CHP Merkez Yönetim Kurulu 26 Ocak 2023''te(yarın) toplanacak 6''lı Masa öncesi Cumhuriyet Halk Partisi''nin cumhurbaşkanı adayını açıklama yetkisini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu''na verdi.
Yarın yapılacak toplantıya Kılıçdaroğlu CHP''nin adayını açıklama yetkisi ile oturacak.
İYİ Parti lideri Meral Akşener''in yaptığı liderler turu sonrasında 6''lı Masa''nın gündemi de belli oldu.
6 liderin gündeminde ilk kez en önemli konu yer aldı:
-Cumhurbaşkanı adayı kim olacak…
Bu madde çerçevesinde 6 lider gerek kendi görüşlerini gerekse partilerinin yetkili kurullarının görüşlerini ilk kez açıklayacaklar.
Bu gündem maddesi çerçevesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu''nun adı da cumhurbaşkanı adayı olarak gündeme gelecek.
6 liderin de cumhurbaşkanlığına aday göstereceği isimleri gündeme getirmeleri bekleniyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''in, "Başbakanlığa adayım" demesi ve cumhurbaşkanlığı adaylığına kapıyı kapatması elbette Kılıçdaroğlu''nun önünü açıyor.
Soru şu:
-6 lider yarınki toplantıda cumhurbaşkanı adayları için mutabakat sağlarlar ve açıklama yaparlar mı?
Bu soruya yanıt vermeden önce 6''lı Masa''nın gündemindeki diğer önemli maddeye de bakalım.
6 partinin uzmanları tarafından hazırlanan ve cumhurbaşkanı adayı ile 6 partinin seçim beyannameleri olarak kabul edilecek metne de 6 lider son şeklini verecek.
30 Ocak''ta yapılacak lansman ile duyurulacak bu ortak seçim beyannamesi ile Türk Milletine sorunların çözüm yolları anlatılacak.
Cumhurbaşkanı adayının adının açıklanması kuşku yok ki bu lansmanı gölgede bırakır.
Bu durumda sorunun yanıtını vereyim.
-Hayır bu toplantıda isimler telaffuz edilecek ama karar alınmayacak.
Kulislere yansıyan bilgilere göre masaya gelen isimleri 6 lider, partilerinin yetkili kurullarına da götürecekler.
6 liderin cumhurbaşkanı adayının Şubat ayında Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu''nun ev sahipliğinde yapılacak toplantıda oy birliği ile belirlenip açıklanması hedefleniyor.
Değerli okurlarım,
30 yıl hâkim ve cumhuriyet savcısı olarak görev yapan okurum Avukat Türker Tok, "Erdoğan üçüncü kez aday olabilir mi?" başlıklı yazı göndererek şunları vurguladı:
"Demokrasi, her şeyden önce kurallara uyma rejimidir. Tarihsel süreçte demokrasi, egemenliği krallardan, ailelerden alıp halka vermiştir. Onun için demokratik rejimlerde geriye dönüş olmasın diye cumhurbaşkanının / başkanın görev süresi bir veya iki dönem ile sınırlandırılır.
-Üçüncü dönem yoktur.
Seçimlerin olduğu ancak demokrasinin olmadığı otoriter, totaliter rejimlerde kendini ölene kadar seçtiren tek adamlar da vardır.
Ama rejim demokrasi değildir.
Demokrasilerde anayasa en üst normdur. Bütün yurttaşların bir araya gelip ortak iyilik, ortak gelecek için anlaştıkları varsayılır.
Bu nedenle kimse anayasanın üstünde olduğunu iddia edemediği gibi uymadığı takdirde de meşruiyetini kaybeder.
Demokrasiye inanıyorsanız, anayasaya eğmeden, bükmeden uymanız gerekir.
2007 yılında kabul edilen, 2010''da aynen kalan Anayasanın 101/2 maddesinin ikinci cümlesi "bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir" diyor.
Bu hükme 2017 Anayasa değişikliğinde dokunulmamıştır.
Geçiş hükmü de getirilmemiştir.
Dolayısıyla cumhurbaşkanının 3. kez aday olması için Meclis''in 360 oyla seçimlerin yenilenmesi kararı vermesi dışında hukuken başka hiçbir olanak yoktur. Bir avuç yandaş dışında aksini savunabilen de yoktur.
Muhalefetin, "Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu''ndan istediği kararı çıkartır, onun için ben sesimi çıkartmayım" demesi yerine şunu söylemesi ve halkı bilgilendirmesi gerekir:
-Bu, anayasa tanımazlıktır, hukuka saygısızlıktır, keyfiliktir…
Muhalefetin;
-Hak, hukuk tanımazlığa karşı halkı sandıklara yığması ve sandıklara birlikte sahip çıkmaya teşvik etmesi gerekir.
Son söz; Demokrasilerde kimse anayasanın, hukukun üstünde değildir…"
