Demokrasiye sıkılmış kurşun!..
Başbakan Erdoğan yargı kararını
yorumladı:
“Bu demokrasiye sıkılmış kurşun!”
*
“Önümüzdeki günlerde bu kararın hukuki boyutu tartışılacak.”
*
Müslüman Başbakan, yapılan haksızlığa karşı susup, “dilsiz şeytan” olmak istemedi ve devam etti:
“Nerede yargı bağımsızlığı? Nerede kaldı hukukun üstünlüğü?”
*
“Mahkemenin kararını, kendi beklentileri doğrultusunda etkilemeye çalıştılar. Ama benim milletim bunların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor ve bunun hesabını soracaktır.”
*
“Millet bunun hesabını sandıklarda verecek!”
*
“Türkiye için, demokrasi için çok çirkin bir yaklaşım.”
*
“Biz millete tepeden bakmadık. Muhaliflerimizin hasım gibi kışkırtıcı beyanları karşısında halkın sesini duymaya çalıştık.”
*
“Adalet terazisine konan taşları ayıklaya ayıklaya geldik.”
*
“Türkiye’de huzur iklimini baltalayacak hiçbir çaba benim milletimden destek görmeyecek. Biz baldıran zehri içtik.”
*
“Millet iradesinin tecellisini bekleme zamanıdır diyoruz. Bunun için seçim, bunun için sandık diyoruz.”
*
*
“Biz insanı yücelttik ki, devlet yücelsin anlayışıyla, onun huzurunu sağlayacak bu yola başımızı koyduk. Çünkü hedef insandır. Her şey araçtır. İnsanın mutluluğu araçtır. Bunu bilmek zorundasınız.
Tüm sistemler araçtır, dinler de araçtır. Kimse dini amaç haline getirme gayreti içerisine girmesin.”
*
“Bu dönem kimse bizden ayrımcılık görmemiştir. İş dünyamız bunu en iyi görenler arasındadır.”
*
“Hak ve özgürlükler hepimize lazım.”
*
“Kimsenin yüzüne bakamayacak hale gelirsiniz dedik. İşte bugün o gündür.”
*
O gün, 2 Mayıs 2007 idi.
Bugün, 6 Ağustos 2013.
*
Dün, AKP’nin “Özel Yetkili Mahkemesi”, Türk Ordusu’nun fiili başkomutanına (Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a) “idam cezası” verdi. (İdam cezaları kaldırıldığı için karşılığı olan “Ağırlaştırılmış Müebbet” dendi.)
Bu, terör örgütü PKK’nın başı Abdullah Öcalan’a verilen cezanın aynısı.
Ergenekon’un “savcısıyım” diyen Başbakanın, dününü ve bugününü biliyoruz.
Bakalım “yarınki” sözü ne olacak?