Çavuşesku'nun Sarayı'ndaki Soğuk Zirve
Bogdan Bogoescu Çavuşesku, Romanyası’nda başkent Bükreş’in başmimarlığı görevini yürütüyordu. Romanya diktatörü iktidarının son yıllarında Bogoescu’yu çağırarak, eski Bükreş’in büyük bir kesiminin yıkılmasını, parlak ve beyaz taşlardan inşa edilecek yeni kente yer açılmasını emretmiş. Başmimarla yardımcıları, Champs-Elysee’s’nin uzunluğunu belirlemişler ve “Sosyalizmin Zaferi” bulvarının ondan daha uzun olmasını kararlaştırmışlar. Bu bulvarın iki yanı boyunca, alt katlarında göz alıcı mağazalar bulunan, garip bir üslupla inşaa edilmiş beyaz apartmanlar sıralanacaktı. Bulvarın başındaysa dünyanın en büyük binası olacak Halk Sarayı bulunacaktı.
Ünlü gezi yazarı Scott L. Malcounson’ın The “Borderlands” sınır ülkeler adlı kitabında, son NATO zirvesine ev sahipliği yapan Çavuşesku’nun Halk Sarayı’nın kuruluşu böyle anlatılıyor. Bogoescu Molcomson’a Çavuşeskular’ın kurşuna dizilmesinden yıllar sonra şunları anlatıyor.
“Paris’te olanlar şimdi Bükreş’te oluyor.” Adı Cumhuriyet Sarayı olarak değiştirilmiş Halk Sarayı’nı Pentagon’a benzetiyor. “Bu bir Tac Mahal, bir Keops bu. Çavuşesku’nun başlattığı projenin iki yıl içinde tamamlanacağını umuyor. Proje az çok, artık hayatta olmayan bu adamın belirlediği plana göre yürütülecekmiş.”
NATO üyesi ülkelerin liderleri de eski adı Sosyalizmin Zafer Bulvarı olan Romen Champs Elyseès’inden yürüyerek, Conducator’un, Tuna’nın dâhisinin düşlerinin değişik biçimde gerçekleştiği sarayında yeni soğuk savaşın en soğuk zirvesini gerçekleştiriyorlar. Çavuşesku küresel dünya’nın Yeni Dünya düzeninin ilk kanlı kurbanıydı. SSCB’nin son lideri Garbaçov ve Baba Bush tarafından ortaklaşa yeni sistemin kurban taşında kendi subaylarınca yargılanarak karısı Elena’yla birlikte infaz edildiler. Çavuşesku askeri mahkeme kararını verirken, “Siz benim insanlarımsınız. Sizi ben yetiştirdim.” diyordu ama Elena “Hiç bir şey söyleme onlara” diyordu.
Çavuşeskular’ın öldürülmesi ulus-devlet modelinin ölüm fermanına yerleştirilen ilk kanlı harç oldu belkide. Aradan tam on sekiz yıl geçmiş. Romanya’dan sonra bir buçuk yıl içinde Sovyet bloku ve imparatorluk yani SSCB de tarihe karışacaktı.
Bükreş zirvsine Putin’in de çağrılması gerçekte bir ironi değilse nedir diye düşünmeden edemiyorum. NATO, Gürcistan ve Ukrayna’yı Bush’un bütün baskısına karşın üyeliğe alamıyor. Evet: Yeni Soğuk Savaş NATO’nun Bükreş’deki bahar ayındaki soğuk zirvesinden sonra daha da şiddetlenecek; tarih zik zag’ları sever ama sonun ulaştığı yol, günümüzde bir otoban benzetmesiyle açıklanabilir. Çavusesku bir diktatördü; Roman halkını “dilenci” yapmıştı v.b... Ama ölümünden önce, ülkenin bütün dış borçlarını son kuruşuna kadar ödemişti. Romanya’da onun milliyetçi komünizmi borçsuz çökmüştü. Oysa asla anlamadığı, anlayamayacağı şey, “kendi yetiştirdiği”, yetimhanelerden çıkarıp rütbe taktiği Romenlerin ona ve eşine tam yüzelli kurşun sıkmalarıydı...
Küresel yeni dünya düzeninin kanlı başlangıcında ilk aktörler Çavuşesku’nun Romenleri oldu. Irak’takiler ise bu olguyu daha açık ve anlamlı biçimde kavramamıza katkıda bulunuyorlar bugün.