TFF'de garip olaylar!

Katar''daki Dünya Şampiyonası''yla yatıp kalkıyoruz kaç gündür.

"Biz niye yokuz" diye dövünüyoruz.

Ne takımlar oynadı? "Biz nasıl oluyor da burada olamadık" diye kafa patlatıyoruz.

Bir de masallar dinliyoruz bizim yetkililerden.

Yok efendim bundan sonra olacakmış da... Yok efendim Euro 2024''e kalacakmışız da.

İnanıyor musunuz bunlara?

Ben Türkiye Futbol Federasyonu''na ve yönetenlere bakınca inanmıyorum.

Hala aynı zihniyet! Artık değişeceğini de sanmıyorum.

Neden mi bu düşüncedeyim; anlatayım. Sadece son bir kaç günde yaşananlardan yola çıkayım.

Önce A Milli Takım''ın başında bulunan Alman Stefan Kuntz''tan başlayayım.

Hemen şunu belirteyim ki; Dünya Kupası''nda çeyrek finalden sonra başında yabancı hoca olan her takım elendi. Zaten Dünya Kupası''nı tarihte kazanan her takımın başında o ülkenin vatandaşı hoca vardı. Neden? Çünkü milli takım kapasitesine gelmiş bir oyuncuya teknik öğretecek halin yok. Topa nasıl vuracağını anlatacak da. Burada önemli olan seçimi iyi yapmak, taktiğini futbolcuna göre uygulamak, sahaya çıkarken de milli ruhu aşılamak. Milli ruhu nasıl aşılayıp, motive edersin takımı. Aynı dilde konuşarak. Aynı ülke için mücadele ettiğini anlatarak.

Daha önce de söyledim. Bir kez daha tekrarlayacağım.

Hocaların hocası rahmetli Coşkun Özarı, "Biz Milli Takım teknik direktörü değiliz. Biz Milli Takım''da tek seçiciyiz. En iyi oyuncuları o döneme göre seçersin, takımı kurarsın. Milli Takım düzeyine gelmiş oyuncuyu yeniden yetiştirecek halimiz yok" derdi.

Bu işte gerçek.

Bizde nedense bir inat var.

Dünya Kupası''nda gördünüz. Adam takımı finallere taşımış. Elenince başarısız oldum diye görevden ya ayrılıyor, ya da gönderiliyor. Biz başarısızlığın zirvesine çıkmış hocayı hala takımın başında tutuyoruz. Ve onunla Euro 2024''e gideceğimizi sanıyoruz.

Peki o ne yapıyor şu anda?

O ülkesi Almanya''da ek iş kovalıyor. Kapmış da. Sat1 TV''de Bayern Münih''in maçlarını yorumlayacakmış. Yani uzun bir aradan sonra lig başlayacak. Bizim hoca burada Süper Lig maçlarını izleme yerine Almanya''da kalacak, Alman TV''sinde yorum yapacak!

Var mıdır bunun bir örneği daha dünyada bilmiyorum.

ALTINTOP''UN MEDYA TAKINTISI

Gelelim Hamit Altıntop''a. Kuntz''la birlikte başarısızlığın bir ortağı da kendisi. Çünkü Milli Takımlar sorumlusu. Kuntz''u da o getirdi.

Hatırlıyorsunuzdur; Faroe Adaları''ndan sonra elini masaya vurarak neler neler söyledi. Ve başarısızlığın faturasını 40 yıl önceki (Kendisi o sırada kaç yaşındaysa) medya çalışanlarına kesti. Oyun yapmışlar da Milli Takım Faroe''de fark yemiş!

Sonra bir de geldi TFF''deki kulüpler birliği toplantısında bir kulüp başkanını hiç yakışmayacak bir şekilde tersledi.

Aradan geçen zamanda belki hatasını anlamıştır diye beklerdik ama... Ne gezer?

Dünkü bir panelde bizim Yılmaz Vural hoca elini masaya vurmasını hatırlatmış ona. Neden diye. Bakın ne demiş:

"Yarın bu pozisyonda olmayabilirim. Kriterler gereği hocaya saygı duyulması gerektiğini, bu yaklaşımın böyle olmadığını, Türk futboluyla yatıp kalkan bir insan olarak, yönetim olarak bir yerde, oradaki insana sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum. Algı yaratmaya karşıyım. Medya oyunu da maalesef işimizi kolaylaştırmıyor. Bazen kontrolü kaybedebiliyoruz. Altay-Göztepe maçındaki gibi adrenalin yükselebiliyor ve maalesef kötü görüntüler ortaya çıkabiliyor."

Allah Allah!

Adam hala medya oyununda!

Faroe Adaları''ndan fark yemenin suçlusu medya...

Göztepe-Altay maçındaki olayların da suçlusu medya...

Maç kazanırken başarı kendilerinin ama. O zaman akla gelmiyor medya.

Zaten baştan belirlemiş duruşunu. Yarın kötü bir sonuçta yine topu medyaya atacak!

Kolay iş.

Demek bu şekilde Milli Takım başarılı olacak!

İnanıyor musunuz?

BÜYÜKEKŞİ NEDEN AVRUPA TURUNA ÇIKIYOR?

Şimdi sıra en baştaki adamda. Yani TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi''de.

Büyükekşi Milli Takım''ın başarılı olmasının yolunu bulmuş! Alt yapıdan oyuncu yetiştireceklermiş! Kulüpler bunu yapacakmış!

Ölme eşeğim ölme! Yoncalar bitsin! Kış çıkacak, bahar gelecek, yağmur yağacak, yonca bitecek, o zaman karnın doyacak!

Diyor ki;

"Altyapılardaki hocalarımızın nitelik ve niceliklerini artırmamız lazım. Bunları yaparken onların refah düzeyini de geliştirmemiz gerekiyor. Birkaç yabancı şirket ile görüşüyoruz. Önümüzdeki ocak ayında yurt dışına benzer ziyaretler yapacağız. İlk hedefimiz Almanya, Hollanda, Belçika, daha sonra İspanya, Portekiz ve Fransa. O ülkelerin milli talkım bazında altyapı tesislerini gezeceğiz. En iyi süper lig takımlarının altyapı tesislerini ve sistemini öğrenmeye çalışacağız."

Enteresan. Çok enteresan.

Altyapıda gelişmek için demek Avrupa turuna çıkmak gerekiyor. Ülke ülke gezmek gerekiyor! Tesislerini göreceklermiş!

Hem de çok enteresan.

Bir de o takılmış Altıntop''un peşine! O da söylemez mi: Türk futbolunun gelişmesi için medyanın kendisine çeki düzen vermesi gerekiyormuş.

Yahu siz önce kendinize çeki düzen verin.

Türkiye Futbol Federasyonu Türkiye seyahat federasyonu mu oldu?

Ülke ülke gezmenin ne anlamı var. Hadi görmek istiyorsun diyelim. Bu çağda (internet çağı) ille de yerinde izlemek istiyorsun. Gidersin en gelişmiş ülkelerden birine; mesela Almanya veya İngiltere. Olur biter. O ülke senin, bu ülke benim gezmek nedir?

Yani başkana göre Avrupa''daki alt yapılar incelenecek. O alt yapılar gelip burada kurulacak. Kulüpler aynısını yapmaları için ikna edilecek. Çocuklar alınacak. Onlar büyüyecek. Ondan sonra milli takım başarılı olacak!

Hadi bir daha tekrar edeyim:

Ölme eşeğim ölme yoncalar bitsin!

Ama önce zihniyet değişsin.

Yazarın Diğer Yazıları