Biat ve ulufe kültürü
Ekonomik kriz tüm dünyada yoksullaşmayı hızlandırdı. O kadar ki, zenginler bile telaşa kapıldı. Dünya finans sisteminin bekçisi IMF’nin başkanı “yoksulluğun tırmanması, sonuçta dünyayı bir savaşa kadar götürebilir” diyor.
Bu ekonomik krizde, Türkiye hızla yoksullaşan ülkelerin başında yer aldı. Bu husus Dünya Bankası’nın yayınladığı Dünya Kalkınma Raporunda yer aldı. Ayrıca Dünya Bankasının biri yerli, biri yabancı iki araştırma kuruluşuna yaptırdığı ankete göre, Türkiye’de kriz nedeniyle yoksullar yüzde 84 oranında daha yoksullaştı. Zenginler ise yüzde 10 oranında daha zenginleşti.
Aslında ekonomik krizin getirdiği en büyük yoksulluk, 1 milyon işçinin işsiz kalması olarak ortaya çıktı. 2008 başında, iş aramayanlar dahil 4 milyon olan işsiz sayısı, bugün 5 milyonu geçti.
Öte yandan Ekim ayı TÜFE oranı yüzde 2.4 olarak açıklandı. Ekim enflasyonu, Hükümetin 2010’un ilk 6 ayı için öngördüğü yüzde 2,5 maaş zammını şimdiden sıfırladı.
Hal böyle iken siyasi iktidar bu krizin getirdiği yoksulluk için ilave hiç bir önlem getirmedi.orta vadeli planda da, yalnızca eski eski uygulama vurgulanıyor... Yeni bir şey yok.
Geçen sene bankaların TMSF’ye olan ve TMSF’nin de Hazineye olan 90 milyarlık borcu, yasayla silindi. Bu yaz hükümet dayanıklı tüketim mallarında ve taşıtlarda, ÖTV ve KDV indirimi yaparak, işletmelerin stoklarını eritmesi ve stok maliyetlerinden kurtulması sağlandı.
Yoksullaşan, işsiz kalanlara ne getirdi?
İşsizden vergi aldı.
Bu nasıl oldu? İşsizin biriken işsizlik fonundan bütçeye önemli miktarda kaynak aktardı.
Bütçe gelirleri, vergiler ve vergi dışı gelirlerden oluşuyor. Şimdi AKP iktidarı işsizin parasından bütçeye aktarma yaparak işsizden de vergi almış oldu. Bu uygulama yani işsizden işsizlik vergisi alınması sonucu gerçekleşen vergi, Maliye literatürüne yeni girdi. Dünyada da bir örneği görülmedi.
AKP iktidarının dağıttığı yardım paketlerinin parası bütçeden çıkıyor. Vergi verenlerin vergisi ile karşılanıyor.
Ne var ki, halka AKP dağıtıyor şeklinde lanse ediliyor. Bu durum paket alan vatandaşı da rencide ediyor. Devlet ve vatandaş ilişkisi dejenere oluyor. Tunceli’de valinin susuz köye çamaşır makinesi dağıtması gibi komik ve devletin itibarını sarsan uygulamalar ortaya çıkıyor.
AKP iktidarı planlı olarak “BİAT ve ULUFE” kültürü oluşturuyor. Bu uygulamanın kaldırılması ve yerine yoksul ailelere “vatandaşlık geliri” şeklinde bütçeden bir ödeme yapılması gerekir. Devletin altyapı harcamalarını artırarak, işsize iş sağlaması gerekir.