Cumhuriyet'i kutladık ama sahip çıkıyor muyuz..?
Her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutladık 93 yıldır. Cumhuriyet'in ilanı Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ve kurtuluş belgesidir.
Türk halkı bu mucizeyi Mustafa Kemal Atatürk'e borçludur.
93 yıldır laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olarak parlamenter demokratik rejimle yönetiliyorsak Atatürk sayesindedir.
Başta Nutuk olmak üzere Mustafa Kemal Atatürk her konuşmasında Cumhuriyet'in ve Türk devletinin yönetim tarzını net bir şekilde anlatmış ve ortaya koymuştur.
Bugün başkanlık tartışmaları ülkemizde yapılırken 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda gazetelerde yer alan 30-40 maddelik Başkanlık sistemi haberleri ne kadar büyük bir tezat oluşturdu farkında mısınız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir şekilde "Atatürk" adını kullanmadığını biliyoruz.
Anıtkabir anı defterine de duygu ve düşüncelerini yazan Erdoğan'ın yine Mustafa Kemal Atatürk adına yer vermediğini gördüm. Cumhuriyetimizin kazanımları sayesinde bugün Türkiye'de siyaset yapılabildiği açık iken, Cumhuriyet'in temel ilkeleri Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen hükümleri var iken Başkanlık tartışmaları sürerken Erdoğan'ın anı defterinde 15 Temmuz darbe girişimine ağırlıkla yer vermesi de manidardır.
Evet, Türk halkı muhteşem bir direnişle darbe girişimini 15 Temmuz'da yerle bir etmiştir. Bu tarihi bir olaydır ama İstiklal savaşı ile mukayese edilebilir mi?
Mustafa Kemal Atatürk emparyalist ülkelerin ordularına karşı savaşan Türk ordusu ile zaferler kazanıp, düşmanı denize döküp Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu ise bu kazanımı korumak için elbette canımızı feda edeceğiz.
Ancak gururlu direniş ve darbecilere haklı çıkışın simgesi 15 Temmuz'u 2. İstiklal Savaşı olarak saymak İstiklal Savaşı'na da Atatürk'e de büyük saygısızlık, vefasızlık olur.
Özetle Cumhuriyetimizin 93. Yılını kutladık ama sahip de çıkmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerini sonuna kadar korumalıyız.