Bulgaristan seçimleri
AKP’nin Orta Doğu aşkı ve ilgisi içimizi dışımızı Orta Doğu yaptı, etrafımızda ülkemizi ilgilendiren bir yığın olaylar cereyan etmektedir. Ama AKP için varsa yoksa Araplar. Coğrafyamızda, Karadeniz’de Ukrayna/Kırım, Kafkaslar’da Azerbaycan/Ermenistan, Akdeniz’de Kıbrıs Rum Kesimi, Rusya Federasyonu ve İsrail ortak askeri manevrası vardır. Balkanlarda ise bugün makalemize konu yapacağımız Bulgar ve Bosna seçimleri vardır. Bu iki Balkan ülkesinin kimler tarafından yönetildiği Türkiye için çok önemlidir. Ancak Orta Doğu’nun tozu dumanı arasında kimsenin gözü Balkanlar’daki Türkiye’nin çıkarını görmemektedir. AKP’nin hangi işi düzgün ki bu düzgün olsun. Neyse biz konumuza gelelim. Bulgaristan son iki yılda üç hükümet değiştirmek zorunda kalınca 5 Ekim’de erken seçime gitti. Ancak yine hiç bir parti tek başına iktidar olamadı. Bu sorunlu sonucun nedeni çok parçalı siyasi hayat ile ülkedeki bozuk ekonomi, bozuk yönetim ve adaletsiz düzendir. 1989’dan bu tarafa % 45 ile en düşük katılımlı seçim olmuştur. Bulgar halkı umudunu iyice yitirmiştir. Zira, Avrupa Birliği’ne girerek durumun düzeleceğini düşünmüş ama AB’de bozulan ahlak, parçalı siyaset, kötü ekonomi ve çok etnikli yapıda fazla bir şey yapamamıştır. 240 milletvekilli meclis için 18 parti yarışmıştır. Bu partilerden 8 tanesi % 4’lük barajı aşmıştır. Eski başbakanlardan Boyko Borisov’un partisi “Bulgaristan’ın Avrupai Kalkınması için Vatandaşlar Partisi, GERB” yüzde 32.66’lık oyla 85 milletvekili çıkartarak birinci olmuştur. İkinci parti yüzde 15,34 ile 40 milletvekili çıkartan “Bulgaristan Sosyalist Partisi, BSP” olmuştur. Üçüncü sırada Türklerin partisi olarak bilinen “Hak ve Özgürlükler Harekatı” 14.79 oy oranı ile 35 milletvekili çıkartmıştır. Bu 35 milletvekilinden 28’i Türk kökenlidir. Dördüncü parti yüzde 8.92 oy ile 23 milletvekili çıkartan “Reformist Blok, RB” olmuştur. Beşinci parti 7,30 oy ile 16 milletvekili çıkartan “Yurt Sever Cephe Partisi”, altıncı 5,69 ile 16 milletvekili çıkartan “Sansürsüz Bulgaristan Partisi” yedinci, 4,53 ile 11 milletvekili çıkartan ırkçı “ATAKA Partisi”, sekizinci ise yüzde 4,16 oy oranı ile “Bulgaristan Rönesans’ı için Alternatif Partisi” olmuştur. İlk koalisyon görüşmeleri başarısız olmuş ama hükümet kurma görüşmeleri devam etmektedir. Şüphesiz bir hükümet kurulacaktır, ama en geç Ekim 2016 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte yeni bir erken parlamento seçimi de yapılacağı konusunda herkes emin gözükmektedir.
Bulgaristan Avrupa Birliği’nin en yoksul ülkesidir. Ortalama memur maaşı Türk Lirası olarak yaklaşık 1200 TL’dir. Emekli ortalama maaşı ise 400 TL’dir. Kötü yönetim ve rüşvetten dolayı birçok banka batmış ve binlerce Bulgar yurttaşı parasını kaybetmiştir. Bulgaristan, ülke sorunlarının çözümü için, AB’nin istediği yasal değişiklikleri yapmamakta ısrar etmektedir. Rüşvet, yolsuzluk, mali yapının güçlendirilmesi, polisin yetkileri, yargı reformu, ülkede büyük bela olan mafya yapılanması için tedbir, faili meçhul cinayetler, hat safhaya varan yoksulluk, ticarette rekabetsizlik, vergi toplayamama sorunu, ırkçılığa varan milliyetçilik, ülkedeki özellikle Müslüman azınlıklara uygulanan ayrımcılık gibi daha çok sayıda devleti zaafa uğratan sorunlar mevcuttur. Bunlar yetmiyormuş gibi sorunlarını çözmek için maddi ve teknik yardım yapan AB’yi kızdıracak hareketlerde bulunmaktadır. AB’nin zorunlu gördüğü Rusya’ya karşı uyguladığı ambargo kurallarına uymamaktadır. Rusya ile ilişkilerini eskiden olduğu gibi sürdürmeye devam etmektedir. Türkiye ile de ilişkileri iyi bir düzeyde değildir. Bulgaristan’da yaşayan Türk ve diğer Müslüman halklara AB normlarında davranmamaktadır. En son örnek Müslümanların seçtiği müftü değil de eski Sovyet dönemi, Bulgar ajanı olan bir din adamını genel Müftü tayin etmesi Bulgaristan’da yaşayan Müslümanları ve Türkiye’yi rahatsız etmiştir. Yeni kurulacak Bulgar hükümetini içte ve dışta ciddi sorunlar beklemektedir.