Bir mizah fırtınası: MUSA'DAN BERİ
Musa Ağacık'la yıllardır irtibatım olmadı. Benim aktif yıllarım ile onun zirve yaptığı dönemin çakıştığını söyleyebilirim. Kendi yakıştırmasıyla "Sokrates'in torunu Musates"in önemli özelliği okkalı sorularla donattığı röportajlarıdır. Kendisine has bariton sesi ise ekranlarda ilgi görmesini sağlayan nedenlerin başında gelir.
Ağacık'ın kitap fuarında stand açması yeniden bağlantı kurmamızı sağladı. Gökhan Bulduk ile Bülent Çağıran kardeşlerimle yan yana olmaları neticede bana kadar uzandı. Sabahtan akşama kadar muhabbetleri sırasında iş "Burhan Abi"ye kadar geliyor;"Tanıyor musun?" sorusu bağlantıyı başlatıyor.
Telefon çaldı ve açtım "Burhan Baba nasılsın?" diyen bir ses..."Ben Musa Ağacık..." demese de tanırdım. Karakteristik sesini unutmak mümkün mü?.. Kapatırken, "Baba sana kitabımı yolluyorum" dedi. Aynı gece fuarda stand komşusu Bülent Çağıran kapıyı çaldı, elinde Musa'dan Beri isimli kitap. Teslim aldım, dikkatle bakınca bu yayını hatırladım. Yeni gelen 3. baskısıydı. Kapaktaki Vedat Kemer'in olağanüstü karikatürünü zaten unutmam mümkün değildi. İçinde de pek çok ünlü çizerin"Musa" figürleri mevcut.
***
Demirel'den başlayalım
Musa'yı her zaman ideolojiler üstü görmüşümdür. Hâlâ da aynı fikirdeyim. Özellikle siyasilere yönelttiği sorulara hep kahkahalarla gülmüşümdür. Merhum Süleyman Demirel'in onun için sarf ettiği şu sözlere dikkat edin: "Musa birbiriyle hiç ilgisi olmayan iki konuyu irtibatlandırmada uzmandır."
Ağacık'tan aktaracak o kadar anı var ki buraya ne kadarını sığdırabilirim bilmiyorum. Milliyet'te çalışırken Aydın Doğan'ı tanımayışı ünlü ajans Reuters'e haber olmuştu; "Patronunu tanımayan gazeteci."
***
Ünlü kabine!
1986'da Başbakan Turgut Özal I. Davos Zirvesi'ne gitti. Yunan Başbakanı Andreas Papandreu ile yapacağı görüşmelerde Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu yerine iş adamı rahmetli Şarık Tara'yı tercih etti. Bu konu Melih Aşık'ın köşesinde mizah malzemesi yapıldı. Karikatürist Altan Erbulak ve tabii ki Musa Ağacık'ın katkısıyla müthiş bir kabine listesi hazırlandı:
*Başbakan: Turgut Özal *Dışişleri Bakanı: Şarık Tara *Maliye Bakanı: Sümbül Akarsu -Vergi rekortmeni, meşhur genelev patroniçesi Matild Manukyan
*Kültür ve Turizm Bakanı: Çiçek Pasajından Entellektüel Cavit *İçişleri Bakanı: Nabi İnciler - İnci Baba *Ticaret Bakanı:Yahya Demirel *Köyişleri Bakanı: Sakıp Sabancı *Millî Eğitim Bakanı: Mehmet Okumuş *Çalışma Bakanı: Halit Narin *Ulaştırma Bakanı: Yılmaz Ulusoy *Sağlık Bakanı: Emin Cankurtaran
**
Musa'dan Beri, o kadar gırgırlarla dolu ki aktaracaklarımda zorlandım.
* O beni bile tanımadı!
Ağacık'ın kendi ağzından aktarıyorum:
Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal sorduğum sorular nedeniyle fıtık oluyordu. Korumaları beni basın toplantılarından tekme tokat dışarı atıyordu. Yine bir toplantı nedeniyle The Marmara Oteli'ne gelen Özal'ın yanında Yaşar Kemal ve Aydın Doğan vardı. Özal, Doğan'a beni işaret ederek, "Yahu öyle enterasan sualler soruyor ki insan o anda ne diyeceğini bilemiyor. Biraz kulağını çeksen fena olmaz" dedi. Aydın Doğan:
- Turgut Bey, Musa beni de tanımadı.
Yaşar Kemal:
- Ulan eşekoğlu eşek, sayın cumhurbaşkanına biraz insaflı davran...
O gün Yaşar ağabeyin ironisini anlamayarak alınganlık gösterdim:
- Sayın Yaşar Kemal şu andan itibaren size ağabey değil, beydiyeceğim. Çünkü bu resmî zevatın yanında bana hakaret ederek size yıllardar büyük bir keyifle söylediğim Yaşar Ağabey deme ayrıcaylığını kaybettiniz.
-Ulan eşekoğlu eşek, ben seni sevdiğimden takılıyorum, sen alınıyorsun...
O gün alınganlığım üzerimdeydi nedense Yaşar Kemal'in sevecen tavrına isyan etmiştim. Daha sonra Aydın Bey, Özal'ın kulağımı çekmesi için beni kendisine üç kez şikâyet ettiğini söyledi.
***
*Milyonların annesini görmek...
Yine Ağacık'ın ağzından:
İstanbul Sheraton Oteli'nde DYP'li yöneticilerden Yaşar Keçeli'nin bir yakınının düğünü vardı. Düğüne gelen Demirel'e sordum:
-Sayın Demirel size niye baba diyorlar?
-Musa kardeşim devlet için çalışmışız, millet için çalışmışız. Bize baba demeleri normal.
-Sayın Demirel ben de devlet ve millet için çalışıyorum ama kimse bana dönüp baba demiyor.
- Demezler kardeşim.
-Niçin efendim?
-Sen çok gençsin daha...
-Sayın Demirel, mesele yaşlılıksa babama da benden başka kimse baba demiyor.
-Ona da demezler kardeşim.
-Efendim size baba demelerinde başka bir şey mi var?
-Ne varmış Musa?..
-Misal olarak acaba annelerimizle ilgili bir bağ var mı sayın Demirel?.
-Sevgili Musa kardeşim, milyonlarca insanın annesini görecek hâlde değiliz...
***
"Musa'nın sorusu bitmez Bâb-ı Âli'de atasözü gibi kullanılır ancak Musa'nın özelliği çanak soru sormamaktır. Musa Peygambere özenerek insanlığın temel değerlerini sorularının ana ekseni hâline getirmiştir." Yalçın Pekşen
NOT: En iyisi siz Musa'dan Beri'yi alın (Demirbaş Yayınevi/ Tel:0216 345 13 76 - cemdemirbas@yahoo.com ). Ağacık'ın yazdıkları sizi gülmekten yerlere yatıracaktır.