Cumhur İttifakı Öcalan'a ve HDP'ye kucak açtı

Türk siyasetin gizli saklı hiçbir siyasi ilişki kalmadı, kalmıyor ama son yılların en önemli ilişkisinin nedeni bir türlü anlaşılamıyor.

Devlet Bahçeli'nin Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği "kayıtsız ve şartsız" destekten söz ediyorum. Ne oldu da yüz seksen derece döndü?

Şimdi hemen hızla bebek canisi Abdullah Öcalan ve HDP konusuna başlayalım.

31 Mart seçiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı, Millet İttifakının CHP adayı Ekrem İmamoğlu'na kaptıran Cumhur İttifakı'nın liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli "B" planlarını devreye soktular.

"B" planı, Cumhur İttifakı için "bebek katili Öcalan ve Kandil'in sözcüsü HDP" ile kucaklaşma projesidir.

Erdoğan'ın, "Avukatları ile görüşmemesi (Öcalan) 8 yıl mı oldu ya, Mehmet (Öcalan'ın abisi) görüştü ya" demesi ile başladı "B" planı.

Hemen yandaş Devlet Bahçeli devreye girdi ve Öcalan için "Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün" dedi.

Erdoğan ve Bahçeli YSK'nın 7 üyesi ile İstanbul seçimini iptal ettirince "denize düşen yılana sarılır" misali İstanbul seçimini kazanabilmek için Cumhur İttifakı'nın kapısını Öcalan ile HDP'ye açtılar.

8 yıl sonra, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de hükümlülerin avukatlarıyla görüşmesinin "kanuni bir hak" olduğunu hatırladı.

Yarın Selahattin Demirtaş da serbest bırakılırsa peşinen söyleyeyim hiç şaşırmayın.

Peki, Bahçeli vaktiyle neler demiş, ne yapmıştı?

30 HAZİRAN 2007 YER: ERZURUM

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Erzurum'da Başbakan Erdoğan'a "Meydanlarda bizim için 'terörist başını asamadılar' diyorlar. Sen neden asmadın. Oğluna gemi alacak para buluyorsun, asacak ip mi bulamıyorsun, alın o zaman şu ipi de asın" diyerek kalabalığa idam ipini fırlattı.

2 HAZİRAN 2015 YER: ELAZIĞ

Bahçeli miting alanında özetle şöyle konuşuyor:

"Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan'ın kuşatması ve tazyiki altındadır.

Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır.

Erdoğan israf, itham, inkar ve iftiradır.

Erdoğan kavga, kutuplaşma, karanlık ve kargaşadır.

Dün yine zırvalamış, hezeyana batmış, zıvanadan çıkmıştır.

Pişkince, hayasızca asılsız ve ahlaksız iddiasını sürdürüyor.

Bak Sayın Erdoğan, MHP Genel Başkanı olarak, bölücü HDP'nin Meclis'e girmediği takdirde kaos olur türünden bir beyanatım varsa ve sen bunu somut şekilde, yer ve zamanını göstererek açıklayamıyorsan, tekrar ifade ediyorum, alçaksın, şerefsizsin.

Erdoğan, sen nasıl bir Müslümansın?

Hadi Cumhurbaşkanı olmanı geçtik de, nasıl bir insansın?

Sen de hiç mi Allah korkusu yok?

Yalan söylemek, iftira atmak, gıybet yapmak, dedikodu ve tezviratlara bel bağlamak İslamiyet'in hangi buyruğunda, Kur'an-ı Kerim'in hangi ayetinde vardır?

Senin yaptıklarına ancak iblis teşebbüs edecektir.

Yine dün Erzurum'da şahsıma yönelik diyor ki;

"Nerede siyasi kadromdan bir arkadaşım İmralı'daki ile masaya oturdu, bunu ispat et. Eğer bunu ispat etmezsen alçaksın, namertsin, müfterisin."

Sayın Erdoğan şimdi kulaklarını aç ve Elazığ'dan bizi dinle.

Artık iyice anlaşılıyor ki, sende şeref ve mertlik işportaya düşmüş, hurdaya çıkmış.

Erdoğan defalarca İmralı canisine AKP'den milletvekili aday adayı olmuş özel temsilcilerini göndermiş, PKK'yla görüşmelere en yakın adam ve arkadaşlarını görevlendirmiştir.

Böyle birisinin Cumhurbaşkanı olması yıkımdır, kayıptır, zulümdür, milli ve manevi depremdir.

Elazığ'dan Erdoğan'a bazı sorularım olacaktır:

1. İmralı canisiyle mektuplaştın mı? Öcalan canisinin İmralı adasından günü birlik giriş-çıkışlarına onay verdin mi? Ve şahsen temas kurdun mu?

2. Kandil'deki PKK'lılara dinlenmesin diyerek kriptolu telefon gönderdin mi? Terör baronlarıyla telefon görüşmeleri yaptın mı?

3. Bülent Arınç'a yönelik düzmece suikast iddiasından sonra, girilen kozmik odalardan gasp edilen devlet sırları, en mahrem bilgiler kimlerin eline geçti? Şu anda Türkiye'nin güvenlik kartları hangi mihrakların elindedir?

4. KCK'nın kuruluşunda katkın ve dahlin var mı?

5. PKK ve HDP'ye başkanlık karşılığında federasyon ümidi verdin mi?

Ve günü geldiğinde ya kaçacak ya da adalete hesap verecektir."

Sayın Devlet Bahçeli ben de sana soruyorum: Günü geldi mi? O günden bugüne nasıl geldin?

Yazarın Diğer Yazıları