Demokrasi paketi demokrasi ayıbı ile açıklandı

Demokrasi ve özgürlük insan doğasında var... Ne var ki bunu elde etmek için insanlık tarihi ağır bedeller ödemiştir. Buna rağmen bugün bile demokrasinin tanımı tartışma konusudur. Çünkü siyasi iktidarlar ve liderler özgürlük ve demokrasiyi hep kendi kafalarındaki çizgide görmek eğilimindedir.
Söz gelimi türbanı bir özgürlük sorunu olarak görenlerin, şortla gezen hanımlara tepkisi varsa bunun kıyafet özgürlüğü ile bir ilgisi yoktur. Kendi anlayışlarını empoze etmek gayreti vardır. Eğer toplumsal saygı ve düzen olarak düşünürseniz, türbanın da toplumsal düzeni bozduğuna dair, İnsan Hakları Mahkemeleri ve Fransa’da mahkeme kararları vardır. Özetle demokrasilerde, kıyafet özgürlüğüne tek taraflı bakılmaz.
Bizim gibi demokrasinin yeni geliştiği ülkelerde, iktidarın ve muhalefetin demokrasiyi farklı tarif etmeleri, uygulamada tam demokrasi tecrübesi yaşanmadığı için ortaya çıkmıştır. Paralel olarak her siyasi parti de, topluma kendi anlayışını demokrasi olarak empoze etmek istemektedir.
Siyasi partilerin kendi görüşlerini haklı çıkartmak için farklı
demokrasi tanımını kullanmaları gerçekte genel bir kavram olan demokrasinin Anayasal Demokrasi, Sosyal Demokrasi, Liberal Demokrasi, anlayışlarını ortaya çıkarmıştır.
Başbakanın demokratik paketi açıklarken demokrasi ve özgürlüklerde anlayış farkının ne kadar farklı olduğu çok net anlaşıldı.
Başbakan, paketi açıklarken zamanın üçte ikisini, geçmiş siyasi ortam bugünkü muhalefetin tutumu ve kendi iktidarı dönemindeki demokrasi anlayışına ayırdı. Hem paket konusunda toplumu ikna endişesi içinde olduğunu gösterdi. Hem de demokrasinin yalnızca kendi anlayışı içinde hapsedilmiş bir demokrasi olduğunu dolaylı olarak vurguladı. Zira, geçmiş yönetimleri, kendinden önceki devlet yapısını, bugünkü muhalefeti ve nihayet olaylara kendi gibi bakmayanları suçladı.
Yine seçime yüzde 10 barajını getirenleri suçladı ve fakat kendisinin 11 yıldır bu barajı niye kaldırmadığını açıkladı.
Oysa ki demokrasi, her şeyden önce, bir iyi niyet ve bir tolerans anlayışı içinde farklı düşünenleri de hoş görme anlayışıdır.
Özgürlüğün olmadığı yerde, demokrasinin olması mümkün değildir. Türkiye son aylarda, bugüne kadar kullanmadığı miktarda biber gazı kullanmıştır. Yabancıların bile vahamete kapılarak, Türkiye’ye gaz satmayı iptal etmek istemeleri karşısında milli biber gazı üretiminin ihale edileceği duyurulmuştur.
Her şeyden önemlisi, birçok gazeteci cezaevindeyken, özgürlük ve demokrasiden söz etmenin ve demokrasi açılımı yapmanın inandırıcılığı olmaz. Zira demokrasilerde ilk şart basın özgürlüğüdür. Gelişmiş demokratik toplumlarda, iktidarları tutan basın vardır ve fakat iktidarın hakim olduğu iktidar basını yoktur.
Bu anlamda, demokrasi paketi demokrasi ayıbı ile açıklandı. Toplantıya, bazı gazete ve televizyonlar çağrılmadı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu bu nedenle tepki gösterdi ve “Toplumsal barışı getireceği belirtilen demokrasi paketinin basına akreditasyonla açıklanması geleceğe dair ne yazık ki umut vermiyor. Demokratikleşme paketinin Yeniçağ, Evrensel, Birgün, Özgür Gündem, Aydınlık, Sözcü ve Sol gazeteleri ile Halk TV, Hayat TV, İMC TV’ye akreditasyon ve sansürle başlaması demokrasi adına büyük bir ayıptır” şeklinde bir açıklama yaptı.

Yazarın Diğer Yazıları