Bush'u görme sırası Abdullah Gül'de
Türkiye’de sizler ne duyuyorsunuz bilmiyorum ama Washington’da bugünlerde Abdullah Gül’ün Washington’u ziyaret konusundaki ısrarı konuşuluyor. Ee, Tayyip Bey geldi icazet aldı ya, o geri kalır mı, o da gelip huzura çıkacak ve o da icazet alacak.
Şimdilerde konuşulanlar, (dedikodu tabii) Gül’ün Mart ayında gelmek istediğini Amerikalılara duyurduğu ancak bu aralar oldukça başları sıkışık olan Amerikalıların da kendisine, “Geleceksen Ocak ayı başında gel” mesajı verdiği yolunda. Hatta kendisine öyle bir tarih teklif edilmiş ki Ocak ayının 8’i gibi, Bush’un en meşgul olabileceği günlerden biri.
O tarihte ABD Başkanlık seçimleri için önemli bir ön seçim yapılacak ve bu siyasetin ne olabileceği yolunda sinyaller verecek. Bu nedenle Amerikalı politikacılar o günlerde bu primary denilen sürece kilitlenir. Herhalde Erdoğan’a olduğu gibi bu da Gül’ü baştan savmak için bir yol.
Ha aklıma geldi, Erdoğan’ın Beyaz Saray’da Amerikalılara ne söz verdiği konusunda yavaş yavaş bir şeyler sızmaya başladı. Başbakanın ABD Başkanı Bush’a “Halkın tepkisinden korkmayın ben onların gazını almasını bilirim, siz askerlere de aldırmayın onları da oyalar geçiştiririm” sözü verdiği söyleniyor.
Erdoğan’ın ayrıca, o günlerde pek hararetli olan Barzani ve Talabani’ye yönelik bir askeri operasyon konusunda da “Onlar da (Barzani ile Talabani) göstermelik bir şeyler yapsın, kamuoyunun gözünü boyayalım” dediği ileri sürülüyor. Bu arada Erdoğan’ın izleyeceği yolun ana hatlarının, Türk basınının bir türlü yayınlamaya cesaret edemediği Başkan Yardımcısı Cheney’nin evindeki toplantıda kararlaştırıldığı veya daha doğru tanımlamayla tebliğ edildiği belirtiliyor.
Bu söylentilerin ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz ve bilemeyeceğiz de. Özellikle ülkenin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı bu görüşmeleri resmi kayıtlara geçirmedikleri sürece. Ancak geçenlerde konuştuğumuz bir ekonomist, AKP iktidarının bu dönemini, Turgut Özal’ın ANAP iktidarının ikinci dönemine benzetti. Ve hatta bu iktidarın yıkılışını da ne türban ne de başka bir şey değil, yolsuzluklar ve ekonomik kayıplar sağlayacak diyecek kadar da ileri gitti.
ABD hükümetinin aldığı önlemler bu ülkedeki ekonomik krizi ve durgunluğun ayak seslerini önlemeye yetmedi. Şu anda ABD Federal Rezerv Dairesi son faiz hadlerini indirirken yaptığı açıklamanın da satır aralarında bu felaketin gelişi konusunda uyarıda bulundu. İşte bu nedenle Amerikan borsalarında faiz hadleri düşürülmesine rağmen borsadaki iniş de devam etti ve halen ediyor.
Bize gelince daha önce de açıklamaya çalışmıştım. ABD’de Mortgage şirketi denilen şirketler bir kısım kişilerin paralarını çalıştıran, birikimlerini işleten kurumlardır. Bu kurumlar, dünya borsalarında para faizi ile para kazanmak için oraların borsalarında oynadıkları gibi, bu ülkede de ev kredisi vererek para kazanırlar. Size örnek olarak yılda 24 bin dolar (ayda 2 bin dolardan) aylık toplam mortgage ödeyen kişilerin ödediği ana borç, yalnızca 1500 veya 2000 dolardır. Geri kalan 22 bin dolar faize gider.
Duyduğumuz kadarı ile Türkiye’de para işleten bu şirketlerden çoğunun başı dertte. Türkiye’de borsalarda işletilen bu paraların miktarının da 70-80 milyar dolar olduğu söyleniyor. Şimdi ben size desem ki, bu şirketler bir ay içinde bu paralarını Türk borsalarından çekseler ne olur. Oturun siz düşünün ne kadar büyük bir ekonomik kriz olacağını.
Tekrar başa dönersek, halen oturduğu koltuğu dolduramamış olan bu zatların, Washington ziyaretinin bugüne kadar olduğu gibi, Türkiye açısından bir hayır sağlamayacağı açık. Bu ziyaret yalnızca Türkiye’de kendisini itibarlı göstermek isteyen politikacıların geleneksel şükranlarını sunma ziyareti olacak. Hadi hayırlısı.