Bunlarda yüz olsa...
Perşembe gecesi Türk Milli Futbol Takımı, rakibi Portekiz''e 3-1 yenilerek Dünya Kupası''na katılma şansını kaybetti. Oysa zaten ekonomik sıkıntılarla mücadele eden Türk milleti o gece çoğunlukla televizyonları başında bir umutla moral bulmak için dua etmekteydi. Lakin o ne hal!.. O ne pespayelik!.. 2002 yılında işi yoluna koyarak dünya üçüncüsü olan, ardından da planlı ve sistematik bir çalışmayla dünya futbolunda "hep olması gereken" futbol milli takımımız yerlerdeydi. Hem oynadığı futbol ile takım hem de kenardan "tık" demeyen hocası ile yerlerdeydi. Ya bağlı olduğu "federasyon"? Seviye olarak o da yerin altındaydı. Portekiz maçında gördük ki; tüm takımlar geçen zamana bağlı modernleşip hedeflerine biraz daha uzanırken, biz habire geri gitmişiz.
Hani ne oldu? Bu 20 senede her ile bir stat yapmıştık. Çıkıp televizyonlarda da bunlarla övünmüştük. Hatta hem stat hem köprü hem havalimanı ve hastane yaptırdığımız "süper başarılı müteahhitleri" futbolumuzun başına da getirerek üstün vasıflarından medet ummuştuk. Ne oldu? Hata mı yaptık? Yoksa iktidar olarak hata yapmadık da devletin imkanlarına rağmen federasyon başkanı yaptıklarınız mı yeteneksiz çıktı? Her imkan kendilerine sağlandı da onlar mı uyum sağlayamadı?
Bu bana her gün babası tarafından "sen adam olmazsın" diye ikaz edilen oğulun babaya davranışını hatırlattı. Hani "adam olmazsın!" denilen oğul vali olduktan sonra babasını jandarmayla ayağına getirtmiş ya, isterseniz bir düşünün... Milli takımı bu duruma düşüren federasyonun durumu da aynen buna benzer değil mi? Bir dönem önce dünya üçüncülüğünü yakalayan bir takımın, o pozisyonunu muhafaza ederek alınacak tedbirlerle alt yapısını güçlendirmesi beklenirken, "yabancı oyuncu kontenjanında"ki anlamsız ısrarları bu kötü sonun başlangıcı değil mi? Portekiz maçında bunu daha net görmedik mi?
Hepsi bu mu? Elbette hayır. Bir de Kuntz meselesi var. Siz Türk Milli Takımı dışında, başında bulunduğu takımın dilini bilmeyen bir milli takım hocası ile çalışan başka bir ülkeye rastladınız mı? Sanmıyorum. Takımda ne ruh kalmış ne de o ruhu yaratmak için motive edecek dili kullanan bir hoca. Kolektif bir oyun olan futbolda, Avrupa''da oynayan 3-5 futbolcumuzun münferit gayreti de beyhude.
Böyle olunca, sonuç da skandal. Neden?
1- 2002''de yakalanan kadro artırılarak ülke içinden yetişen çocuklarımız sistematik olarak çoğaltılamadıkları için.
2- İşler doğru gitseydi bu çocuklardan kurulabilecek 2-3 milli takım kadrosundaki futbolcularımıza "hadi oğlum be!" diye seslenecek bir hocamız olmadığı için.
Bu kadarını beceremeyen bir federasyona şimdi TBMM''de bir de yasa yapılacak. TFF ayrı, diğer federasyonlar ayrı! Niçin? TFF''nin kuruluş yasası var, diğerlerinin yok. Yazıklar olsun bunlara çıkacak yasaya! Çıksa ne çıkmasa ne!.. Yasayı işletmedikten sonra fark eder mi? Ben olsam bu başarısızlık ardından yüzüm kızarır, istifa ederdim...