Hükümet, 2009 makro hedeflerini değiştirdi. Ekonomik krizi dikkate almayan ve yüzde 4 olarak ilan edilen 2009 büyüme oranını, eksi 3.6 olarak revize etti.
Bu revizyonun bugüne kadar yapılması gerekiyordu... Ancak Başbakan ve Hükümet, seçimleri bekledi. Ne var ki “Güneş balçıkla sıvanmaz...” İşsiz sayısı çığ gibi artarken, iflaslar yaşanırken... Esnaf dükkanını siftahsız kapatırken, Başbakanın hâlâ teğetle uğraşması ve gerçeği saklaması tepki doğurdu.
Öte yandan revize edilen rakamlar da gerçeği göstermiyor...
2009’da büyüme oranı eksi 3.6’dan daha da fazla olur. Ekonomide canlanma 2010 yılına sarkar.
2009 yılında büyüme oranının daha da düşeceğinin göstergelerinden biri, sanayi üretimindeki düşmedir.
Hükümet, 2009 yılında sanayi üretiminin yüzde 9.7 düşeceğini açıkladı. Eğer sanayi üretimi yüzde 9.7 düşerse GSYH eksi 3.6’dan daha fazla küçülür.
Kaldı ki Şubat ayında sanayi üretiminde yüzde 23,7 oranındaki düşme de 2009 yılında sanayi üretimindeki düşmenin daha da yüksek olacağını gösteriyor.
Büyümeyle ilgili bir diğer sorun, yatırımlardır... Ekonomide bir canlanma olması için yatırımların artması gerekiyor. Oysaki 2009 yılında gerek kamu ve gerekse özel yatırımların artması beklenmiyor.
1) Kamu yatırımları yapılmıyor. Çünkü AKP bütçeyi seçim için kullandı. Kamu yatırımları için kaynak kalmadı.
2009 bütçe hedefi olan 10.4 milyar liralık açığı Ocak-Şubat, iki ayda verdi.
Daha önemlisi, bütçe dışı harcamaları da içerdiği için, devletin gerçek açığını, hazine nakit dengesi gösterir. Ocak-Mart üç ayda hazine nakit açığı 18.6 milyar liraya çıktı. 2009 bütçe açık hedefinin yüzde 50 fazlası oldu.
2) Özel sektör yatırım yapamıyor.
Özel sektörün hükümete güveni yok... Başbakan kriz konusunda gerçekleri gizledi. Reel sektör güven endeksinin yüzde 60 seviyesine düşmesi de bu güvensizliği gösteriyor.
Mevduat faizi yüzde 12’ye düştü. Bankaların Merkez Bankası’ndan borçlanma faizi yüzde 13 oldu. Ancak yatırım ve işletme kredilerinde faiz tabanı yüzde 25’tir. Bu faizle kimse yatırım yapmaz.
Tüketici kredileri faizi yüzde 25-30 arasındadır. Kredi kartları faizi yüzde 52’dir. Bu durumda talepte bir canlanma da beklenemez.
Hükümetin üç ay olarak ilan ettiği, otomobil ve beyaz eşyada vergi indirimi, stokların erimesine yardımcı olur. Ancak yeni üretim yaratmaz. Yeni istihdam olmaz.
3) Hükümet, yatırımların desteklenmesini tavsattı.
Bugüne kadar ciddi bir adım atmadı. Bugünden sonra atsa da 2009 yılını etkilemez.
4) AKP iktidarı, 2007 sonuna kadar, düşük kur uygulayarak ucuz ara malı ithalatına bağımlı ve dış borca dayalı büyüme stratejisi uyguladı. Şimdi kur artınca ara malı ithalatı azaldı. Sanayi üretimi düştü.
Bu durumda, 2009 yılında GSYH’daki büyüme hedefi tutmaz. Eksi büyüme daha yüksek olur.
