Cari açığın finansmanı zorlaştı (15 Haziran 2014)
Bu sene cari açıkta belirgin bir azalma var. Ocak-Nisan ödemeler bilançosuna göre, geçen sene ilk dört ayda 24.6 milyar dolar olan cari açık, bu sene aynı dönemde yüzde 33.6 oranında azalarak, 16.4 milyar dolara geriledi. Böyle giderse, bu sene cari açığın 50 milyar doların altına inmesi beklenebilir.
Aslında 50 milyar dolar da, Türkiye açısından yüksektir. Ancak bu açık 2013 yılı ortalarına kadar uygulanan düşük kur politikasından kalan bir mirastır. Geçen sene sonuna doğru ortaya çıkan kur artışı ile ihracatta da artış başlamıştır. Her zaman ithalat daha fazla artarken, geçen seneden beri ihracatta artış oranı daha yüksek olmaya başlamıştır.
Bu gün cari açığın kısa sürede düşmesini engelleyen üç faktör vardır... Bir pahalı enerji ithalatı... İki... On yıl boyunca uygulanmış olan düşük kur nedeniyle, üretimin ithal ara malı ve ham maddeye göre şekillenmiş olması ve dolayısı ile ithalata bağımlı bir üretim yapısının oluşması... Üç... MB’nin ve Hükümetin düşük kur politikasında direnmesi.
Kur artışları ile, ithalata bağımlı üretim yapısı da değişmeye başlamıştır. Ancak ithalata bağımlılığın azalması için en az iki üç yıllık bir zamana ihtiyaç vardır.
Kur açısından ise eskisi kadar olmamakla birlikte TL bugün yine değerlidir. Geçtiğimiz Mayıs ayında reel kur endeksi yüzde 110,24 idi. Yani TL yüzde 10.24 oranında değerli idi. Mayıs ayında bir dolar kuru ortalama 2.09 oldu. Reel kur dengesi içi Mayıs ayında bir doların 2.33 lira olması gerekiyordu. Kaba hesapla doların, Türkiye-ABD enflasyon farkı kadar artması gerekir ki, reel kur dengesi sağlansın.
Bu sene cari açıkta düşmeye karşın cari açığın finansmanı zorlaştı. Çünkü sıcak para çıkışı başladı ve dış kredilerin çevrilme imkanları daraldı.
Aşağıdaki tabloda yer aldığı gibi ilk dört ayda yabancıların gayrimenkul alımı ve doğrudan yatırımları geçen seneye göre artmıştır. Ne var ki, asıl sorun olan sıcak para 17.5 milyar dolardan 1.7 milyar dolara gerilemiştir.
Sıcak para kapsamında, devlet ve özel sektöre ait, bono, tahvil ve hisse senetleri yer alıyor. Ayrıca özel sektörün, bankaların ve devletin aldığı dış krediler de bu sene azalmıştır. Özel sektör muhtemelen dış borçlarının bir kısmını yine dışarıda bulunan parasıyla ödemiştir. Ya da bu sene kendi parasını dış kredi olarak daha az getirmiştir.
Yabancıların mevduatı için gelen para geçen sene 7.4 milyar dolar iken bu sene tersine çıkış olmuştur.
Merkez Bankası rezervleri de bu sene 2.1 milyar dolara azalmıştır.
Öte yandan cari açığa kesin düştü denilmesini, ilk dört ayda 5.8 milyar dolar tutan net hata ve noksan engelliyor. Eğer net hata ve noksan pozitif ise, cari açığın o ölçüde büyük ya da finansman hesabının o ölçüde küçük yazılmış olduğu varsayılır.