Bizzat Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasından öğreniyoruz ki, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile defalarca görüşmüş.
Yıldırım, "Bizim maslahatgüzarı ve başkonsolosu bir ara gözaltına aldılar sonra bana bunun yanlışlıkla olduğu söylendi ve bu konuda Başbakan telefonda özür diledi" dedi.
Peki, kadın bakanımız için özür yok mu?
Peki, Türk asıllı Hollanda vatandaşları için özür yok mu?
Başbakan Binali Yıldırım'ın sözlerinden anlaşılıyor ki maslahatgüzarımız ve başkonsolosumuzun gözaltı için Hollanda Başbakanı Rutte'nin özrünü kabul etmiş.
Çünkü reddettiğini söylemedi televizyon yayınında.
Başbakan Yıldırım'ın, "Hayır, bu özrünüzü kabul etmiyorum. Kadın bakanımıza ve hatta Türk kökenli Hollanda vatandaşlarımıza polisinizin atlarla, itlerle saldırmanızdan dolayı da özür dilemenizi bekliyorum" demesi gerekmez miydi?
Ben Yıldırım açısından affedilmez diplomatik ve siyasi gaf olarak görüyorum bu durumu.
Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda benim gibi düşündüğünden de eminim.
Başbakan Yıldırım o konuda bir özür açıklamadığına göre aklıma gelen şudur:
Kadın bakanın Başkonsolosluğumuza girme konusundaki direnişinin talimatı Başbakan Binali Yıldırım'dan gelmemiştir ve Yıldırım kadın bakanın bu haklı direnişine karşıdır.
Hollanda devletinin ve polisinin anti demokratik, insan haklarına ve özgürlüklerine aykırı tutumuna karşın talimat ve destek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya bizzat Cumhurbaşkanı tarafından verilmiş ve Erdoğan da bu durumu açıklamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin uluslararası onuruna çok büyük hakarettir kadın bakanımızın Hollanda tarafından sınır dışı edilişi.
Kadın bakanımızın Başbakan Binali Yıldırım ile değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile diyalog halinde haklı bir direniş sergilediğini öğrendik bizzat Erdoğan'ın açıklaması ile.
Açıklanmadığı için bilmiyorum ve buradan soruyorum:
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan mevkidaşı Hollanda Kralı Willem-Alexander Claus George Ferdinand'ı neden aramadı?
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yi neden aramadı?
SORULAR
Emekli diplomatlarımızı ve siyasilerimizi televizyon ekranlarından izledim. Ancak şu sorular sorulmadı ve yanıtları alınmadı:
- Bir bakanının sınır dışı edilmesi Türkiye Cumhuriyeti'nin onurunu zedelemez mi?
- Bir bakan başka bir ülkede bir polisin karşısında sınır dışı edilinceye kadar direnmeli miydi?
- Dışişleri Bakanımızın uçağına iniş izni vermeyeceğini açıklayan Hollanda'ya kara yolu ile kadın bakan Kaya'nın gitmeye çalışması doğru muydu?
- Hadi gitti diyelim yanında Dışişlerinden bir diplomatımızın eşlik etmesi ve polisle bakan yerine onun muhatap olması gerekmez miydi?
- Başbakan Binali Yıldırım, 8 kez Hollanda Başbakanı ile görüştüğüne göre kadın bakanımızın Başkonsolosluğumuza gidişini neden sağlayamadı.
- Bakanlarımız 15 Mart'da yapılacak Hollanda seçimi sonrası gitmeyi neden kabul etmediler?
Özetle eğer "evet" oylarını artırmak için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onuru ve şerefi düşünülmeden bu diplomatik krize bilerek ve isteyerek neden olundu ise son söz olarak yazıklar olsun diyorum.
