Büyük can kaybının nedeni iktidarın ihmaller zinciri

Deprem bölgesinde gece gündüz demeden günlerce depremzedelerin büyük acılarını paylaşan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi lideri Ali Babacan, "Çok büyük bir acının içindeyiz. İçimiz yanıyor. Her yerde aynı söz, aynı şikayet şöyle oldu; ''Devleti yanımızda göremedik'' bu sözler de yaşadıklarımız da bizi çok üzdü…" dedi.

Babacan, "Deprem bölgesinde AFAD, madenciler, vakıflar, dernekler, talimatsız bölgeye koşan DEVA gönüllüleri, siyasi partiler, asker, polis, jandarma ve tüm gönüllüler ile yurt dışından gelen ekiplerden Allah razı olsun" dedi.

-Sordum: İlk 3 gün yani 72 saat deprem bölgesinde bir saatte ulaşabilecek olan askerî birliklerin görevlendirilmemesi can kaybının artmasına neden oldu mu?

Babacan dedi ki;

"Elbette bu koordinasyon yapılamadı. Asker ilk saatlerde bütün gücü ile deprem bölgesinde alarm durumuna geçirilseydi çok hızlı yardıma koşsaydı çok iyi olurdu. Bu fedakârlık ve emekle çok daha fazla can kurtarabilirdik.

Madencilerimizin nasıl başarılı kurtarma faaliyetlerinde bulunduklarını yaşayarak gördük.

Neden ilk gün sevk edilmediler? Maalesef emir beklediler.

Ülkeyi yönetenlerin her şeyi ben yapacağım zihniyetini acilen bırakmaları lazım. Yerelden hareket edilmesi lazım.

İlk gün belediyelerle kavgaya tutuştular.

Allah aşkına ne önemi var ya? Bir belediyenin bir kamyonu olsun, gelsin katkıda bulunsun. Siz niye bunlarla kavga ediyorsunuz? Şu anda kavga değil iş birliği zamanı.

Yetkili kişilerin ehliyet ve liyakat sıkıntıları olduğunu deprem bölgesinde çok açık gördük.

İlk 72 saatin yardım ve kurtarma faaliyetlerinde çok önemli olduğunu herkes biliyor ama maalesef yapılamadı.

Görüldü ki ellerinde afet kurtarma planı yok.

Kaçak ve kayıt dışı kontrolsüz ve denetimsiz yapılara sırf gelir elde etmek sırf oy toplamak için imar affı çıkardılar.

Kat kat, imar rantlarına göz yumdular.

Kentsel dönüşümü bölgede neredeyse hiç uygulamadılar.

Büyük can kaybının nedeni iktidarın ihmaller zinciri.

Tedbir bizden takdir Allah''tan gelir.

AKP iktidarı deprem öncesi de sonrası da gereğini yapamadı.

Yazık, çok yazık."

-Sordum: Hangi eksiklikleri gördünüz bölgede?

Babacan dedi ki;

"Merkezden yani Sayın Cumhurbaşkanından talimat gitmeyince hiç kimse bir şey yapamıyor. Sistem felç oluyor.

Çoğu yerde yetkin insanlar görevde değil. Sayıları çok az.

İş makineleri, vinçler, el aletleri, kazma kürek, jeneratör, seyyar yemek ve tuvalet araçları, çadır, su, giysi, çocuk maması, çocuk bezi, kadınların ihtiyaçları, battaniye, yorgan, ısıtıcı... say say bitmez.

Milletimiz büyük çok büyük. Hemen yardıma koştu.

Binlerce TIR yardım yağdı ama koordine yoktu ki hemen dağıtılsın.

Kaotik ortam hâlâ var.

Yardım TIR''ları geliyor, bazı illerde el konduğunu görüyoruz.

Neymiş, bu dağıtımı kendileri yapacakmış.

Ayıptır, günahtır yahu.

Adıyaman ve Kahramanmaraş il teşkilatımız yer gösterdi., TIR''lar oraya iniyor. Köylere küçük arabalarla gönderiliyor.

Madem AFAD bu işin altından kalkamıyor, vatandaşın kendi yaptığı yardımların da önüne geçmemek lazım.

Millete hemen IBAN numarası vermesin. Cumhurbaşkanı ''100 milyar ayırdık'' demedi mi? Harcasın bakalım.

İhtiyaç olursa, bu cömert millet gene yardım eder."

-Sordum: Erdoğan bölgeye giden muhalefet partilerinin liderlerini ağır hakaretlerle eleştirdi. Sizler deprem bölgesine siyaset yapmak için mi gidiyorsunuz?

Babacan dedi ki;

"Siyaset yapan iktidarın ta kendisi. ''Cumhur İttifakı bölgede'' demediler mi? Bu sözler siyasettir.

Hiç kimse kusura bakmasın. Eğer birileri siyaset yapıyorsa, siyaset yapan iktidarın ta kendisi.

Sayın Erdoğan ilk konuşmaya başladığı gün, depremden sonraki ilk sözlerinde nefret vardı. Öfke vardı. Tehdit vardı.

Böyle bir şey olur mu?

Acı paylaştıkça hafifler. Bizler milletimizin acılarına ortak olmaya kararlıyız.

Sabırlı ve metanetli bir şekilde bu zorluğu hep beraber aşabiliriz."

-Sordum: Üniversitelerin tatil edilmesi ve yurtların boşaltılması kararı doğru mu?

Babacan dedi ki;

"Deprem bölgesinde temel eğitim konteyner ve kış çadırlarında sürsün, üniversiteliler diğer okullara yerleştirilsin.

Yurtların boşaltılması çok yanlıştır. Kış aylarında bunca otel boşken, yazlık evler boşken, kamu misafirhaneleri dururken yurtlara gözünüzü dikmeyin.

Genç neslin eğitim hakkını elinden almayın."

Yazarın Diğer Yazıları