Bu hakemlerle bu lig biter arkadaş! Esas dertleri cukka. Recep Çınar yazdı

Ülkemizde hakem kararları, futbolla ilgilenen 7’den 77’ye herkesin gündeminde ve bu gidişle de gündemden düşecek gibi durmuyor maalesef…
En son Fenerbahçe’nin Sivasspor’u 4-1 mağlup ettiği maç sonrasında
Sivasspor Basın Sözcüsü Gökhan Karagöl, “Türk futbolu adına kara bir gece” diyerek, Türk futbolunun “kara gece”lerine bir kara daha ekledi…
Hakemlere ilgili yazı yazmak bana çok cazip gelmese de, yazılarımın kapanışını genellikle hakemlerle yaparım…
Bu sefer öyle olmayacak, yazımın tamamı hakemlerle alakalı olacak…
Özellikle Alanyaspor-Konyaspor maçının hakemi Burak Pakkan’ın yanlış, hatalı ve burnundan kıl aldırmaz tavırları, konuya duyarsız kalmamama neden oldu!
Konyaspor Kulübü Yönetiminin, “Corendon Alanyaspor ile oynadığımız karşılaşmada hakem Burak Pakkan’ın 90 dakika boyunca takdir haklarını rakip takımdan yana kullanması, sahada mücadele veren futbolcularımızın adeta sinir uçlarıyla oynamıştır. Maçın ilk yarısında rakip futbolcuların dahi şaşkınlık yaşadığı esnada aleyhimize verilen penaltı kararının ise Merkez Hakem Kurulu’nun ivedilikle incelemesini ve akabinde kamuoyunu bilgilendirmesini istiyoruz. Konyaspor Kulübü olarak şahıslardan bağımsız sitemlerimizi dile getirmek istiyoruz. Futbolun güzelliklerini konuşmak, her daim oyun içinde kalmayı hedefliyoruz” açıklamalarından yola çıkarak, hakemlerle bir-iki kelam etmenin farz olduğunu düşündüm.
x
Bizim ülkemizde futbol konuşmak hakemlerle başlıyor, hakemlerle bitiyor…
Araya reklamlar gibi, biraz maçları sıkıştırıyoruz, biraz futbolcuları, biraz tribünleri, biraz futbolun ekonomisini, sonunda yine hakemlerle indiriyoruz perdeyi…
Sadece İstanbul’un 3 büyükleri değil, Anadolu takımlarının izlediği yol da bu…
Haklılar mı?
Kısmen de olsa haklılar…
Ancak, şöyle de bir gerçek var; hakemler maçların önüne geçiyor ne hikmetse!
Kendilerinden bahsedilmesi hoşlarına mı gidiyor yoksa “önce bizi, sonra futbol mu konuşun” diyorlar, onu da bilemiyorum…
Kulüplerin başarılarını, başarısızlıklarını, tesisleşmesini, tesislerini satan başkanlarını, altyapıların geldiği durumlara kimsenin değindiği yok…
Televizyonların spor programları ayrı bir tiyatro!
Dertleri ne Türk futbolu, ne hakemler, ne de futbolcular…
Dertleri reyting, yani cukka…
Ağızlarından futbolun hayrına bir tek kelam çıkmıyor…
“Futbolumuzun markasını nasıl yukarıya çekeriz” gibi bir kaygıları yok…
Aslında, herkes bu geminin içerisinde, gemi batarsa cümbür cemaat herkes batacak, maalesef farkında değiller ya da farkındalar salağa yatıyorlar…
Dolayısıyla da kime ne anlatacaksın!
x
Kendimi bildim bileli sporun içerisindeyim…
Spor gazeteciliğinden başka da bir işim olmadı…
Futbol ve boks benim olmazsa olmazlarımdan…
Ve maalesef ikisi de kötü yönetiliyor…
Son yıllarda futbolla değil, hakemlerle yattık-kalktık…
Hakemlerle başlayan tartışmaları, taşlamaları, MHK ile sürdürdük, TFF ile noktaladık…
Hiçbir Allah’ın kulu, futbolun ve kulüplerin geleceğini konuşmuyor, varsa hakemler, yoksa hakemler!
Lig’in 14. Haftası geride kaldı, futbol gündeminin birinci maddesi hakemler…
İlginç olan ise kazananlar da, kaybedenler de hakemlerle yatıyor, hakemlerle kalkıyor…
Eskinin hakemleri, yeninin yorumcuları da cabası…
Onlar da vuruyorlar meslektaşlarına…
Onların derdi de hakemler değil…
Dertleri belli…
İsim vermeme gerek yok, süper ligdeki bütün takımlar hakemlerden yana dertli veya mağdur…
Bu işin en mağdurları iyi niyetli hakemler…
İçeride de yalnızlar, dışarıda da yalnızlar…
Evin cümle kapısı gibiler…
Gelen vuruyor, giden vuruyor…
Hakemlere “kalkan” görevi yapması gereken ne TFF ne de MHK sesini çıkarmadığı gibi, üç maymunu oynuyor!
Herkes koltuğunu koruma derdinde…
Siyaset, sporun inine kadar girmiş, kafasını kaldıranın kellesini alıyor…
Yanlış anlaşılmasın sakın, hakemleri savunmuyorum, ama kazananın da, kaybedenin de hedef tahtası haline getirdiği hakem camiası bu cendereden nasıl çıkacak, onu merak ediyorum…
MHK Başkanlarını değiştirmek veya görevden alıp, eski bir hakemi göreve getirmek bu sorunu çözer mi?
Bugüne kadar çözmemiş, bundan sonra da çözeceğine inanmıyorum…
Neden mi?
Futbol aklımız skor odaklı olduğu müddetçe, hakemlerimiz öyle ya da böyle maçların önüne geçecektir!
Hep eleştirilecekler…
Çünkü, eleştirenlerin derdi Türk futbolu değil!
Onların derdi başka…
Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, kendimi bildim bileli futbolun içerisindeyim, dolayısıyla da 50 yıldır aynı teraneleri dinlerim…
Özetlersem; ülkemiz futbolunda ve bu şartlarda hakemler maçların önüne geçer ve geçmeye de devam eder…
Kimse de kusura bakmasın, hiçbir babayiğitte ortaya çıkıp bunu engelleyemez…
Her sezon başında ya da ortasında çıkarılan gürültülere, dahası “bu hakemlerle bu lig bitmez” feveranlarına rağmen, bu lig biter arkadaş…
Şahsen ben, hiçbir ligin yarıda kaldığını görmedim!
Futbolcular atar, yöneticiler bakar, hakemler çamura yatar ve bu kısır döngü devam eder gider…
Kaçanın kovalandığı gibi, hakemlerimiz kaçmaktan, bizler de kovalamaktan yorulmayacağız.

Yazarın Diğer Yazıları