Çamur ve iftirayı yüzlerine çarptı
Günlerdir yapılan çamur siyasetini ve canlı yayınlardaki iftiraları yüzlerine çarptı Mansur Yavaş.
Haber Türk TV'deki Teke Tek programında Mansur Yavaş'ı canlı yayına çıkartan Fatih Altaylı yılın yayıncılığını yaptı.
Hatta 31 Mart yerel seçiminde sadece Ankara'nın değil Türkiye'nin seçim sonucunu dahi etkileyecek çok önemli bir televizyon gazeteciliğine imza attı.
Öncelikle Mansur Yavaş'ı konuk ettiği için cep telefonundan ve bilgisayarından mesaj yağmuruna tutulan Altaylı'nın şu isyanını yazayım ki Mansur Yavaş'a söz hakkı vermesinin nasıl baskı altına alındığı anlaşılsın.
Altaylı cep telefonlarına yağan mesajlar karşısında, "Ne halt edeceğimizi şaşırdık, bırakıp yurt dışına kaçmak istiyorum. Mansur Bey siz dertlisiniz, ben sizden dertliyim" diye konuştu.
Tabii siyaseten yargısız infaz yapılarak yaklaşık 15 televizyon onlarca radyo yayını ile haksız ve hukuksuz şekilde suçlanan ve "cevap hakkı" verilmeyen bir siyasetçiyi yayına çıkarıp saatlerce cevap hakkı verilmesi anlaşılan o ki kimilerini çok rahatsız etti.
Gelelim Mansur Yavaş'ın tek tek çok sakin bir şekilde anlattığı senet olayına.
Günlerdir ağır saldırı altında, 15 televizyonun canlı yayınları ile Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP sözcüsü Ömer Çelik, rakibi Mehmet Özhaseki tarafından suçlanan Mansur Yavaş yaşadığı dolandırıcılığı öyle bir anlattı ki suçsuzluğu ve mağduriyeti çok net şekilde ortaya çıktı.
Öyle bir hukuki anlatım ile mahkeme kararlarını tek tek açıkladı ki, AKP'nin yalanlarına sarıldığı kişinin nasıl suçlu olduğunu ilkokul çocukları dahi anladı.
Mansur Yavaş tüm soruları belgeleri ile yanıtlarken Türkiye'deki tüm siyasetçilerin örnek alması gereken bir kişilik de sergiledi.
Yavaş, rakibi hakkında tek bir suçlama yapmadı, atılan iftiralara yanıt vererek sordu:
"Bu belgeler açıklandıktan sonra insanların yüzlerine nasıl bakacaklar?"
Değerli okurlarım seçim kazanmak ya da 25 yıldır son derece kötü yönettikleri Ankara'nın kaybedileceğini anlayan AKP'nin Yavaş'ı hedef alan suçlamaları Teke Tek canlı yayınında yerle bir edildi.
Yavaş'ın şu cümleleri atılan iftiraların, sürülmek istenilen çamurun yüzlerine karşı en önemli yanıt oldu:
"Kirli siyasetin dayandığı nokta yargıya kadar geldi. Bu şehir bu iğrenç oyunu bozacak. Böyle devam eden dosyanın bir amacı olabilir o da adli yargılamayı etkilemek. 10 yıl belediye başkanlığım var. Bu olay ters tepecek. Tarihî fark yiyecekler, pişman olacaklar."
Yavaş, "Sayın Cumhurbaşkanı bu iddialar karşısında beni çağırıp sorsaydı, hukukçularını görevlendirip araştırsaydı o sözleri söylemez, bana karşı yapılan haksız, hukuksuz saldırıya müdahale ederdi" diye konuştu.
İşte bu noktada iki önemli konu aklıma geldi.
AKP Genel Başkanı Erdoğan bu olay atıldığında "yapmayın" demekle kalmadı parti, yani genel başkan sözcüsü Ömer Çelik'in de canlı yayında Mansur Yavaş aleyhine canlı yayına çıkmasına onay verdi.
Biliyorsunuz Erdoğan'ın izni ve onayı olmadan tek bir AKP'li kendi iradesi ile televizyon kanallarına çıkamıyor.
İkincisi ve en önemli olan ise, Mansur Yavaş'ın, "Sayın Cumhurbaşkanı" diyerek o makama olan saygısını çok açık şekilde ortaya koymasıydı.
Değerli okurlarım Mansur Yavaş'ın sosyal medyada en çok izlenilen mesajını hatırlatmak isterim:
"Oyun bir türlü değil, her yol mubah. Mahkeme kararları ellerindeyken, sahtekârlıktan mahkûm olmuş çocuk istismarcısını meydanlarda aklayanlar, masumu suçlu, suçluyu masum ilan ediyorlar. 2019, iftiranın canlı yayınlandığı, siyasi tarihin en rezil seçimi olarak hatırlanacak."
Yavaş, kendisine atılmak istenilen iftiraları ve çamuru mahkeme kararları ve hukuki belgeler ile yerle bir etti ama bu kumpas da önemli bir sonucu ortaya çıkardı.
Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmasına sadece 11 gün kaldı.
Hak ve hukuk mücadelesinde Ankaralılar anlaşıldı ki Yavaş'ı tercih edecekler.