Bu da kader bir nevi...
‘Limanları satmayın, mayınlı araziyi İsrail’e vermeyin’ diyenleri ‘köhnemiş ideolojik yaklaşımlar’ sergilemekle suçlayan iktidar, gemi krizinden paçasını kurtarabilmek için ‘Ergenekon’un askeri kanadı(!)’ ile sıkı irtibat halinde.
Başbakan Vekili Bülent Arınç, İsrail krizi nedeniyle, “Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz ve Deniz Harekât Eğitim Dairesi Başkanı Tuğamiral Cem Çakmak’la acilen toplanarak, konuyu enine boyuna incelediklerini” açıkladı.
‘Ergenekon sanığı’
Giriyoruz “yandaş medya arşivi” ne... Haberler şöyle.
“Dursun Çiçek’in hazırladığı AKP’yi bitirme eylem planının altında Korgeneral Mehmet Eröz’ün imzası var. Aynı korgeneral, daha önce de Ergenekon’dan sorgulanmıştı.”
“Camileri bombalayıp, kendi F16’mızı düşürerek, darbe yapmayı planlayan muvazzaflar arasında,
Tuğamiral Cem Çakmak da var.
Tuğamiral Çakmak, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya teşebbüs ve silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan
tutuklandı.”
‘Kırmızı halı kaçkını’
Sonra?
Şili’den dönen Başbakan, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner’le toplandı.
O kimmiş?
“Kırmızı halı kaçkını Aslan Güner, First Lady Hayrünnisa Gül’ün elini sıkmadı. Özal’ın vefat ettiği gün, ambulansı tamire, doktoru izne gönderdiği söylenir. Akıl danıştığı kişiler, Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç’tır.
Ergenekon’un sivil kanadı ile sıkı irtibat halindedir.”
Başka?
Bence yeter.
Paranın dini
“Limanları İsrail’e satmayın, mayınlı araziyi İsrail’e vermeyin” dediğimizde...
“Neymiş İsrailliymiş, neymiş Yahudi’ymiş, ne yazık ki köhnemiş ideolojik yaklaşımlar bunlar...
Paranın İsraillisi, dini, ırkı, vatanı olur mu?
Üstelik, bunlar buraya geldiğinde, koskoca gemiler gelecek, alışveriş yapacaklar, paralı bu insanlar, bırak gelsin” meselesine hiç
girmeyeyim...
Bi de ABD’de takılmış “Yahudi Cesaret Madalyası” meselesi var ki, ona hiç girmeyeyim!
* Yılmaz Özdil / Hürriyet
+++++
Ortada “Büyük Ortadoğu Projesi” var mı?
Var!
Projeyi yapan kim? Amerika Birleşik devletleri!
Vurucu güç kim?
İsrail!
Eşbaşkanı kim?
Bizim Recep Bey!
Durum budur...
* Dr. Bilge Kacar
+++++
O geminin niye gittiğini hâlâ anlayamadım
KOCA Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politikasındaki “ortakları” bunlar mıdır:
- İHH...
- Hamas...
- Abdurrahman Dilipak...
Devlet bunların peşine mi takıldı?...
Yoksa onların “İslamcı ideolojileri” ile devletin dış politikası gitgide örtüştü mü?..
Onun için mi muhtemel bir İsrail baskın ve katliamına karşı, göz göre göre gemilere doldurulup gönderildi insanlar?..
Onun için mi; Filistin bayrakları ve Hamas sloganları ile yola çıkıldı da... Devletin resmi yayın organı TRT dahil, televizyonlardan canlı yayınlarla adeta bir “ambargoyu delme” seferine dönüştürüldü yardım gemisi?.. Aynı gece, aynı saatlerde şehit olan 6 askerimiz fazla sorun yapılmazken... Onun için mi tekbirlerle, gıyabi namazlarla, İsrail katliamı bir “İslam-Yahudi” savaşının parçası yapıldı?.. Daha da açıkçası; O insanlar göz göre göre gemilere bindirilip İsrail’in kanlı kucağına mı atıldı?..
Sırf devletin başına çöreklenen İslamcı ideolojilere yol açmak için...
Pekiiii...
Tüm bu olup bitenlerin sonucunda, bağırıp çağırmakla yetinen Türkiye’nin, beceriksiz yeteneksiz- yaygaracı Arap ülkelerinden ne farkı kaldı?..
Masum insanları gemilere doldurup göndermek... Sadece insani duygularla yardım götürdüğünü sanan insanları İsrail’in kanlı kucağına atmak...
Sonra şehirlerin meydanlarında bayrak yakıp zıplamak...
Tekbir sesleri...
Ezan okumalar...
Cadde ortasında gıyabi cenaze namazları...Bu mudur koca Türkiye’nin dış politikasının geldiği yer...
Bir yanda Hamas, bir yanda İHH...
Önde; Abdurrahman Dilipak...
* Bekir Coşkun / Habertürk
+++++
Ambargo sivil güçle delinir mi!
İsrail’in Gazze’de uyguladığı ambargoyu pek çok ülke delmek istiyor ama sivil eylemcileri gemiye doldurup göndermiyor. Biz neden bu olayda en öndeyiz? Arap ülkeleri neden sessiz? Arap milliyetçiliğinin bayrağını neden biz elimize aldık? Ambargo askeri güçle delinir, sivil güçle delinir mi? Bunlar dün okurlarımızdan yağan soruların sadece birkaçıydı... SOL internet sitesi şu haber - yorumu yapmıştı: “AKP, Gazze’ye giden konvoyun başına gelebilecekleri tahmin ediyordu. Kendilerini o yüzden korumaya aldılar ama gemilerdeki insanlar için önlem almadılar...” (...) İsrail’in haydutluğunu, katilliğini hepimiz kınıyoruz. Kınayacağız. Ama olayın diğer boyutlarını da bilmek zorundayız.
* Melih Aşık / Milliyet
+++++
Başımıza çuval geçirdiler
Uluslararası denilen ama Türkiye’nin liderliğinde ve ağırlığında düzenlenen bir “İnsani Yardım Organizasyonu” Türkiye’yi bir savaşın eşiğine getirmiştir. İktidarın ilk yılındaki “çuval” olayı bir kere daha ve katmerlenerek yaşatılmıştır bu halka. Üstelik çuval geçirildiği gibi bir de başımıza balyoz vurulmuştur. (...) İktidar, bir sivil girişim hareketinin arkasına sığınarak İsrail’e karşı bir gövde gösterisine hazırlanmıştır. İçine 600 kişi konan bir yolcu gemisi İsrail açıklarına gönderilmiştir. İsrail’in bu yardım gemisine karşı çıktığı bilinmektedir. Şu sanılmıştır: İsrail gemileri durduracak. Sahile yanaştırmayacak. Aradan günler geçecek. Gemidekilerin su ve erzak stokları tükenmeye başlayacak. Gemiden yapılacak canlı televizyon yayınları ile bu durum dünya kamuoyuna gösterilecek. Dünya kamuoyu tepki göstermeye başlayacak. İsrail baskılara direnemeyecek ve gemiler limanlara yanaşacak. Yardımlar dağıtılacak. Erdoğan da İsrail’i dize getiren Başbakan olarak Orta Doğu Arap halkının kahramanı olacak. Bu durumdan çok hoşnut olan Türk halkı da “kahraman başbakanının” arkasına geçecek. (...)
* Can Ataklı / Vatan
+++++
Sen kimsin diye sorarlar
Amaçları üzüm yemekse, yiyemediler; yardım paketlerini Gazze’ye ulaştıramadılar. Amaçları bağcıyı dövmekse, dövemediler; üstelik bağa giremeden ölümüne dayak yediler. “Başka bir amaca ulaştılar, İsrail’in haydut devlet yüzünü dünyaya gösterdiler” derseniz... İsrail’in haydut devlet, terörist devlet, eşkıya devlet, korsan devlet olduğunu bilmeyen mi var!
İsrail’in öyle ya da böyle sonuçta bir devlet olduğunu da unutmamak gerek. Bir devletle ancak başka bir devlet başa çıkabileceğine göre adama “sen kimsin” diye sorarlar.
(...) AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Deniz Otobüsleri işletmesinin İstanbul, Marmara Adası, Avşa Adası arasında sefer yapan yolcu gemisi Mavi Marmara ne oldu da satışa çıkarıldı? Yaklaşık iki ay önce 24 Mart’taki ihaleye kaç şirket katıldı? Bin küsur yolcu kapasiteli gemi, İnsani Yardım Vakfı’na ortalama bir kotra fiyatı olan 1 milyon 800 bin liraya hangi koşullarda satıldı?
(...) İslamcılar, Türkiye’deki İslamcı iktidardan gemi alıp İslamcı bir devletin bayrağını çekmiş terörist devlet İsrail’in ambargosu altındaki Gazze’ye çoluk-çocuk sanki piknik yapmaya gidiyorlar.
(...) bir insanlık ayıbı daha yaşanıyor!
* Deniz Som / Cumhuriyet
+++++
İktidar puan toplama derdinde
AKP ve yandaşları, el altından; Müslümanları savunmak adına Filistin ile ilgilendiklerini yaysalar da bu iddia aldatıcıdır. Çünkü; ıslam dünyası bugün Filistin gibi pek çok bölgeye sahiptir. Irak, 7 sene ABD tarafından yakılıp yıkıldı. Bir milyondan fazla Müslüman öldürüldü. Peki bu IHH ve benzeri kuruluşlar ABD’ye karşı tavır takındılar mı? Bunlar oradaki Türkmenler ABD tarafından bombalanırken, su bile bulamazlarken neden Türkmenler için kıllarını kıpırdatmadılar? Türkmenlerin öldürülmesi, sürülmesi karşısında kendisini Türk sayan bu yardımcılar neden hiçbir şey yapmadılar? Afganistan’ın hali ortada. Türkiye; ABD’ninr yanında Afgan Müslümanların öldürülmesi işinde ortaklık yapıyor. Dünya genelinde değerlendirme yaptığımızda görürüz ki bu hükümet de ona bağlı dinci yardım kuruluşları da samimi değildir. Bunlar; Türkiye’de iç kamuoyunu etkilemek için böyle gösteriler yapmaktadırlar.
* Rıza Zelyut / Güneş
+++++
Kendi kendine nutuk
“Güç kullanırız. ABD bize arka çıkar. AB göz yumar. Türkiye elçisini çeker. Biz vurduğumuzla kalırız. Çünkü biz İsrail’iz.” Bunu demek istediler. Bizim Başbakan Güney Amerika’dan dönüp Meclis’te AKP Grubu’nda milletvekillerine “İsrail Bölgesel barışı dinamitleyen bir çıban olrak...” diye nutuk atıp, her cümlesinden sonra bol alkış aldı. Adam Türk gemisine kurşun atmış. Türkiye kendine nutuk söylüyor. Türk donanması Doğu Akdeniz’de İsrail donanmasıyla birlikte gezer. Türk deniz kuvvetleri ile İsrail Deniz Kuvvetleri birbirini bilir ve tanırlar. Türkiye Filistin’e sivil yardım gemilerini gönderirken, yanına bir tane de harp gemisi koysaydı, İsrail “sivil gemiyi vurmaya” kalkışabilir miydi?
* Necati Doğru / Sözcü
+++++
MİNİ YORUM
Gözleri döndü
Önce “İsrail ordusunun askerleri”, şimdi de “Yardım gemisine kurşun sıkan kalemşorlar”. Binlerce insan öfkelerine hedef ararken, bir grup gazeteciyi önlerine atmak, linç çağrısı değilse nedir? Köhne binalardaki köhne zihniyetlere teslim ettikleri çocuklarının arkasından bile bir damla gözyaşı dökmeyecek kadar vicdanları nasırlaşmış, iradeleri pas tutmuş bir güruh, bugüne kadar hep yaptığı gibi kendisine gösterilen hedefe hücum ederse ne olacak?