Demokrasi ekmek ve su kadar önemlidir
1993 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Gelişme Programı (UNDP) tarafından hazırlanan yıllık gelişme raporunda “İnsani Gelişme Göstergesi” (Human Development Index) yayınlanır. İnsani gelişme endeksini belirleyen göstergeler şunlardır:
* Yaşam uzunluğu,
* Yetişkin okur yazar oranı,
* Okullara kayıtlı öğrenci sayısı yüzdesi,
* Amerikan Doları üzerinden Gayri Safi Yurtiçi Hasıla dağılımı.
2013 yılı insani gelişmişlik endeksinde yer alan 148 ülke arasında Türkiye 90. sırada yer alıyor.
Diğer ülkelerle karşılaştırmalı baktığımızda sorunu daha açık görebiliyoruz. Türkiye’nin İnsani Gelişme Endeksi notu Endonezya ve Nijerya’dan iyi Meksika’dan zayıftır. İran az bir farkla bizden daha iyi, ekonomik kriz geçiren Batı’da Yunanistan ise çok daha iyidir.
Türkiye’de son otuz yılda insani gelişme endeksindeki iyileşme OECD ülkeleri ortalamasının altında kalmıştır. Geçmiş yıllarda bir aralar GSYH’da büyüme sarhoşluğu yaşayan siyasi iktidar, insani gelişme endekslerinden hiçbir zaman söz etmemiştir. .
Öte yandan, Türkiye’nin insani gelişmişlik endeksi, ortak tarih ve kültürel yapıya sahip Türk Konseyinin 6 ülkesi içinde de 3. sırada yer almaktadır.
İnsani gelişme göstergesi, bir ülkenin kalkınmışlık seviyesini tam olarak göstermez. Kalkınma sadece bu dört unsur ile değil aynı zamanda diğer toplumsal, siyasi, kültürel ve ekolojik etmenleri ve özellikle de insan hakları ve demokratik özgürlükleri de içeren daha geniş bir kavramdır. Hatta bana göre, demokratik özgürlük ve insan hakları kriterleri kalkınmışlığın daha önemli göstergeleridir.
Freedom House, politik haklar ve sivil özgürlükler konusunda her yıl bütün ülkelerde anket yapıyor ve sonuçları, “özgür ülkeler, kısmen özgür ülkeler ve özgür olmayan ülkeler” kategorilerine ayırıyor.
Türk Konseyi üyeleri içinde yalnızca Türkiye, Kırgızistan kısmen özgür, diğerleri özgür olmayan ülke statüsünde yer alıyor. Freedom House, politik hakları ve sivil özgürlükleri en iyi bir puandan en kötü on puan arasında sıralıyor. 6 puan ve sonrası özgür olamayan ülkeler sınıflamasına giriyor.
Politik özgürlük toplum tarafından talep edildiği sürece vardır. İnsanlığın tarihi geçmişi, göstermiştir ki politik özgürlükler verilmez alınır. Bunun için toplum siyasi partilerde ön seçim ve parti içi demokrasi istemelidir. Toplum talep etmezse siyasi iktidarlar hem otokrasiye kayar, hem de oy almaya devam eder.