Sanki aşılar test edilmiş, faydası ortaya çıkmış, yan etkilerinin kabul edilebilir düzeyde olduğu tespit edilmiş gibi Türkiye'de bütün medyada, "Hükümet, neden aşı şirketleri ile gereken anlaşmaları yapmadı?" gibi tartışmalar yapılıyor!
ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde baş araştırmacı olarak görev yapan Prof. Dr. Derya Unutmaz, Halk TV'de canlı yayına katılarak, "ABD ve Avrupa aşılarına güvenin" mesajı verdi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ise "Ben Çin aşısından olacağım. Güvenmesem olmazdım" dedi.
Prof. Dr. Fehmi Tabak, "Her iki aşının Faz 3 çalışmalarına biz de dahil olduk ve çok titizlikle sürüyor." diye bilgi verdi!
Yani bütün aşılarda "Faz 3 çalışmaları" denilen insan üzerinde deneyler daha çok yeni ve sınırlı sayıda… Bu durumda aşıların güvenilir olduğunu söylemek bilimsel olarak mümkün değildir!
Üstelik İtalyan Dr. Stefano Montanari'nin "Hızla mutasyona uğrayan, antikor oluşturmayan korona virüse karşı aşı hiçbir işe yaramaz. Korona virüse karşı aşı diye tutturmaları tam bir küresel sahtekârlık. Kış aylarında yapılan soğuk algınlığı aşıları da sahtekârlık. Korona virüse karşı yapmamız gereken, bağışıklık sistemimizi güçlendirmemizdir" görüşüne kimse cevap veremezken…
***
Deniliyor ki, "Yani, devletleri yönetenler, bütün insanlığı kandırıyor mu? Hatta iddia edildiği gibi insanın genetik yapısı ile oynamak gibi bir katliama hep birlikte mi alet oluyorlar? Bu kadar tıp doktoru, diğer alanlardan uzmanlar ve bütün dünya medyası bu küresel sahtekârlığa alet oluyor da gerçeği İtalyan virologlar ile Prof. Dr. Canan Karatay ve Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta mı söylüyor? Ve bu görüşleri sizden başka gündeme getiren var mı? Bütün dünya aptal da bir tek siz mi akıllısınız?"
Dünyada ne olup bittiğini anlamak için küresel sistemi göz önüne almak gerekir. Bütün dünya, Dünya Sağlık Örgütü'nün politikalarına göre hareket etmiyor mu? Ediyor! Peki Dünya Sağlık Örgütü'nün politikalarını kim oluşturuyor? Şu anda aşı ürettiğini iddia eden şirketler değil mi? Sosyal medyada aksi yöndeki bilgileri paylaşanlar neden sansür ediliyor? Hepsi bileşik kaplar gibi birbirine bağlı değil mi?
Dünya ve Türkiye yalanla yönetilmiyor mu ey akıl sahipleri? Irak, yalanlar üretilerek işgal edilmedi mi? Suriye, yalanlar üretilerek parçalanmadı mı? Bu yalanlara Türkiye medyası dahil bütün dünya medyası alet olmadı mı? Açıklanan korona virüs rakamlarına neden kimse inanmıyor?
***
Dünya Sağlık Örgütü'nün hastalıkların sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemiyoloji birimi direktörü Profesör Ulrich Keil, "Domuz gribi salgını ilaç üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak üretilen bir korku kampanyasıydı" dememiş miydi?
WHO'da kalp hastalıkları konusunda bir numaralı uzman olarak kabul edilen Profesör Keil, Avrupa Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "WHO, SARS ve kuş gribi konusunda da tüm tahminlerinde yanıldı. Kamu sağlığını ilgilendiren onca şey varken domuz gribi konusunda halkta büyük bir panik yaşanmasına sebep olduk ve bu tamamen abartılmış bir korkuydu." dememiş miydi?
Türkiye'nin ithal ettiği 8 milyon domuz gribi aşısının büyük kısmı, Tayyip Erdoğan, "Ne aşısı, ben aşı maşı olmayacağım" deyince çöpe gitmedi mi?
Ben ise sadece "Kendi aklımızı kullanalım, küresel operasyonlara, ülkemizi yem etmeyelim" diyorum ey akıl sahipleri!
