Cem ile Melek!
Hiç onaylamıyorum.
Başka bir ülkenin sporcusunun Türk vatandaşlığına geçirilip, Ay Yıldızlı forma altında müsabakalara sokulmasını...
Avrupa, dünya şampiyonalarında, olimpiyatlarda bizi temsil etmesini...
Bu işe ta başından beri karşıyım.
Bana göre, bir yutturmaca bu.
Güreş, Halter, atletizm, futbol derken, neredeyse tüm spor dallarında benimsenmeye başlayan “Devşirme sporcu modeli”, aslında kendi değerini üretememenin bir sonucu.
Kolaycılık!
Dünyada neredeyse salgın halini almış, bir yöntem.
Millileştiren, millileştirene...
Şeceresine bakmadan, herkes herkese kapısını açıp, içeriye “Buyur” ediyor.
Globalleşmenin bir etkisi midir acaba?
Bilmiyorum...
Ama, işin içinde “Kolaya kaçma” olduğu açık.
Kendimizi kandırmayalım.
Yöntemin bu denli yaygınlaşmasının esası şu; “Yetiştirmek için yıllarca uğraşacağına, hazırı alıp tepe tepe kullan!”
Tabii, alırken de bir “Bedel” ödendiği gerçeğini unutmayalım.
Neyse ne; ama gidişat iyi değil.
Ülkeler bunun farkında ve hızla önlem almaya çalışıyorlar.
FİFA Başkanı Blatter bile Milli ve kulüp takımlarındaki “Yabancılaşmadan” rahatsız.
Kısıtlama kapıda...
Ama, bir spor dalı var ki; neredeyse tüm dünya Çinli sporcuların tekeline girmiş durumda.
Sanırım anladınız; Masa Tenisi...
Olimpiyatta bir çok Çin asıllı masa tenisçiyi başka ülke formalarıyla raket sallarken göreceğiz.
Pekin’de erkeklerde 10, bayanlarda 16 ülke Çinli sporcularca temsil edilecek.
Bu ülkelerin içinde ABD, Arjantin, Dominik, Kanada, Hırvatistan, İspanya, Ukrayna, Almanya, Avustralya, Hollanda, İtalya, Polonya, Japonya, Lüksemburg ve tabii ki Türkiye’de var.
Bizimkilerin adı; CEM Zeng, MELEK Hu.
İşe bakın...
Çin nere, Türkiye nere?
Bu denli büyük bir sınır tanımazlığı benim hafızam almıyor; daha doğrusu kabullenmek istemiyor.
Zeng ve Hu’nun, bizim için büyük önemi olan Milli duyguları, Milli marşı, Milli formayı içlerinde hissederek Türkiye için yarışmaları mümkün mü?
Her raket sallayışlarında içlerinden bir ses onlara, “Sen Zeng’sin, sen Hu’sun, sizler Çinlisiniz” demeyecek mi?
Peki, bunun böyle olmayacağının garantisini veren var mı?
Yok...
Öyleyse, neyin, kimin olimpiyatı bu?