Çalıştay raporundan çıkan çarpıcı gerçek:Sorunlar büyük, beklenti yüksek

CHP'nin geçtiğimiz hafta sonu Afyonkarahisar'da gerçekleştirdiği "Belediye Başkanları Çalıştayı"nda ele alınan konular ve konuşulanlar hafta boyu gündemde yerini korudu. Gazeteniz YENİÇAĞ'ın çok yakından takip ettiği Çalıştay'ın tüm ayrıntılarını haber sütunlarımızda sıcağı sıcağına okumuştunuz. Peki!.. Yazın sıcağında o kadar ter döküldü, çalışma atölyelerinde saatler harcandı, belediye başkanları binlerce sorunu dile getirdi... Bunların hepsi, kamp yapılan otelin salonlarında bırakılıp unutuldu mu?.. Yenilip içilip, bol bol sohbet edilip memlekete mi dönüldü?..

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan yardımcısı Seyit Torun, oldukça kapsamlı Çalıştay raporunu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na sundu. YENİÇAĞ o rapora ulaştı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun masasındaki raporda "kaynak" sorununa geniş vurgu yapılıyor. Çalıştay'da öne çıkan en önemli konuların başında belediye başkanlarının karşı karşıya olduğu sorunların büyüklüğü ve karmaşıklığı ile bu sorunları çözmede belediyelerin finansal kaynaklarının ve insan kaynaklarının yetersiz geldiği dile getiriliyor... Bu durumun, "başkanların CHP Genel Merkezi'nden yerel yönetimler için deneyim paylaşım ve iletişim platformu oluşturması beklentisini yüksek sesle ifade etmelerine yol açtığı"na vurgu yapılıyor. İşte o rapordan çarpıcı satır başları;

Beklenti yüksek

"Yurttaşlar belediyelerden rollerinden fazlasını bekliyor, yükselen beklentiyi yönetme zorluğu var.

Yurttaşlar seçim sonrası oluşan değişim atmosferinin de etkisiyle, ekonomik kriz ve işsizlik gibi makro sorunların çözümünü de belediyelerden bekliyor. Belediyeler, yükselen yurttaş beklentisini yönetmekte zorluk çekiyor, yetki sınırlarını ve rollerini yurttaşlara anlatmakta yetersiz kalıyor. Bu talepleri nasıl yönetecekleri, iletişimini nasıl yapacakları konusunda desteğe ihtiyaç duyuyorlar.

Çözümün adresi olarak görülen belediyeler, hukuki, bürokratik ve siyasi engellerle karşı karşıya kalıyor.

Belediyeler, görev ve sorumluluk alanlarındaki yurttaş beklentisini karşılamakta zorluk çekiyor. Bu zorluğun temel nedenini hükümetin baskı ve kısıtlamaları oluşturuyor. Mevzuat ve uygulamadaki bürokratik ve hukuki aksaklıklar ise uygulama alanlarını sınırlandırıyor, yavaşlatıyor ya da engelliyor.

Başkanlar yetkilerini yeterli ve etkili bulmuyor, var olan yetki alanlarını da çakışmalar ve belirsizlikler nedeniyle verimli kullanamıyor.

Büyükşehir-İlçe, İl-İlçe ve İlçe-Belde arasında belirgin bir yetki gerilimi bulunuyor. Büyükşehirler de yetki sınırlarını yeterli görmüyor, özellikle nitelikli personel atamalarında yetki sınırlarının genişletilmesini talep ediyor. Kısıtlı yetkilerin yanı sıra, mevzuattaki açıklar ve hukuki düzenlemeler nedeniyle bir işin birden fazla aktörün yetki alanına girmesi gibi çakışma durumları da başkanları verimsiz kılıyor.

Tüm siyasi, hukuki ve bürokratik engellere rağmen, gerekçelere sığınmayan, kendi çözümünün peşine düşen bir belediyecilik motivasyonu hâkim.

Siyasi ve bürokratik engeller sıklıkla dile getirilse ve kısıtlar üzerine konuşulsa da, genel anlamda bu kısıtların makro siyasetle çözülebileceği, burada Genel Merkezin ve partinin daha aktif olacağı, Belediyelerin ise yapıp ettikleri ile bu sözlere katkı sağlayacağı hissinin yaygın olduğu, başkanların çoğunun, mevcut kısıtlar karşısında israfın önlenmesi, masrafların kısılması, yeni kaynakların bulunması gibi yöntemlerle bu kısıtlara rağmen ve kısıtlara sığınmadan işlerini hayata geçirecek yollar arama motivasyonuna sahip olduğu gözlendi.

İşsizlik büyük sorun

Ortak sorun alanını kaynak eksikliği, yeni kaynaklara erişimdeki güçlükler, işsizlik, ulaşım ve kentleşme oluşturuyor.

Belediyelerin ortaklaştıkları temel sorun/engel finansal kaynak eksikliği. Belediyeler hem mevcut kaynaklarını iyi yönetememekten hem de yeni kaynaklara erişememekten şikayetçi. Ekonomik krizin de etkisiyle yükselen işsizlik, belediyelerde iş başvurusu yığılmalarına neden oluyor. Artan başvuruların yönetimi ve seçmenle iletişim önem kazanıyor. Bir diğer önemli sorun alanını ulaşım oluşturuyor. Toplu taşımanın azlığı/verimsizliği, altyapı sorunları, trafik ve otopark eksikliği, ulaşım başlığının öne çıkan sorun alanlarını oluşturuyor. Kentleşme başlığı ise çarpık kentleşme ve yol açtığı sorunlar, imar planları ile ilgili sorunlar ve kentsel dönüşümün mevcut uygulamalarına yönelik eleştirileri içeriyor.

Kaynak ihtiyacının en belirgin önerisi ise Genel Merkez bünyesinde çalışacak ve belediyelere proje danışmanlığı verecek bir hizmet. Belediyeler bu birimden aynı zamanda proje fikirleri geliştirme, projenin yazımı ve raporlaması konularında destek bekliyor.

İnsan kaynakları yetersiz

Ortak ihtiyaçlardan birini nitelikli insan kaynağı oluşturuyor.

Kaynak ihtiyacının diğer bir boyutu insan kaynağı. Tüm belediyelerin ortak sorunu olarak nitelikli uzman kadroların eksikliği dikkat çekiyor. Öte yandan Büyükşehir, İl ve İlçelerdeki diğer insan kaynağı sorunu da personel fazlalığı. Bu belediyeler personel fazlası sebebiyle kaynak yönetimini düzgün yapamadıklarını belirtiyor. Beldelerde ise insan kaynağı, özellikle de uzman personel eksikliği var.

Başkanlarda yalnız kalma kaygısı yüksek, izlenmeyi ve yönlendirilmeyi talep ediyorlar.

Başkanlarda yaygın bir 'yalnız bırakılma' kaygısı mevcut. Hem neler yapacaklarını, işlerle nasıl baş edeceklerini düşünüyor ve desteğe ihtiyaç duyuyorlar, hem de örgütün ve Genel Merkezin onların yanında olduğunu hissetmeye ihtiyaç duyuyorlar. Genel Merkezin kendilerini izlemesini ve desteklemesini bekliyorlar.

Yerel yönetimler ve Genel Merkez arasındaki koordinasyonu düzenlemek ve yapılandırmak ortak bir ihtiyaç ve talep olarak ortaya çıkıyor.

Başkanlar diğer belediyelerdeki iyi uygulamalar konusunda düzenli olarak bilgilendirilmeyi, Genel Merkezin her daim belediyelerle iletişimde olmasını ve iş birlikleri geliştirmesini talep ediyor. Aynı zamanda, 'Genel Merkez bizi izlesin, değerlendirsin, yardım etsin ve yalnız bırakmasın' diyorlar. Hukuki ve mali konularda danışabilecekleri uzmanlara ihtiyaç duyuyorlar. Bu tür uzmanlık alanları konusunda Genel Merkezin onları yönlendirmelerini ve diğer belediyelerle diyaloğa geçirmesini bekliyorlar.

Başkanların önemli kısmı teşvik, hibe ve destek programları ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmadıkları nedeniyle hem kalifiye eleman olarak hem de Avrupa Birliği fonları gibi kaynaklardan, uluslararası meslek örgütlerinden, ağlardan nasıl faydalanabilecekleri konusunda kapasitelerini artırmaya dair yüksek motivasyonları olduğunu dile getirdiler.

Başkanlar, paylaşım ekonomisi modeli ile kaynakların verimli kullanımını bekliyor.

Başkanlar ihtiyaç duydukları nitelikli uzman ihtiyacı ve belediyede kullanılan araç ve gereçlerin eksikliği gibi konularda mevcut kaynakların belediyeler arasında paylaşılması, dönüşümlü ve/veya ortak kullanılması gibi yeni modelleri hayata geçirmeyi öneriyorlar. Bu tür uygulamaların israfın önlenmesi, tasarruf ve paylaşım gibi kavramlarla iletişime taşınabileceği ve sosyal demokrat belediyecilik kavramıyla birlikte sahiplenilebileceği dile getiriliyor. Belediyeler arasında deneyimlerin, iyi örneklerin paylaşılmasının, aktarılmasının sağlanması da diğer bir beklenti.

Yeni Başkanlar destek istiyor

Özellikle göreve yeni başlayan başkanlar, belediyecilikle ilgili destek beklentilerini dile getirdiler. Görevden ayrılmış başkanların onlara kısa süreyle eşlik etmeleri ve bir tür mentörlük yapmaları öneriler arasında yer aldı. Belediyeler, görev ve sorumluluk alanlarındaki yurttaş beklentisini karşılamakta zorluk çekiyor. Bu zorluğun temel nedenini hükümetin baskı ve kısıtlamaları oluşturuyor. Mevzuat ve uygulamadaki bürokratik ve hukuki aksaklıklar ise uygulama alanlarını sınırlandırıyor, yavaşlatıyor ya da engelliyor. Özellikle Ak Parti'den devralınan belediyeler tümüyle borç içerisinde. Bazı belediyeler personel maaşlarını dahi ödeyemeyecek durumda borç içinde bırakılmış."

Mahalli idarelerde karşı karşıya kalınan devasa sorunlar karşısında CHP sadece ağlayıp sızlayıp, şikayet mi ediyor?.. Dün gazeteniz YENİÇAĞ'da Ankara haber merkezimizin çalışkan muhabirlerinden Bünyamin Öztürk'ün özel haberinde okudunuz; Seyit Torun'un koordinasyonunda kurulan yerel yönetimler izleme kurulu, Kurban Bayramı'ndan sonra çalışmalarına başlıyor.

Yazarın Diğer Yazıları