Dedektif Süleyman Ekonomist Erdoğan
Polisiye filmleri ve televizyon dizilerini sevmemin nedeni, çocukluğum ve gençliğimde ünlü polisiye romanlarını okumamdır.
Mike Hammer adlı dünyaca ünlü polis dedektifi Amerikalı yazar Mickey Spillane imzasını taşır. İlk kitabının adı şöyle:
-Kanun Benim...
Orijinal romanların tercümesini yapan Kemal Tahir sahte, Mike Hammer kitapları da yazmıştır.
İngiliz yazar Agatha Christie, polisiye edebiyatının en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır.
Poirot kitaplarının sonuncusunun adı şöyledir:
-Ve Perde İndi...
Polisiye romanlarında karmaşık ilişkiler, kumpas suçlamalar, sahte belgeler ortaya konularak okurların kafası karıştırılır ama suç ve suçlu kitabın sonunda ortaya çıkar.
Ekrem İmamoğlu''nun tek tek ortaya koyduğu kumpaslara karşın adeta bir dedektif edası ile yanıt veren Süleyman Soylu, yargıya delil olacak en önemli tespiti şöyle yaptı:
-Terlemesi suçluluğunun delilidir…
İşte Soylu''nun "Kanun Benim, Ve Perde İndi" romanlarının kahramanları gibi suçluyu ortaya çıkarma becerisi de budur.
Keşke talimat verse ve basın toplantısına polis göndererek İmamoğlu''nu terlerken suçüstü yakalayıp yargı önüne terli olarak çıkartıp hâkime yardımcı olsaydı.
Suçüstü olmadı ama video görüntüleri de bence delil olur …
Tüm polisiye roman yazarlarının pabuçlarını dama atar Soylu''nun yazdığı bu siyasi İmamoğlu romanı…
Ekrem İmamoğlu başkan ve Murat Ongun kardeşim, "Dedektif Süleyman" adı vereceğim belgesel-romanı yazmaya talibim.
Değerli okurlarım,
Ekonomi romanını da Recep Tayyip Erdoğan yazıyor.
Rahmeti Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel''in ünlü, "Dün dündür, bugün bugündür" sözü için siyasiler arasında yarışma düzenlense adayım Erdoğan''dır ki;
-Rakipsiz açık farkla birinci olur…
16 Kasım 2019''da daha dün gibi hatırladığımız şu cümleleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Emeklilikte Yaşa Takılan EYT''liler için şöyle konuştu:
-"Arkadaşlarıma söylüyorum beni bu yola asla teşvik etmeyin. Milletimin faydası neredeyse ona varım, milletimin ve ülkemin zararına olan bir şeye asla yokum. Seçim kaybetsek de yokum…"
Yandaş medya ayakta alkışladılar, televizyonlarda millete ekonomi dersleri verdiler, bakanlar "EYT''lilerle ilgili hiçbir adım atılmayacak" mesajları verdiler ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nu şöyle suçladılar:
-SSK''yı batıran adam varken Reis EYT''lilere asla taviz vermez…
28 Aralık 2022''ye yani 18 Haziran 2023 seçimlerine yaklaşık 5,5 ay kala reisleri Erdoğan "müjde" kapsamında dedi ki;
-"EYT''liler için yaş sınırı kaldırıldı…"
Şimdi soruyorum;
Ekonomist Erdoğan; bu duruma düşecek siyasetçi miydin?
Erdoğan bu, tutarlı ve bilimsel gerçekleri açıklarken aynı gün ilaveten dedi ki;
-"Enflasyon da inşallah tek haneli rakama inecek 2020''de.
İşte devlet adamı reis (!) budur derken 28 Aralık 2022''ye geldik.
2018''den 2022''ye enflasyon yüzde 21''den yüzde 85''e, dolar 4,6 liradan 18,7 liraya fırladı ki bu büyük başarı ekonomist Erdoğan''ın dâhiyane buluşu olan, "Faiz Enflasyon Sonuç" doktrini sonucunda gerçekleşti.
2019''da reis millete ne demişti;
-"Geçmişte faize ödenen paraların doğrudan millete hizmet için kullanılmasından da rahatsız oluyor." (Bay Kemal''e söylüyor - OU)
Bu yılın bitmesine günler kala Erdoğan 2022 bütçesine 200 milyar lira daha borçlanma ekleyiverdi.
-Sonuç; 293 milyarlık olan borçlanma 493 milyar TL''ye yükseldi.
Peki "faiz" ödemeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan''ın 2023 bütçesinde ne kadar?
-Anapara için 564 milyar lira, faiz için ise 519 milyar lira ödeme yapılacak.
Erdoğan''ın ekonomi romanını da yazmaya elbette talibim…
Erdoğan''ın EYT''liler konusunda attığı geri adım şunu da gösterdi:
Seçmenin iradesi ile 18 Haziran 2023 sonrası 6 liderin ortak 13. Cumhurbaşkanı adayı seçimi kazanacak.
Türkiye bu faiz-borç-döviz-enflasyon sarmalından ve saçma sapan Erdoğan doktrininden kalıcı olarak kurtulacak…
Değerli okurlarım,
Doğru Parti Genel Başkanı Rıfat Serdaroğlu doğruları yazan ve söyleyen siyasetçidir. Cumhurbaşkanı''nın oğlu, Bilal Erdoğan''ı konu aldığı
"Şehzadenin gazabı" başlıklı yazısı dolayısıyla 2 ay 17 gün hapse mahkûm edildi...
Değerli dostum Serdaroğlu,
Ucuz kurtarmışsın, müebbet dahi verebilirlerdi…
Bil ki bu dosyalar 13. Cumhurbaşkanı döneminde tek tek yeniden açılacak ve hak, hukuk, adalet yerini bulacaktır.
Onur madalyası olur bu ceza sana...