Çiçek, bölücü ifadeleri incelemeye aldı...
Meclis Genel Kurulu’nda bütçe maratonu Salı günü başlıyor. Ortalık toz duman. Meclis işlerinin gayet teknik fakat içerik olarak fevkalade önemi olan bütçe görüşmelerini bile AKP kanunsuzluklara alet etmeyi başarıyor. Kanunlar, teamüller alt üst ediliyor. “Ben yaptım oldu. Yerseniz” zihniyeti her yerde olduğu gibi TBMM’nin çatısı altında da hortlak gibi geziyor. Bütçenin olmazsa olmazı Sayıştay raporları Meclis’ten kaçırılıyor. Meclis komisyon başkanlarının derebeyi tutumları muhalefeti canından bezdirdi.
Sayıştay raporlarının Meclis’ten kaçırılmasıyla birlikte eksik olarak bütçenin Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirilmesi garabetine bir de “Kürdistan” rezaleti eklendi. Başbakan Recep Erdoğan’dan cesaret alan BDP, bütçeye muhalefet şerhi koyuyorum dümeni ile “Kürt halk önderi sayın Öcalan” , “Türkiye Kürdistanı” , “Türkiye ve Kürdistan” ifadelerini Meclis’e soktu. Komisyon Başkanı AKP’li Lütfi Elvan bu rezaleti görmezden geldi. Sayıştay raporları konusunda haklı olarak itiraz eden CHP’den bunlara ses çıkaran olmadı. Amerika dönüşü jet-lak’dan kurtulamadılar herhalde! MHP ise duruma anında müdahale etti. 7 ciltten oluşan 2014 Bütçe Tasarısının “kabul edilemez” olduğunu belirterek TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e iade etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söz konusu ifadelerle dolu tasarıyı asla kabul etmeyecekleri ve gerekli tepkilerin konulacağı mesajı bire bir Cemil Çiçek’e iletildi.
AKP-BDP ortaklığının bütçe olmaktan çıkıp şer tasarısı haline getirdiği metnin ne olacağı konusunda konuyu titizlikle takip eden MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ile görüştüm. “Kitapçığı iade ettik. Yarım saat sonra aradı Cemil Bey, (Arkadaşlara talimat verdim, eleme yapıyorlar size açıklama yapılacak) dedi” diye bilgi verdi Yusuf Halaçoğlu.
MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar;
-Söz konusu ifadeler tasarıdan çıkarılacak mıymış?
“Artık bilemiyorum, haber vereceklerini ifade ettiler. Bu ifadeler hem Anayasanın 126. maddesi, hem değiştirilemez hükümlerine, hem de 5442’ye aykırı dedim, iller yasasına. Zaten verdiğimiz dilekçeyi de o şekilde verdik. Dolayısıyla o şekilde bir ifadeyi kabul etmemizin de mümkün olmadığını, bunun da Anayasaya aykırı olduğunu söyledim. ’Gereken yapılacak dedi’. Artık bilmiyorum. Herhalde bugün(cumartesi-aht-) haber verirler. TBMM’de BDP’liler arada ‘Kürdistan’ diyor ama TBMM’nin resmi yayın organına girmiş olması kabul edilmez bir şey.
-Eğer bu ifadeler değiştirilmezse tepkiniz ne olacak parti olarak, grup olarak?
“Tepkimizi ona göre göstereceğiz. Sayın Genel başkan da o çerçeve içerisinde hareket edeceğimizi belirtti. Onu da söyledim. İşin o boyutu ileri safhalara kadar gidebilir diye.
-Sayın Genel Başkan nasıl bir çerçeve çizdi?
“Bunun kabul edilemez olduğunu, bunu asla kabul etmeyeceğimizi belirtti.”
-CHP, Sayıştay raporları gelmedi diye önergelerle bloke ediyor. Genel kurul da Salı günü başlıyor. Diyelim ki değiştirmediler aynen geri geldi. Daha ileri tepki ne olabilir?
“Vallahi, katılmamaya kadar gidebilir.”
-Onun dışında? Çünkü çoğunluk iktidarda olduğu için bütçeyi zaten geçirecekler.
“Doğrudur ama Meclis’te partinin bir tanesinin bulunmaması hoş olmaz onlar için de. Onun dışında yapabileceğimiz şeyler sınırlı. Ne kadar bloke etmeye çalışırsanız yine geçer.
-CHP ile bir görüşme trafiğiniz oldu mu konu ile ilgili olarak?
“Hayır. Ben gözlerinden kaçmış olduğunu umuyorum.
-İnanıyor musunuz gözlerinden kaçtığına?
“İncelememiş olabilirler, Cemil Bey’in haberi olmamış olabilir yani. Çünkü metnin bütçe tasarısına karşı şerh’te yer alıyor.”
-Meclis Başkanlığının bir partinin koyduğu böyle bir muhalefet şerhini çıkartma yetkisi var mı?
“Anayasaya, yasalara aykırı olduğu takdirde tabii ki konmaz. Türkiye’de biraz önce söylediğim gibi Anayasa’nın 126. maddesi 127 de var tabii hemen akabinde, orada illerin isimleri ve ilçe, kaza şeklinde belirtiliyor. Coğrafi bölgeler onun dışında söz konusu değil. 5442 İller İdaresi Kanununda da yine aynı şekilde öyle bir ifade yoksa, Türkiye’de yok. Haliyle yine ilk üç maddede de ülkenin bölünmez bütünlüğünden söz ederken burada ayrı bir bölge meydana getiriyorsunuz. Bu da bir etnisiteye dayandırılan bir isim. Onun bu yasalara uygunluğunu kimse söyleyemez. Bakalım göreceğiz. Söyleyeceklerimizi söyledik, başvurumuzu yaptık, iade ettik. Bunun değiştirilmemesi halinde ona göre davranacağımızı belirttik ama ne olacağını söylemedik. Herhalde basından duymuşlardır. Değiştirilmesini öncelikle istedik. Zannediyorum bugün içinde haber verirler. Herhalde diğer partiler ile görüşmeleri gerekiyor. Bu gündeme geldiği için AKP’nin de buna hangi ölçüde onay verip vermeyeceği meselesi var tabi. Onun da kendisine göre siyasi bir tutumu var. Mesaj vermesi gerekiyor. ”
NOT- Yazının “not” kısmını açık bırakıyorum. Cemil Çiçek’ten bir haber alınabilirse baskılarımıza yetiştirebileceğimiz ölçüde okurlarımızı haberdar etmeye çalışacağım.