CHP sözcüsü Koç: Erdoğan Davutoğlu’na bozuluyordur...

Siyasette, Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki gerginlik zirve yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç ile gelinen noktayı konuştuk. Ayağının tozu ile Avrupa Konseyi toplantılarından dönen Koç’a “Swoboda hadisesi oraya da yansıdı mı” diye sordum. Haluk Koç, “Yok. Kimsenin umurunda değil. Swoboda, AKP tarafından başından beri kullanılan iyi bir aktör. Özel ilişkileri ile kritik dönemlerde kendilerinin avantajlarına dönük siyasi açıklamalar yaptırdıkları yerler var, kişiler var. Swoboda da 2010’dan itibaren arşivdeki bütün şeylerine bakacak olursanız, ben açıklamıştım geçen haftaki basın toplantısında her zaman o çizgide sürdürmüştür görevini” dedi.
CHP’li Haluk Koç, Erdoğan ve AKP’nin son halet-i ruhiyesini şöyle değerlendirdi:
* “Başbakan gene tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet söylemine geri döndü. Söyledikleri ile yaptıkları arasında çelişkiler çok açık. Onun dışında yetenekleri hayalleri ile sınırlı bir Dışişleri Bakanı’nın kendisini dış politikada düşürdüğü duruma herhalde içten içe çok bozuluyordur. Çünkü gerçekten Dışişleri Bakanı göreve gelişinden itibaren Türkiye’nin ve çıkarlarının dışında sanki bir takım çevreler tarafından telkin edilen yönde bir dış politikayı dayattı. Başbakan da anladığım kadarıyla bu politikanın kendisine verilen kodlar içerisinde olduğunu algılayarak bu şekilde bir maceraya giriştiler. Tam bir kaos. Önümüzdeki günlerde de Suriye boyutu; eğer Cenevre’de düzgün bir çizgiye getirilmez ise Türkiye’yi çok daha ciddi sorunlu günler bekliyor. Ama Amerika’ya gidişi ve gelişi arasında yaratılan kahramanlık türkülerinin tamamen dışında bir sonuç olduğu da ortada. Başbakan kafasındakini değil, başkalarının kafasındaki kendisine enjekte edilerek döndü. Fakat Türkiye’de siyaset, oluşturulan medya ortamında dün söylediklerinden bugün söylediklerine karşılaştırmayı imkânlı hale getirmiyor biliyorsunuz. Dün söyledikleri o gün için geçerli, bugün söyledikleri bugün için geçerli. Dün şunu demiştin bugün bunu diyorsun, o sorgulanmaz, yasaktır. Böyle bir ortam, ciddiyetsiz bir siyaset ortamı. Siyaset dili inanılmaz boyutta. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu düzeyde bir siyaset dili kullanılmıyor. Bunun tetiğini maalesef Başbakan çekiyor. Zaman zaman muhalefet de eleştiriliyor sert söylemler açısından ama bu kadar çok hakaret, aşağılama, hepimizin ortak tarihine dönük husumet cümleleri herhalde belli dozda cevaplandırılması gereken açıklamalar. Bunlar yapıldığı zaman da hemen kendisine bağlı olan yargının devreye sokulduğunu görüyoruz. İl Başkanları toplantısında kendisinin son söylemine bakacak olursanız sarf ettiği kelimeleri alt alta getirseniz herhalde tekrarlanması bile çok acı olan cümleler var.”
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün İstanbul Belediye Başkan adayı olarak CHP’ye döneceği iddialarına ise şöyle cevap verdi Haluk Koç;
* “Uzun zamandır bunlar konuşuluyor. Ne şekilde bir karar olur, nasıl gelişir bilmiyorum. Aday belirleme yöntemi önümüzdeki ay parti meclisinde açıklanacak ama karar belli aşağı yukarı. Nüfusu 100 binin üzerinde olan yerlerde hem tüm üyeyle örgüt eğilimi, hem de adaylar ortaya çıktıktan sonra isimler temelinde birbirini kontrol edecek, çapraz kontrollü kamuoyu araştırmaları. Eğer mevcut belediye başkanı ise performans değerlendirmesi var onlar daha önce yapıldı. O süreçler herkes için geçerli olacak. Herkes aday olabilir ama belirlenen kurallar hiç kimse için ayrıcalık getirmez.”
Kilitlenen yeni anayasa çalışmalarını da konuştuk Haluk Koç’la. AKP’de ağırlık kazanan “Türk tipi partili Cumhurbaşkanlığı” çalışmaları için CHP sözcüsü şunları söyledi:
* “Tarif ettikleri tabloyu gerçekleştirebilmeleri için anayasal boyutta bunların maddeleştirilmesi gerekiyor. CHP olarak bu boyutun tümüne karşı olduğumuzu ifade etmiştik. Ama onların şimdi başka derin amaçlarla birleştirdikleri başka siyasal ittifak ettikleri yerler var. BDP ve PKK var. Bir siyasi kurum olarak BDP ve terör örgütü olarak da PKK var. Bu yeni yol arkadaşları ile kafalarında yeterli olabilecek sayıya tahlil edebilirler mi onu bilmiyorum. Ama ondan sonrasında Türk milletinin onayı gerekecek. CHP’nin buradaki tavrı çok net ve açık. Güçlendirilmiş parlamenter demokratik sistem.”

Yazarın Diğer Yazıları