Cheney Genelkurmay'la neden ısrarla görüşmek istiyor?
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney Ortadoğuya yaptığı baskın ziyaret turunun son durağı Ankara’da Genelkurmay Karargahını da ziyaret edecek.
Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklamaya göre görüşme talebi Cheney’den gelmiş, Orgeneral Büyükanıt da talebi olumlu karşılamış.
Dün öğrendiğime göre ABD Başkan Yardımcısının Ankara ziyaretinde en uzun görüşme Genelkurmay’da olacakmış.
Buna göre Cheney, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’la görüşmesi için planlanan süre 45’er dakika olurken Genelkurmay için ayrılan süre iki saatin bile üstündeymiş.
Kuşkusuz Genelkurmay’daki görüşmenin belki brifing bölümleri olacaktır ancak bu kadar uzun süre ayrılması yine de ilginçtir.
Öyle ya Cheney sonuçta Pentagon mensubu bir general değil, siyasi bir kişiliktir ve karşılıklılık esasına göre muhatabı da Başbakandır.
Dahası, Türkiye’deki sisteme göre Genelkurmay da Başbakana bağlıdır.
Hal bu iken Cheney’nin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın dışında Genelkurmay’la görüşmek istemesinin tartışmasız olarak özel anlamları elbette vardır.
Peki ne midir bu görüşme isteğinin perde gerisindeki olgu?
1) ABD verdiği bu fotoğrafla Türkiye’deki asker realitesini teyid ediyor.
2) Washington bu tutumu ile AKP ile TSK arasında aleni bir tercih yapmadığını ortaya koyuyor ve bu şekilde Ankara’daki asker-iktidar rekabetinden yararlar sağlamayı umuyor.
3) Cheney’nin uzun sürecek Genelkurmay Karargahı ziyareti AKP hükümetine dolaylı gözdağı oluyor ve onu ABD’nin taleplerine esnek olmaya taşımak istiyor.
4) Cheney, Genelkurmay ziyareti ile Afganistan’a ilave asker gönderilmesine itiraz eden TSK’yı ikna etmek istiyor.
5) ABD Başkan Yardımcısı, İran’a müdahale konusunda asker ve siyasi iktidar arasındaki bakışları ve Türkiye’nin muhtemel tavrını iki kesimle ayrı ayrı konuşarak not etmek istiyor.
6) Keza Cheney, füze kalkanı projesinde de tutumları belirlemek istiyor.
7) Cheney, TSK’nın K.Irak’la ilgili rezervlerini kaldırmak istiyor ve Kerkük’ün statüsünü belirlemek istiyor.
8) ABD Başkan Yardımcısı, TSK’nın AB’ye bakışını, Fransa’nın NATO üyeliğini, Kafkasya’nın geleceği ile Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya girişlerini askerle istişare etmek istiyor.
9) Ayrı görüşmenin bir başka gerekçesi de askerle AKP iktidarı arasında var olan kırılganlığın şiddetinin ölçülmesine matufdur. Cheney önce gözlem yapacak, ardından duruma göre taleplerini artıracak ya da azaltacaktır.
10) Cheney, askere ABD’nin AKP’ye bakışını ve desteğinin sınırını aktarabilir.
Burada bir parantez açıp Cheney’nin yaptığı bölge ziyaretinin İran’a saldırı ve de bölge dizaynının ilk fiili adımı olduğunu söyleyelim.
Ünlü yayın organı Us News and World Report’a göre Cheney’nin bölgeye gelişi İran’a yapılacak müdahalenin ilk işareti imiş. Kuşkusuz İran’a yapılacak bir saldırı sonrasında Rice’in da ifade ettiği harita düzenlemeleri de hayata geçebilir ve Ortadoğu’da yeni bir döneme kapı açılabilir.
Gerçekten de iki kere by pass olmuş hasta Cheney’nin bu ziyaretinin öyle ya da böyle bir sonucu olacak gibi görünüyor.
Son notumuz şu olacaktır:
Aynı Cheney, 2002’de yani Irak’a ABD harekatı öncesinde de Ankara’daydı ancak o zaman Cheney, Başbakan Ecevit izin vermediği için Genelkurmay ile baş başa görüşememiş, Org.Kıvrıkoğu, Cheney ile sadece Çankaya Köşkü’ndeki yemekte bir araya gelebilmişti...
Ergenekon’da son tango!
Dün Ergenekon Operasyonu bağlamında İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu ve Doğu Perinçek’in gözaltına alınması haberini duyunca Ortaçağ Avrupasında Kilise ve Devletin toplumsal tepki ve muhalefeti gemlemek için uydurulup, yüzbinlerce insanın kanına girildiği malum cadı avı olayı aklıma düştü. Konu soruşturma safhasında olduğu için bir şey söyleyemiyoruz. Suç nedir, itham ya da isnat nedir onu bilmiyoruz, dolayısı ile soruşturma ile ilgili olarak bir kanaat belirtmiyor ve yorum yapamıyoruz ancak, operasyonun zamanlaması ilginçtir. Öyle ya AKP’ye kapatılması davasının açıldığı bir süreçte, birden bire bilinen isimlerin gündeme gelmesi kafaları karıştırmaktadır. Ayrıca anlayamadığım bir şey de bir operasyon ya da soruşturma nasıl oluyor da aylarca sürer, iddianamesi hazırlanmaz ve bu süreç açıktan işler?Öyle ya bir araştırma ya da soruşturma yapılacaksa ve bundan kamu yararı adına bir sonuç bekleniyorsa bunun gizli olması gerekmiyor mu?Oysa bizde yapılan adeta kamuoyu yönlendirmeleri, psikolojik harekat ve de bir yerlere mesaj içerikli gibidir. İlginç olan AKP’nin kapatılması davasının açılmasına hukuk katliamıdır diyen malum kesimlerin bu uygulamayı normal kabul etmesidir. Sorarım size onların amaç ya da hedefleri hukuk olsaydı, bu garip ve esrarengiz soruşturma tekniğine bir laf olsun etmezler miydi? Göründüğü kadarı ile Türkiye’de artık hukuk bitmiş, güçler savaşı başlamıştır. Bu fotoğraf da ülke bekası için ürkütücüdür.
Uğur Bayrak’tan sorularımıza cevap
Birkaç gün önce Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Şefi Uğur Bayrak’la ilgili olarak bu sütunda bazı iddialara yer vermiş ve cevap gelirse yayınlayacağımızı taahhüt etmiştik.. Uğur Bayrak, vekili Av. Ufuk Sarıoğlu aracılığı ile sorularımıza cevap gönderdi. Bunları tarafsızlığımızın ve önyargısızlığımızın gereği olarak yayınlıyoruz... 1)Müvekkilim hakkındaki porno iddiası soyuttur. Verilen uyarma cezası ise 2 koro sanatçısı arasında geçen münakaşaya koro şefi olarak sicil ve disiplin amiri sıfatıyla olaya müdahale etmediği ve ilgililer tarafından işlem tahsisine gitmediği için verilmiştir. Daha sonra bu uyarma cezası da itirazla kaldırılmıştır. 2) Müvekkilim koro sanatçılarını idareye karşı kışkırtmamıştır. 3) Müvekkilim birkaç kez soruşturma geçirmiş ve bir kez uyarma bir kez de maaş kesim cezasını almıştır. Müvekkilimin aldığı cezalar için açtığı davalar sürmektedir. 4) Müvekkilime verilen maaş kesimi cezası için Ankara 6. İdare Mahkemesi nezdinde dava açılmış olup, bu davanın yargılanmasına devam edilmektedir. 5) Müvekkilim Ankara 4. İdare Mahkemesi nezdinde hakkında verilen uyarma cezasının iptali için dava açmıştır. Ancak mahkeme uyarma cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olması sebebiyle bu davayı esastan görüşülmeksizin usulden reddetmiştir. Bu konuda Danıştay’a gidilmiş ve sonuç beklenmektedir. 6) Müvekkilim maaş kesim cezası için Ankara 6. İdare Mahkemesinde dava açmış yargılama halen sürmektedir.
7) Müvekkilimin diğer yargılamaları da sürmektedir... Evet açıklamaların özeti budur...
NOT : Görüldüğü gibi bu açıklamalardan da hareketle yazdıklarımızın ya da sorduğumuz soruların hiç biri afaki değil, doğru bilgi ve belgelere dayanmaktadır. Biz söz verdiğimiz gibi cevapları aynen yayınlıyor ancak bürokraside maaş ve uyarı cezaları alanların konumunu ise kamunun takdirine bırakıyoruz... Bürokrasiyi ve kurallarını bilene sorarsanız bu tür ceza alanların müeyyideleri ortadadır. Durumu Sayın Ertuğrul Günay’ın dikkatleri ve de takdirlerine bırakıyoruz...