değil. Yani hukukun içinde, ’ben PKK’ya üyeyim. Beni buraya Öcalan gönderdi. İşte mektubu’diyerek gelen birisinin, TCK’nın 221. maddesine yerleştirilerek serbest bırakılmasını, ayarlama söz konusu değilse hukukun içine sığdırmak nasıl mümkündür?” diye konuşmuştu.
Habur, açılımın en önemli ayağıdır... İçişleri Bakanı yanlış yaptığını açıkladı... Kim haklı çıktı? Deniz Baykal... Deniz Baykal açılım için uygulaması yok derken, 50 yıllık birikimini, devlet adamlığını ve vatanseverliğinin verdiği sorumluluk bilinci ile konuşmuştu.
Başbakan ve Hükümet eğer akıllı davranıp Deniz Baykal’a kulak vermiş olsalardı, terör bu kadar tırmanmazdı?
AKP hükümeti, açılım diyerek, terör sorununu değil, oy potansiyelini artırmak istemiştir. Zira gerçekte PKK terörü ile Kürt sorunu çok farklıdır. Kürtler de PKK’dan rahatsızdır. Zira Kürt kökenli olanlar da terörün ülke kalkınmasına zarar verdiğini iyi bilirler.
Terörle mücadele için önce siyasi iktidarın bu görev bilincinde olması gerekir. Bu anlamda terörle mücadelede, açılım falan diyerek, bu konuyu iç politika aracı yapmaktan vazgeçmesi gerekir.
Deniz Baykal geçenlerde Antalya’da, “Terörle mücadeleyi günlük siyasi sürtüşme konusu yapmamak gerektiğini belirterek, toplum, terörle mücadelenin sahiplenildiğini görmek, siyasetçilerin de destek verdiğini bilmek ister” dedi.
İçişleri Bakanı, Baykal’a çatmak yerine bu defa akıllı olup, Baykal’ı dinlemelidir.