Bik bik, Ahmet Hakan, bik bik…

Recep Tayyip Erdoğan'ın uçan sarayına binince yazdığı yazılar da, sorması gereken sorular da aklı da uçtu gitti Ahmet Hakan'ın…

"Lozan'a hezimet diyenlere Reis'ten üç tane kapak!" başlıklı 26 Temmuz 2019 tarihli yazısında Ahmet kardeşim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Lozan Antlaşması'nın yıldönümünde yayınladığı mesajı şöyle değerlendirdi:

"Lozan hezimettir... Lozan yenilgidir... Lozan şudur... Lozan budur..." diye bik bik yapanlara...

Tam üç adet sağlam kapak yaptı.

İşte o üç kapak:

- KAPAK BİR: "Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş senedidir" diyerek kapak yaptı.

- KAPAK İKİ: "Lozan, ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin belgesidir" diyerek kapak yaptı.

- KAPAK ÜÇ: "Lozan, Milli Mücadele'yi, İstiklal Savaşı'nı taçlandırmıştır" diyerek kapak yaptı.

Lozan'a "hezimet" diyenlere...

Bir değil, iki değil, tam üç adet kapak!

Üstelik Reis'ten...

Alsınlar, hayrını görsünler."

Peki, Ahmet Hakan kardeşim Reis'inden ve benden sana TAM 6 ADET ÇOK SAĞLAM KAPAK OLSUN:

- KAPAK BİR / Tarih: 6 Aralık 2017: Reis'in, Atina ziyareti öncesinde Skai TV'ye verdiği mülakatta şöyle dedi: "Lozan Anlaşması'nın güncellenmesi gerekir. Aslında, dünyada tüm yapılan anlaşmaların zamanın akışı içerisinde güncellenmesi gerekir. Lozan'ın da bu şekilde tüm bu gelişmeler karşısında bir güncellenmeye ihtiyacı var. Bu güncellenme, sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir."

- KAPAK İKİ / Tarih: 7 Aralık 2017: 65 yıl sonra ilk kez Reis resmi bir ziyaret için Yunanistan'da. Reis'in ortak basın toplantısında Yunan mevkidaşı Prokopis Pavlopulos'ten Lozan yanıtını şöyle aldı: "Lozan'da güncellemeye gerek yok. Antlaşmayı gözden geçirme ya da değiştirme gibi bir kavramı kullanmıyoruz."

- KAPAK ÜÇ / Tarih: 7 Aralık 2017: Yunanistan Başbakanı Çipras Reis'ine sert yanıt veriyor: ''Lozan Anlaşması'nın güncellenmesi için 9 diğer ülkeyi aynı masaya toplamamız lazım. Yunanistan'ın toprak bütünlüğüyle ilgili herhangi bir durum söz konusu değil."

- KAPAK DÖRT / 4 Ekim 2016: Hürriyet Gazetesindeki köşende Reis'ine şöyle çağrı yaptın: "Var mısınız Lozan'da yapılmayanı yapmaya? Madem Lozan'da bizim olması gereken adalar, Yunanistan'a verildi. O zaman bugün hakkımızı arayalım ve Yunanistan'dan adaları isteyelim." Tabi o gün henüz Reis'inin uçan sarayına binmemiş, aklın da uçmamıştı…

- KAPAK BEŞ / Bugün de benden sana: 1 - Uçan sarayına binmişken neden Yunanlıların işgali altındaki 18 Türk adasına çıkartma yapıp topraklarımızın geri alınmadığını Reis'ine sormadın? Korktun mu?

- KAPAK ALTI / Bugün de benden sana: 2 - Reis'ine, "Bu güncellenme, (Lozan) sadece Türkiye için değil Yunanistan için de faydalı olabilir" sözü ile ne kast ettiğini neden sormadın? Korktun mu?

Sen Hakan'sın o ise Reis bakalım "Lozan'ın güncellenmesi gerekir" sözüne şimdi ne diyeceksin?

Bik bik Ahmet Hakan bik bik…

Değerli okurlarım,

Meslektaşlarımın yazılarını zaman zaman değerlendiririm.

Bu kez iki Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi ile Ahmet Hakan bir gün ara ile öyle yazılar yazdılar ki değerlendirmesem, yorumlamasam inanın bana gazetecilik mesleğime ihanet olurdu.

Hüseyin Gülerce gibi Fethullah Gülen'i sağ kolu iken bugün Erdoğan'ın sağ kolu olmaya çalışan FETO'cu yazımdan alıntılayıp, "AK Parti tabanından yüzde 3-4 koparmayı bekliyorlar ama CHP ve İYİ Parti tabanına daha fazla mesaj verecekler. Çarşı fena karışacak gibi…" diye yazdı.

Daha partileri kurulmadan AKP'den yüzde 3-4'ünü koparma demek, partilerin kurulmasından sonra en az yüzde 10-15 demektir ki Gülerce, Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun yüzlerini güldürmüştür…

Eminin Gülerce haklı AKP fena karışacak ve eminim Erdoğan da bu yoruma çok kızmıştır…

Yandaşın da karşıt görüşü de olan gazetecilerin; akıllısını, ahlaklısını, iftira ve çamur atmayanını, doğru yorum ve gerçek haber yapanını severim…

Değerli okurlarım,

Ertuğrul Özkök Hürriyet Genel Yayın Koordinatörü olduğu 20 Kasım 2004 tarihinde muhabiri Nurettin Kurt'un yüzde 100 yalan haberini 9 sütuna sürmanşet yaparak bana öyle bir kazık attı ki o güne kadar aralıksız çalışırken 10 yıl işsiz kaldım.

Her ikisine de hakkımı helal etmiyorum…

Gün gelir bu gerçek hikayemi de, yalan haberi de yazarım ama dün "Alsancak'ta yazılan bir Palo Alto hikayesi" başlıklı yazısında Özkök 2 Türk gencinin muhteşem başarı öyküsünü yazdı ki görmezden gelemem. Gençlerimize de sizlerin de okumanızı tavsiye ederim.

CEVAP ve DÜZELTME

Sn. YENİÇAĞ GAZETESİ YAYIN SORUMLULARININ DİKKATİNE:

Yazarınız Sayın Orhan Uğuroğlu’nun 28 Temmuz tarihli “Bik bik, Ahmet Hakan, bik bik…” başlıklı yazınızda. Şahsıma hitaben 20 Kasım 2004 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan haberden bahsedilerek. “yalan haber yapan Nurettin Kurt ve Ertuğrul Özkök’e hakkımı helal etmiyorum. Onların yüzünden on yıl işsiz kaldım” denilerek mesnetsiz iddialarda bulunulmuştur.

Yalan haber denilen olayın konusu, o dönem, Uzan ailesine yapılan operasyonlar kapsamında bir çalışanın polise verdiği resmi ifade metnidir.

Yani ben bu ifadeyi kafamdan uydurup, yazmış değilim. Yıllardır tüm meslektaşlarım gibi polis-adliye olaylarında her zaman ifade metni resmi belgedir ve haber değeri taşıyorsa haber yapılır. Yılların gazetecisi olarak biliyorsunuz ki, muhabir haberini yazar, haber müdürüne teslim eder, haberi kullanıp kullanmak tamamen yayın sorumlularının görevidir.

Sizinle de Günaydın-Tan Gazetesi’nde mesai yaptık. Haber müdürüydünüz. Talebiniz doğrultusunda önemli olaylarla ilgili belge ve bilgi getirip size teslim etmişliğim vardır. Şimdi 15 yıl sonra neden böyle bir çamur atmanız gerekti anlamış değilim.

Sedat Simavi Gazetecilik ödülü başta olmak üzere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Avrupa Birliği 7 defa Barış Selçuk Ödülü almış birisi olarak mesleki onurumun incitilmesi beni üzmüştür. Bu cevap hakkımın yayınlanmasını talep ediyorum.

Aksi taktir de, hukuki yollardan bu çamurun temizlenmesi içim girişimlerde bulunacağımı bilmenizi isterim.

Saygılarımla

Nurettin KURT

Yazarın Diğer Yazıları