CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, büyük şehirlerdeki tabloyu görebilmek için 8 ili kapsayan kamuoyu araştırması yaptırdıklarını, 7 ilde oylarının arttığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Sadece Antalya’da oy artışı olmadığını gördük” dedi.
Türkiye’de son 20 yıldır, her siyasi parti, kendi durumunu görebilmek için anket yoluyla kamuoyu araştırması yaptırır... Bazı gazeteler ve bazı televizyonlar, sürekli anket yaptırır. Çok sayıda araştırma şirketi, sipariş üstüne olmasa da, kendisi anket yapar.
Biz, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı (İktisatlılar Vakfı), toplumsal ve ekonomik sorunları araştırmak için anket yaparız. Bu araştırmaları basına tanıtır ve yayımlarız. Bu nedenle İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yetiştirdiğimiz anketör öğrenciler var.
Ben şimdiye kadar, Türkiye artı 8 ilde anket yapıldığını ne gördüm, ne de duydum. Türkiye ve İstanbul için yapıldı... Türkiye ve 3 büyük şehir için yapıldı... Ancak Türkiye ve 8 il için yapılmadı.
Neden 8 il? Eğer nüfusu bir milyondan daha büyük illerde anket yapılıyorsa, Türkiye de nüfusu bir milyondan fazla 18 il var... Büyükşehir olan illerde anket yapılmış olsaydı, o zaman da 16 ilde yapılması gerekirdi.
Bu işin altındaki oyun çok açıktır... Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la uğraşmak... Anlaşılan, CHP’de operasyon yapan irade, işi daha da ileri götürmek istiyor. Baykal’ın söz sahibi olmasını engellemek istiyor.
Bu konularda Deniz Baykal herkese, partiye zarar vermeyin şeklinde telkinde bulunuyor. Ayrıca hepimiz seçim öncesi partiye zarar gelmesin diye, yazmaktan ve konuşmaktan kaçınıyoruz.
Ancak siyasi beklentiden daha önemli olan, bu topluma hesap vermektir. Demokrasi içinde var olursak, bu toplum ileride bizden gerçeklerin hesabını da soracaktır. Ben şeffaf yapılmayan siyasetin ve siyasette ayak oyunlarının her siyasi partiye ve Türkiye’ye zarar vereceğine inanıyorum.
Ayrıca Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne zarar vermek isteyenlerin, ancak Baykal gibi her şeyini CHP’ye ve Türkiye’ye vermiş ve dik duran bir insanla uğraşabileceğini düşünüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bu oyunlara alet olmayacağını umuyorum.
Ergenekon soruşturması kapsamında odaTV’de yapılan aramada ele geçirilen belgelerden birinde odaTV’nin sahibi Soner Yalçın’ın kamuoyunda CHP’nin yayın organı olarak bilinen Halk TV’yi almak için çalışmalar yaptığı iddia ediliyor.
Halk TV’yi almak için, dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ikna edilememesi durumu dikkate alınarak 4 aşamalı bir plan yapılıyor.
İddiaya göre belgede deniliyor ki, “Halk TV’yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2... Gürsel bize yakın. Halk TV için de çabalıyor. Ancak hoca sevmiyor. Fethullahçı diyor.”
Bu iddiayı CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun yalanlaması gerekirdi. Bildiğim kadarıyla böyle bir yalanlama yapılmadı.
Bir gerçek var ki, hangi alanda olursa olsun, denge bozulursa, deprem olur. Bu nedenle CHP’yi yönetenlerin bu dengeyi herkesten daha fazla kollamaları gerekir.
