Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Adnan İSLAMOĞULLARI
Adnan İSLAMOĞULLARI

Bulunur mu kurtaracak bahtı kara mâderini?

“Hükümete yakın medya organlarına baktığınızda, MHP’nin koalisyon ortağı olarak ne kadar çok istendiğini görürsünüz... Hatta bu süreçte bile, aynı yayın organlarının Kılıçdaroğlu ile dalga geçerken, Bahçeli’ye karşı saygıda kusur etmemeye gayret ettiklerine şahit olursunuz... Ak Partili bazı bakan ve milletvekillerinin beyanatlarını dikkate aldığınızda da, MHP ile koalisyon için yanıp tutuştuklarını hemen anlarsınız. Açıkçası Ak Parti koalisyon ortağı olarak MHP’yi istiyor...”
Yukarıdaki sözler, AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve ekranlarda yıllardır AKP politikalarını savunan Avukat Fidel Okan’ın sözleri. ‘Sık sık görüştüğü’ CHP ve MHP’li yetkililere atıf yapıyor bunları söylerken...
İşin siyâsî kulis tarafları ilgi alanımda değil, kiminle görüşüyor, bu kanaatleri kimlerden devşiriyor, burası ile ilgilenmiyorum gerçekten...
İlgilendiğim kısmı, hem AKP tabanında hem de MHP tabanında bu koalisyonun ciddi bir yüzdesinin bulunması...
MHP tabanında bir AKP koalisyonunun kayda değer bir oranda müspet karşılanmasının siyâsî ve daha çok reelpolitik izahları yapılabilir. Ülkeyi CHP’ye teslim etmemek... Ülkeyi HDPli bir koalisyona mecbur etmemek... Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak... Hükümete ortak olarak icrâda söz sahibi olmak, bakanlık almak, kadroları korumak ilââhir...
Bu gibi makûl de sayılabilecek gerekçelerle MHP tabanında AKP ile koalisyonun bir karşılığı olabilir...
Peki AKP tabanında ve üst kademelerindeki MHP ile koalisyon beklentisinin/isteğinin sebepleri nelerdir?
AKP tabanı ve üst yönetimi niçin MHP ile koalisyona sıcak bakıyor?
‘Doğru dürüst Fatiha okumasını bile bilmeyenler’le ‘devlet malına musallat olanlar’ nasıl oluyor da bu seçim neticesinde oluşan tabloda aynı karede görünmekten imtinâ etmiyorlar?
AKP ve tabanı hangi gerekçelerle MHP ile bir araya gelmek istiyor bu koalisyonda?
Temizlenme duygusu olabilir mi?
‘Câmileri ahır yapanlar’la koalisyon yapmaktansa ‘doğru dürüst olmasa da Fatiha okuyabilenler’le mi bir araya gelmek istiyor?
HDP ile AKP arasındaki muhtemel koalisyondan sonra olabilecekler mi AKP tabanını korkutuyor?
HDP’li bir İçişleri Bakanı’nın Kandil ile tüm istihbaratı paylaşabileceği veya devlet bürokrasisinin PKK’lılar tarafından doldurulma ihtimali mi AKP üst yönetimini rahatsız ediyor mesela?
Ya da AKP üst yönetimi açılım adı altında sürdürdüğü politikaların ve görüşmelerin HDP ile yapılacak bir koalisyon ile nerelere varacağından mı endişe ediyor, Güneydoğu’da zaten geri çektiği devletin yerini artık resmî olarak da PKK’nın alma ihtimâli mi uykusuz bırakıyor AKP’yi?
Aslına bakarsanız, bütün bunların ötesinde bu seçim neticelerinin ortaya koyduğu bir gerçek var.
AKP’nin, yandaş medyasının, âkiller adı altındaki psikolojik harp müfrezesinin yıllardır sürdürdüğü propagandanın bir neticesi bu. İmralı’daki kâtilin Kürtlerin tek lideri olduğunu söyleyen AKP politikalarının bir neticesi bu. “Öcalan yaşatmayı seçti” diye bağıran yandaş medyanın sürdürdüğü ölü sevici politikaların bir neticesi bu...
Bu netice, ülkede akan kanın sorumlusu bir etnik terör hareketinin siyâsî temsilcisi HDP’nin barajı aşması ve 12 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin oylarının tek başına iktidara yetmeyecek kadar azalması...
Bu tablo bir tek koalisyona işâret ediyor; AKP-HDP koalisyonuna...
Neden kurulmuyor/kurulamıyor bu koalisyon?
Yıllardır aynı safta bel bağlayan, yıllardır İmralı-Kandil hattında hizâlanan AKP-HDP neden koalisyon yapmıyor/yapamıyor?
Hani HDP’nin barajı aşması barışın teminâtıydı?
Yoksa yıllardır sürdürülen açılım politikasının neticelerinin dehşeti mi sardı ve AKP bu faturayı ödemekten mi korkuyor?
Korkunun ecele faydası yok, bu faturayı, bu bedeli AKP ve millet zaten ödeyecek, yalnızca bu süreci yönetmeye cesâret edecek ve kan içip “kızılcık şerbeti” diyecek bir muhalif lider ve kadrolarını gerekiyor ülke...
Ne diyelim!
“Bulunur mu kurtaracak bahtı kara mâderini?”

Yazarın Diğer Yazıları