Çürümüşlük…
AKP iktidarı dünyada eşi benzeri olmayan diplomatik bir skandala daha imza attı.
AKP''li Recep Tayyip Erdoğan''ın Cumhurbaşkanlığı hükümetinin 3 Haziran tarihli kararı, valiler tarafından belediyelere iletildi.
Cumhurbaşkanlığı kararı şöyle;
-"Belediyelerin büyükelçi ve benzeri diplomatik temsilcilerle yapacağı görüşmeler Dışişleri Bakanlığı''nın iznine tabidir…"
İmamoğlu Dışişleri''nin büyükelçi kararına şöyle tepki gösterdi:
-"Çürümüşlük…"
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi konuyu gündeme getirirken şu cümleleri de kullandı:
-"İmamoğlu neyi saklıyor acaba?
-Cumhurbaşkanı adayı olmak için İstanbul''un imkânlarını yabancılara peşkeş mi çekiyor?"
Önce buna kocaman bir yuh çekeyim…
Selvi kardeşim, Cumhurbaşkanı adayını büyükelçiler mi belirliyor?
Kanal İstanbul rantını Katarlılara peşkeş çeken var ama o Ekrem İmamoğlu değil.
Hatta Türkiye''nin rantlarını yabancılara peşkeş çeken var ama o da İmamoğlu değil.
Koca Ragıp Paşa bir beyitte der ki;
-"Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler…"
Sıkıysa AKP iktidarına sor rantların yabancılara nasıl peşkeş çekildiğini…
İngiliz Büyükelçi Sir Dominick Chilcott''un Ekrem İmamoğlu ile kış günü yemekte buluşması üzerine yandaş medya tarafından o kadar çok senaryo yazıldı ki sen de inandın demek Abdülkadir Selvi…
Aslında birazcık araştırsaydın o buluşmanın Türkiye''de görev süresi dolan büyükelçi Sir Chilcott''un "veda ziyareti" olduğunu benim gibi o gün öğrenirdin.
Neyse temel gazetecilik kurallarını da hatırlatmış olayım.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer''in tepkisi şöyle;
-"Biz devlet memuruyuz. Emir demiri kesiyor.
Şehir diplomasisi diye bir şey var. Şehirlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiler var. Tüm bu ilişkileri merkezi hükümet üzerinden sürdüremezsiniz.
Bugüne kadar on yıllardır sürdürülen şehir diplomasisini neden yok ediyorsunuz? Kendi yerel yönetimine bu kadar güvensizlik olur mu?
Biz bu devletin görevlisiyiz, memuruyuz. Örneğin dün Bulgaristan''ın Kırcaali''den büyükelçi geldi, ne tür iş birlikleri yaparız. Nasıl bir turizm potansiyeli yaratabiliriz konuştuk. Bürokrat izin vermiyor diye konuşacak mıyız? Anlaşılır gibi değil. Ama az kaldı, bu böyle devam etmez."
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise bir açıklama yapmadı.
Değerli okurlarım,
Singapur ve Ukrayna Büyükelçiliği ile Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü yapan Emekli Büyükelçi Bülent Meriç''e Cumhurbaşkanlığı kararı çerçevesinde uluslararası diplomasi kurallarının yabancı ülkelerdeki uygulamalarını sordum.
Meriç özetle dedi ki;
-"Türkiye''nin Büyükelçisi olarak atandığımız ülkelerde göreve başladığımızda bakanları ziyaret ederiz. Kamu görevlilerini ziyaret ederiz.
Birçok ilin belediye başkanlarını ziyaret ederiz.
Bu ziyaretlerde iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda temaslar yaparız.
Bu ziyaretler için ülkelerin dışişleri bakanlıklarından bir izin alınması asla gerekmez."
Sordum:
-Dışişleri Bakanlığı''ndan izin alınması zorunluluğu diplomatik teamüllere uygun mu?
Meriç özetle dedi ki;
-"Hayır asla kabul edilemez. Hiçbir belediye başkanının Dışişleri Bakanlığı''ndan izin alması gerekmez. Diplomatik teamüllere tamamen aykırı çok yanlış bir uygulama…"
Sordum:
-Görüşme hakkında bakanlığa rapor verilmesi gerekir mi?
Meriç özetle dedi ki;
-"Tamamen belediye başkanının inisiyatifine kalmış bir konudur. Yapılan görüşme içeriğine bağlıdır. Eğer Türkiye''nin uluslararası ilişkileri açısından kayda değer bir konu değerlendirildiyse belediye başkanı bunu bilgi notu olarak göndermeli ki Türk dış politikası açısından değerlendirilsin.
Yok eğer sadece nezaket ziyareti ise bildirilmesi gerekmez. Kısaca tamamen başkanların kararına bağlıdır."
Değerli okurlarım,
8 Kasım 2017''de Ahmet Hakan''ın sunduğu "Tarafsız Bölge" programında AK Parti''nin değişim stratejisi ve partilerin 2019 hazırlıkları konusunda şunları söyledim:
-"Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanlarını görevlerinden azlederek, kaleleri boşaltarak büyük bir hata yaptı.
Beş önemli şehrin kaleleri boşaldı ve muhalefet partileri buna hâlâ uyanamadılar. Ben olsam adaylarımı bugün açıklarım.
Karşılarında Melih Gökçek, Kadir Topbaş gibi isimler yok. AK Parti, Ankara ve İstanbul''u kaybedecek…"
Erdoğan ise o günlerde AKP ile ilgili olarak dedi ki;
-"Metal yorgunluğumuz var."
Özellikle Temmuz 2018''de Tek Adam Rejimi ile "metal yorgunluğu" evre değiştirerek şu hale dönüştü:
-Metal çöküşü…
Çünkü "metal yorgunluğu" AKP''nin belediyelerinden başladı ve iktidarın her hücresine hızla bulaştı.
-AKP iktidarı çöktü…
İşte ekonomik çöküş,
İşte sağlıkta çöküş,
İşte eğitimde çöküş,
İşte iç ve dış siyasette çöküş,
İşte yargıdaki çöküş,
İşte devlet yönetimindeki çöküş…
Ve bugün de söylüyorum:
-AKP de MHP de Erdoğan da Bahçeli de ilk seçimde kaybedecek…