CHP'ye demokrasi penceresinden bakmalıyız
Yandaş medya ve yazarlar CHP'de her marjinal olayı abartarak, parti dağılacak diye yorumluyorlar. Dün CHP'li iki kişinin ''Kılıçdaroğlu dışarıdan talimat alıyor'' şeklindeki tartışmasını onlarca köşe yazarı aynı çizgide yorumladı.
Her partiye dışarıdan telkinler olabilir. Her güç, siyasi partileri etkilemek ve kendi adamını genel başkan yapmak ister. CHP için böyle bir iddia ispata muhtaçtır. Baykal'a kurulan tuzağın aydınlığa kavuşması ancak bu konuda daha sağlıklı ve kesin yargıya ulaşmamızı sağlayacaktır.
CHP'yi yorumlayanların olaylara yalnızca hizipçilik ve dedikodu açısından bakmalarının ve demokrasi boyutunu atlamalarının nedeni, onların içinde bulundukları biat kültürü ve ideolojik yandaşlıktır.
Gerçekte ise CHP, diğer partilere göre daha demokratik bir partidir. Kısmen de olsa ön seçim yapıyor. Sık sık kurultay istenmesi de parti tabanının demokratik anlayışından ileri geliyor. Parti içinde de herkes düşündüğünü daha demokratik çizgide açıklıyor. Kaldı ki ülke ve demokrasi için doğru olanların, parti çıkarından önde tutulması her siyasinin ilk prensibi olmalıdır.
AKP'de parti içi demokrasi yoktur. Kararlar tek kişiye aittir. Ses çıkaran tasfiye ediliyor. MHP ise daha da sert tepki veriyor. Bunun için İYİ Parti doğdu.
Bu siyasi arenada CHP tabanının parti içi demokrasi talepleri tartışılıyor. AKP'nin otokrasi anlayışı tartışılmıyor.
CHP, 1946'da demokrasiyi getiren partidir. 1963 ile 1980 arasında demokrasi örneği oldu. Bu yıllarda adayların yüzde 95'i için ön seçim yapıldı. Ön seçimle gelmeyenler şimdiki MYK ile aynı işlevi olan Genel İdare Kurulu'na giremiyordu. Parti içi demokrasi olduğu için İnönü karşısında Ecevit genel başkan oldu.
Bugün de CHP demokrasi örneği olmalıdır. Dünyada demokratik ülkelerde kaybeden siyasiler ya hesap verir veya istifa ederler. Söz gelimi 2014'te İngiltere'de ana muhalefetteki eski İşçi Partisi lideri Ed Miliband, Başbakan Yardımcısı ve Liberaller'in eski lideri Nick Clegg ve seçimde oy oranını dokuz puan artırmasına rağmen kendisi seçilemeyen UKIP lideri Nigel Farage, bu görevlerini bırakmak zorunda kaldılar.
CHP 2015 Haziran seçimlerinde yüzde 25, 2015 Kasım seçimlerinde yüzde 25.31 oy almıştı. Haziran 2018 seçiminde ise yüzde 22.6 oranında oy aldı. Bu sonucun tabana izah edilmesi gerekir. Bunun için de istek olmadan kurultayın hemen toplaması gerekirdi.
Dahası parti içi tam demokrasi sağlanana kadar bu çalkantı devam eder. Taban siyasi sürece katılırsa, seçim maliyetleri de tabana yayılır.
CHP'nin AKP çizgisinde adaylar göstererek, AKP'den oy alamayacağı netleşti. Artık parti içi demokrasiye geçişten sonra yapması gereken, bir yol haritası bir parti ideolojisi oluşturmak, bu felsefeyi halka anlatmak ve halkı kendi çizgisine çekmek olmalıdır. Yani CHP başka alanlarda koşmak yerine kendi çizginde koşmalı ve bu yolda halkı ikna etmelidir.
Bu bağlamda CHP, aşağıdaki hedefleri bir yol haritası olarak benimsemelidir.
1- Laik devlet;
2- Demokrasi, insan hakları ve siyasi özgürlükler;
3- Hukukun üstünlüğü;
4- Halkın (ulusun) refah ve kalkınması;
5- Ulusal çıkarlara dayanan dış ilişkiler politikası.