Bir gecede neler oldu?
Erken yatma alışkanlığı olanlar, sabah kalktıklarında bir sürü sürprizle karşılaştılar. Neyse ki bunların beklenmedik şeyler olmadığı anlaşıldı. Sıralayalım:
* Türkiye'deki ikinci korona vakası yakalandı. İlk hastanın yakınlarından biri.
* Ana sınıfından, üniversitelere kadar tüm eğitimde mecburi tatile gidildi.
* Aslında yıllar önce tanıdığımız "açık öğretim"in kapsamı genişletilmiş oldu.
* Askerî birliklerde çarşı izni ve yemin törenleri yasaklandı.
* Şimdiden yazalım "boşuna hazırlanmayın", eğitim merkezlerine talimat çoktan ulaştı; 'Yassah hemşerim.'
İpin ucu kaçanlar
Öte yandan, "olmazsa olmaz" zamlar fenalık getirdi. Ne işe yaradığı belli. Tabii ki plastik leğenlerde yüzdürülmeye hazırlanan kağıtların benzeri zam üstüne zamma uğradılar.
* Şimdi de başımıza "çekirge istilası" çıktı. Bütün bitkiselleri yiyip ortalığı "bombalanmış İdlib'e çeviriyorlar."
Burada tek istisna Trump'ın AB ülkelerine uyguladığı giriş yasağının içine İngiltere ve Türkiye'yi almamasıydı.
İlle de spor
Bu arada tüm sportif faaliyetlerin başına kocaman bir virüs düşürüldü. NBA'in, MLS'nin yıldızlarında da virüs tespit edildi. Onlarda da yasak başladı. Özetle tüm toplu izlenen sporların tamamı ambargoya alındı. Sanırım en kötüsü bu olsa gerek. İyi ki seyircisiz oynamaların naklen yayını var, bile diyemiyorum.
"Bir baba hindi"yi işitmeyen var mı? Bu sloganın mucidi Baba Seha'yı -Erge- anımsadım. Kapalıçarşı'dan her geçtiğimde mutlaka yanına uğrardım. Onunla ilgili bir not daha düşeyim; "İyi Fenerbahçeli" idi.
Muhabbetimi severdi. Eğer bizi yenmişlerse -Beşiktaş- bekler ve tasarladığı yeni esprileri sıralamadan bırakmazdı. Dedim ya efendi amigolardan biri idi. Mekanı cennet olsun.
***
Aranan adam
Bir konuda bilgi vermeliyim; Oytun Erbaş. Bu doçenti ilk keşfeden Deniz Bayramoğlu'dur. "Kim bu standupçı tıp adam" diye sormuştum. Şimdi Çin kökenli virüsün bir tek ona yaradığını görüyoruz. Hemen her gün birkaç ekranda. Son olarak Ahmet Kasım Han'ın programındaydı.
Biraz detay
Bu konuşmada hastalarından hiç para almadığını öğrendim. A. Kasım Han uyardı; "Sen bu kafayla aç kalırsın"a getirdi.
Baştan söyledim standup onun genlerinde var. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın tam tersi. Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Ceyhan'ın tavrı ise bambaşka. İtici. "Kim ne söylerse söylesin tersini savunmakta." Sanırım doğuştan genleri olumsuza sabitlenmiş.
Öyle bir "suya katılan tuzun oranı" muhabbeti yaptı ki "pes" dedim.
Küçük şeyler
Erdoğan Aktaş sonunda kendine iş buldu. Kafasına uygun. Gece Raporu'nda günü toparlıyor.
Sevgili hocam Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta her tarafta mevcut. Bu aralar ise hocamın tercih ettikleri bayanların sunduğu programlar. Gülen yüzü ve bilgisiyle en büyük hayranlarındanım.
Didem Arslan Yılmaz, küçük bir durak yaptıktan sonra yine Habertürk'e döndü. Eskisi gibi Türkiye'nin Nabzı'nı ölçüyor. Bu defa olgunluk döneminde. Kutluyorum.
"Köşe kapmaca"
Her halde futbolun sık kovulan teknik direktörlerine dikkat ediyorsunuzdur. Hep aynı isimler. O kulüpten bu kulübe geçiyorlar.
Malatya'da başlıyor, iki maç sonra kapının önünde. Bu defa bir başkası yerini alıyor. Bu da üç maçlık ömre sahip. Karaman'ı Özdilek'i, Aybaba'sı, Sözeri'si köşe kapmaca oynayanlar.
Eski artist
"Yorganı sırtında gezen"lerin en şöhretlisi Yılmaz Vural. Son adresi Akhisar. Hoca, zorlandığı her maçın son dakikalarını ambulansta geçiriyor. Yüzüne bakınca oksijeni kalmamış Japon balığını andırıyor. "Bu defa kesin yolcu" görüntüsü vermekte.
Vural'dan bir anıyı anlatmak istiyorum. Yılmaz hoca Antalya'yı küme düşürdükten sonra eline geçirdiği tabancayla intihara kalkmıştı. Sonuçta spora değil de birinci sayfaya manşet oldu. Küçük bir not daha düşeyim. Yılmaz Vural bazı Türk filmlerinde de başarıyla rol almıştı.
***
Su krizi
Mavi Gelecek Derneği, ciddi STK'lardan. Başkan İlker Obalı gelecekteki büyük bunalıma dikkati çekmekte:
"Dünyada kısıtlı olan temiz su kaynaklarına hâlâ 1 milyarı aşkın kişi erişemiyor. Her geçen gün artan nüfusla birlikte "su stresi" 2030 yılında İstanbul'u boğacak. Bütün dünyayı ise 2050'de saracak. Hayatımızın merkezine sürdürebilirlik kavramını koyarak bu yönde adım atmamız şart." Obalı'nın işaret ettiği tehlikeye şimdi de koronavirüsünü eklediğimizi de unutmayalım...
...
GÜNÜN SÖZÜ
Ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim. Ebu Âlâ Ma'arri