Bu sene dünyada buğday sorunu var...

Dünya buğday üretimi, 2009 yılında 647 milyon ton oldu. Çin, dünya buğday üretiminde ilk sırayı alıyor. İkinci sırada Hindistan, üçüncü sırada ABD ve dördüncü sırada Rusya geliyor. Bu dört ülke dünya buğday üretiminin yüzde 47’sini üretiyor.
Rusya bu yıl sonuna kadar tahıl ve un ihracatını yasakladı. Bu nedenle ABD’de buğdayın vadeli fiyatı yüzde 5 arttı.
Aslında, buğday üretimi nüfus artışına göre daha az artıyor. Örneğin 1996 ile 2007 arasında dünya nüfusu yüzde 14 arttığı halde, buğday üretimi yüzde 1.2 oranında arttı... Dünya buğday üretimi iklim şartlarına bağlı olarak yıl bazında yüzde 10’a kadar fazla veya eksik olabiliyor.


Dünyada ve Türkiye’de buğday üretimi (milyon/ton)


1996-2007 Yüzde Değişme
Dünya nüfusu (milyar) 5,8 6,6 14.0
Dünya buğday üretimi 600.0 607.0 1.2
Türkiye nüfusu (milyon) 63.3 72.5 14.5
Türkiye buğday üretimi 16.2 17.7 9.2


Türkiye’de 2010 için 17 milyon ton üretim bekleniyor. Buna karşılık 2010 buğday tüketimi 17.7 milyon ton olarak hesap ediliyor. Yani Türkiye’nin buğday açığı var. Ancak Tarım Bakanlığı buğday stoku olduğu için buğday ithal edilmeyeceğini söylüyor.
Öte yandan ilkbaharda, Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, “TMO’nun 2010 yılı üretim sezonunda ekmeklik buğdayın tonunu Haziran’da 550 liradan alacağını ve fiyatların kademeli olarak artırılarak Kasım ayı itibariyle 580 liraya yükseltileceğini” açıkladı... Geçen hafta da Resmi Gazetede buğdaya ton başına 50 lira, kilo başına 5 kuruş, prim desteği yayınlandı.
Dünyada buğday fiyatlarının artması, Türkiye’yi nasıl etkiler?
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, ’’Buğday fiyatı global piyasada 210 euro, Türkiye’de 277 euro. Zaten pahalı... Ayrıca Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 2.2 milyon ton stoku var. Bizi etkilemeyecek “ diyor. Ancak yine de fiyatlarda artış beklentisi var.
Öte yandan global piyasada 210 euro olan buğday fiyatı ile bizim 277 euro buğday fiyatı katiyen rekabet edemez.
Dolar veya euro cinsinden hesaplandığı zaman, bizdeki buğday fiyatlarının yüksek çıkması, liranın aşırı değer kazanması veya tersine kurun düşük kalmasıdır.
Merkez Bankası reel kur endeksine göre lira yüzde 25 değerlidir. Yani şimdi denge kur olması için doların 2 lira, euronun da 2 lira 40 kuruş olması gerekir.
Eğer düşük kur politikası uygulanmamış olsaydı, bizdeki buğday fiyatı da 277 euro değil, 221 euro olacaktı. Yani global fiyatlarda olacaktı.
Düşük kur politikası devam ettiği sürece Türkiye istese de buğday ihraç edemez. Hükümetin destekleri azaltması ve yanlış destek programı yanında düşük kur da çiftçinin dünyadaki rekabet gücünü düşürüyor.
Teşviklere gelince... Teşvikler de hem yetersiz, hem de gerçek üreticiye gitmiyor. Yasada, GSYH’nın yüzde birinin çiftçiye destek olarak verilmesi öngörülmüştür. 2010 yılı için açıklanan destek ise 5.6 milyar liradır. Yasaya göre bunun 12 milyar olması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları