Cin fikirle memur yönetilmez...
Maliye Bakanlığı tarafından memura yapılacak zammın bütçeye 25 milyarlık bir yük getireceği açıklandı. Bir gazetede de zammın maliyeti büyük şeklinde bir yorum yapılarak, zam yerine Türkiye’de hangi yatırımlar yapılabilir tablosu yayınladı.
Aynı kafa, aynı mantıkla giderek, memurların tamamını işten çıkarmak gerekir. O zaman kamu olarak daha çok yatırım yapabiliriz... Ancak bu yatırımları ve bu kamu hizmetlerini yürütecek adam bulamayız.
Kamuda kaynakları etkin kullanmanın temel prensibi, harcamalar arasında optimal bir denge sağlamaktır. Söz gelimi bütçede tasarruf yapmak için öğretmen alımını durdurmak, tasarruf yapmak değildir. Tersine israftır. Çünkü eğer okul var ve öğretmen yoksa, okul yatırımları da atıl kalacaktır. Önemli olan okul ile öğretmen arasında denge sağlamaktır.
Daha önemlisi de Maliye, memur maaşlarındaki artış bütçeye 25 milyar lira yük getirecek derken çok ayıp etmiştir. Bu haber gazete manşetlerine yansıdı. Yine de benim bildiğim Maliye böyle fahiş bir hata yapmaz. Çünkü 2012 bütçesi hazırlanırken zaten, memura yapılacak zam da dikkate alınmış ve personel ödeneklerinde yüzde 8 bir artış yapılmıştır.
2011 yılında bütçede personel ödenekleri 72.3 milyar liradır. Ayrıca 12.7 milyar lira da sosyal güvenlik kurumları ödemeleri ödeneği vardır. Yani toplam olarak personel ve primler için 2011 bütçe ödeneği 85 milyar liradır. 2012 yılı bütçesinde, bu ödeneklerde 11 milyar lira artış yapılarak toplam 96 milyar liraya çıkarılmıştır.
Personel ödeneklerindeki bu artış içinde yeni memur alımı da var. Ancak çok az sayıda olduğu için toplama etkisi zayıftır. Ayrıca işçi ve sözleşmeli personel oranı da çok düşüktür. Bu nedenle memur zammı bütçede personel ödeneklerini doğrudan etkilemektedir.
Bu şartlarda eğer Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, Hükümetin 3.5 artı 4 teklifini kabul ederse memur maaşlarında ortalama yüzde 6.5 artış olacaktır. Bu artışın 2011 yılına göre, 2012 bütçesine getireceği yük 5.5 milyar liradır.
Eğer Hakem Kurulu, memurların talebi olan 7.5 artı 7.5 artışı dikkate alırsa maaşlardaki artış oranı ortalama yüzde 11.15 olacaktır. Bu artış da 2011 bütçesine göre, 2012 bütçesine 9.5 milyar liralık ilave yük demektir. Ve yine de 2012 bütçesinde yapılmış olan 11 milyar liralık artışın altında kalacaktır.
Anlaşılan odur ki Hükümet, memurdan kısarak bütçe açıklarını kapatacaktır. Bu gelenek, 2001 krizinde, IMF ve Kemal Derviş’in AKP iktidarına armağanıdır. O zaman da memur maaşlarının kısılması ve çiftçiye verilen desteğin yarı yarıya indirilmesiyle, bütçe açıklarının daraltılacağı öngörülmüştü.
Aslında devletin memurdan kısması, fayda değil zarar getirecektir. Çünkü memurdan kısarsak, memura büyüme kadar refah artışı vermezsek, memur işini yapmaz. Protestolar ve işi bırakmaların maliyetini toplum çeker. Ayrıca memurun verimliliği düşer... Kamu hizmetleri etkin görülmez. Bu hizmetler tüm ekonomiye girdi olduğu için, üretim maliyetleri artar. Büyüme olumsuz etkilenir...
Hükümet kamuoyunu aldatmak için de bütçeye 25 milyar lira yük diye bir aldatmaca uydurmuştur. Devlet yönetimi ciddi iştir. Bugün cin fikirlerle bu halkı kandırmak imkanı olsa da Hükümet yarın ortaya çıkacak sorunların sorumlusu olmaktan kurtulamaz.