Bu kadar kötüsü görülmedi
Türkiye 2009’un (Ocak-Şubat-Mart) ilk çeyreğinde tüm tahminlerden daha yüksek bir eksi büyüme hızı yaşadı. GSYH ilk çeyrekte cari fiyatlarla yüzde 29 ve sabit fiyatlarla yüzde 13.8 küçüldü.
A) Bu küçülme ne demektir?
* GSYH yani bir çeyrekte yaratılan katma değer sabit fiyatlarla 21.1 milyar dolara geriledi. Üç yıl geriye gitti. 2006 yılının ilk çeyreğinde de GSYH 21.1 milyar dolar olmuştu.
* Ekonomi, Cumhuriyet döneminin en yüksek negatif büyümesini yaşadı. Türkiye’de yalnızca harp sonrası 1945’te yüzde 15.3 küçülme yaşanmıştı. En büyük küçülme ise 1927’de yüzde 13 olarak bu günkünden daha küçük olmuştu.
* Kriz yılı olan 2001 yılının ilk çeyreğinde büyüme hızı -3.1 olmuştu. 2001 yılında diğer çeyreklerde ortaya çıkan daralma bunun kadar yüksek olmamıştı.
* TÜİK’in bu günkü GSYH hesaplama tekniğine göre güncelleme yapmasından sonra 2001 yılının tümü için büyüme hızını yüzde -5.7 olarak ilan etmişti.
B) Acaba Başbakan şimdi ne diyecek?
Muhakkak olan Başbakanın bu küçülmeye de kendi standardına göre bir yorum getireceğidir.
Zira Başbakan, 2 ay önce “kimse bana eksi büyümeyi söyletemez” demişti. Şimdi yüzde 13.8 lik eksiye teğet diyebilecek mi? Başbakanın delip kalan bu negatif büyümeyi gizlemeye çalışması, artık toplumun tepkisini çekecektir.
C) Dünyada, gelişmekte olan benzer ülkelere göre, krizi en ağır yaşayan ülke Türkiye oldu.
Örneğin, Türkiye döviz rezervleri daha yüksek olan, petrol ve doğalgaz imkanları olan Rusya ile karşılaştırmak imkanı yoktur. Veya daha gelişmiş olan Japonya ile de karşılaştırmak doğru değildir.
Türkiye’nin en ağır krizi yaşıyor olmasının bir nedeni,
* AKP iktidarının hazır imkanları tüketmesi, mevcut yatırımları ve varlıkları, kârlı işletmeleri yabancı sermayeye satmasıdır.
Bu işletmelerin satılmasından elde edilen dövizle Türkiye, yeni yatırım yapmadı, iç ve dış açığını kapattı.
Eğer yabancı sermaye sıfırdan yatırım yapsaydı, ilave katma değer yaratacağı için büyümeyi ve istihdamı olumlu etkilerdi.
Krizi daha ağır yaşamamızın bir diğer nedeni,
* AKP hükümetinin uyguladığı düşük kur politikası nedeniyle sanayi üretiminin ithal aramalına bağımlı kılınmasıdır. Dünya ekonomik krizi ve kur artışı ithalatın durmasına ve iç üretimin daralmasına neden olmuştur.
Bu nedenedir ki, 2009 ilk çeyrekte imalat sanayi, eksi yüzde 18.5 ile daha çok küçülmüştür.
Bir üçüncü neden,
* Hükümetin devleti küçültmesi ve bu nedenle piyasanın spekülasyona açık bir duruma düşmesidir. Aynı şekilde bu nedenle hükümet kayıt dışılığı önlemede yetersiz kalmıştır. Piyasada haksız rekabet ortaya çıkmıştır.
Nihayet bir neden de,
* 2002- 2008 arasında 6 yılda Türkiye’nin 155 milyar dolar cari açık vermesi ve bu açığın özel sektörün 190 milyar dolar tutan dış borcuyla kapatılması, kan kaybına neden olmasıdır.
AKP iktidarı bu küçülmeyi, laf salatasıyla halka anlatamaz. Çözüm için bu küçülmenin gerçek envanteri çıkarmalıdır. Nedenleri iyice analiz edilmelidir. Ve yeni ulusal politikalar oluşturulmalıdır.