Çenenizi kapatın artık!..
Salı gününden bu yana dişlerimi sıkarak izliyorum.. Çıkıyorlar kameraların karşısına, güya açıklama yapıyorlar;
“İşçi kardeşlerimiz” ...
“Evlatlarımız” ...
Ailenizde değil sülalenizde, aylık maaşı bin lira olan kaç “kardeş”iniz var?
Kaç “kardeş”iniz canı pahasına, karın tokluğuna iptidai maden ocaklarında çalışıyor?
Çorapları delik kaç “kardeş” iniz var?..
Çocuğunu sünnet ettirmek, kızını gelin
etmek için kaç “kardeş”iniz bankalara
ipotekli?..
“Evlatlar”ınızdan hangisi maden ocağında, gemi tersanesinde, inşaatta çalışıyor?..
Düğün yapayım diye bankaya kredi borcu olan “evlat”ınız var mı?..
Bugüne kadar “fıtrattan” saydığınız iş kazaları yüzünden çürüğe çıkan “kardeş”iniz veya “evlat”ınız var mı?..
Siz “kardeşim” dedikçe bizim aklımıza Rıza Sarraflar, Zafer Çağlayanlar, Egemen Bağışlar geliyor..
“Evlatlarımız” dedikçe aklımıza Bilal Erdoğanlar, gemicikler geliyor..
Kirlettiniz bu iki kutsal kavramı..
Hâlâ “kardeş”, “evlat” edebiyatlarıyla acılı milleti avutup kandırıp kendinizi temize çıkaracağınızı sanıyorsunuz..
Dirisini sömürüp, en temel insan haklarını sıfırladığınız Allah’ın garip kullarının ölülerinden de utanmıyorsunuz..
Madem şehitlerimiz sizin “kardeş”inizdi, “evlat”ınızdı; neden seçim mitinginden 1 gün önce kimlikleriyle beraber yemek fişlerini toplayıp onları zora koştunuz?.. Gelenlere miting sonrasında yemek fişlerini verip gelmeyenleri niçin aç koydunuz?..
İnsan ne diye “kardeş”inin elinden yemek fişini alır?..
İnsan “evlat”ını aç bırakmakla tehdit
eder mi?..
Kapatın çenenizi artık!..
Devlet adamı kılığında her zamanki
beylik lafları sarf etmekten de hiç utanıp sıkılmıyorsunuz:
“Gereken yapılacak”mış..
Seller,
Yangınlar,
Trafik kazaları,
Depremler,
Çöken inşaatlar,
Karakol baskınları,
Otoyol katliamı,
Canlı bombalar,
Arabalı bombalar,
Vatan hainleri, teröristlerle pazarlıklar,
Tren kazaları,
Maden kazaları,
Tersane kazaları,
Cinayetler,
Soygunlar,
Sokaklarda cirit atan ahlaksızlar, cinsi sapıklar, itler, kopuklar..
Sıradan vaka haline gelen gasp olayları...
Bugüne kadar hangisinde “gerekeni yaptınız” da bizim haberimiz olmadı!..
Bunlar da yetmiyormuş gibi, abuk sabuk söylemlerle, bitmek tükenmek bilmeyen paranoyalarınızla yandaş taraftarlarınızı kenetlemek ve diri tutmak için kinayeli kinayeli ukalalıklardan da çekinmiyorsunuz..
Saltanatınız, koltuklarınız, maden ocaklarınız, gemicikleriniz, ayakkabı kutularınız, hastaneleriniz, AVM’leriniz, kol saatleri, dünya malı hepsi sizin olsun...
Kapatın çenenizi artık!..
Türkçe anlamıyorsanız, o zaman;
Shut up!..
Bırakın bizi de, acımızı layıkıyla yaşayalım. Matemimizi tutalım...