Siz Beşiktaş'ı sadece bir futbol takımı mı sandınız. Beşiktaş'ın Antalya'yı neden yenemediğini anlatayım size

GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ

Depremler ömrümüzden ömür aldı hepimizin.
Sadece o bölgedeki insanları etkilemedi. Hepimiz sallandık o gece. Hepimiz kaldık enkaz altında. Ölenlerle öldük. Kurtulanlarla kurtulduk. Ağlayanlarla gözyaşı döktük. O gece sabaha karşı kan geldi gözlerimizden. Acıya gömüldük.
Derken bu ortamda futbola döndük.
Dün Fenerbahçe maçı. Bugün de Beşiktaş.
Türkiye''de futbolun asla sadece futbol olmadığını bir kez daha gördük.
Onun için attım başlığı işte böyle: Siz Beşiktaş''ı sadece futbol takımı mı sandınız?
Antalyaspor maçı sıradan bir lig maçı olmayacaktı, olmadı da zaten.
Günlerdir acıyla yaşayan Beşiktaşlılar koştu tribünlere tıklım tıklım doldurdu.
Ağlayanları gördük staddan depremden etkilenen şehirlerin isimleri sayılırken. Feryat edenleri, ellerinden geleni yapmayı hazır olanların çabalarını izledik.
Futbolcuların sahaya çıkışlarında formalarının sırtında depremden etkilenen illerin isimleri daha da duygulandırdı herkesi. Tezahüratlar hep depremzedeler içindi. Hükümete olan tepki de öyle elbette.
Hele de depremin olduğu saat 4.17''de. Skorbord 4.17''yi gösterdiğinde depremzede çocuklar için atılan binlerce oyuncakları gördük. Yüreklerini atıyorlardı oraya. "Biz de sizlerle birlikteyiz" diyorlardı. Deprem bölgesinde Beşiktaş çadırları, yardıma koşan Beşiktaşlı taraftarları gösterdiğinde sel oldu gözyaşları.
Beşiktaş sadece Beşiktaş değildir işte.
Türkiye''dir Beşiktaş. Beşiktaş da Türkiye.
Ölümsüz başkan Süleyman Seba''nın dediği gibi:
"Beşiktaş şampiyon olsun, maç kazansın, kupa kaldırsın diye tutulmaz. Beşiktaşlılık bir değerler manzumesidir. Dürüstlüktür. Ahlaklı olmaktır. İyi insan olmaktır."
*
Bu duygular içinde gelirsek maça... Pek de gelmiyor insanın içinden ama.
Sanırım futbolcuların içinden de gelmedi. İlk yarı bir kaç pozisyon dışında tatsız tuzsuz geçti.
İlk yarıdan akılda kalanlar; 29''da Veysel''in kafa vuruşunu Mert Günok''un nefis kurtarışı vardı.
45+4''te de Redmond''un üsten auta giden şutu.
Maçın başında ağlayan futbolcular gördüm ben.
Gözyaşlarıyla futbol da bu kadar oluyormuş demek ki.
İkinci yarıya Şenol Güneş''in en tahammül edemediği oyuncu olan Dele Alli''nin yerine Tayfur Bingöl''ü alarak girdiğini gördük. Dele Alli zaten Ghezzal''ın son andaki sakatlığı ile alınmıştı ilk 11''e. 45 dakikayı ancak tamamlayabildi. Peşinden de Muleka''nın yerine 17 yaşındaki Semih''i aldı Şenol hoca.
Antalyaspor''da ise Mehmedi''nin yerine Sinan Gümüş girdi. Hocalar oyunu biraz hareketlendirmek istiyordu demek ki. Haraketlendi de. Beşiktaş oyunu biraz daha yıktı rakip alana. Genç Semih''di bu hareketlenmede başrol oyuncusu. Yalnız 75. dakikaya kadar Beşiktaş''ın ilk kez bir lig maçında oynayan Antalyaspor kalecisi Ataberk''i doğru dürüst bir şut bile atamadığını da belirtmeliyim.
İşte kaleyi bulan ilk ciddi vuruş 80. dakikada geldi. Redmond faulden ortaladı, Tayyip Talha kafayı vurdu top filelere gitti. Tayyip Talha gol diye seviniyordu ama VAR uyarısıyla iptal etti hakem bunu. Çünkü top kafa vuruşundan sonra Tayyip Talha''nın kolundan filelere gidiyordu.
Beşiktaş baskısını artırıyordu ama oyun Antalyasporlu futbolcuların sakatlıkları nedeniyle ikide bir duruyordu.
Şenol Güneş bu kez de Kerem Atakan''ı aldı oyuna. Yalnız Aboubakar''ı arıyordu Beşiktaş, özellikle rakip ceza alanında.
88''de çok yaklaştı Beşiktaş gole. Onda da Redmond''un şutunu kaleci Ataberk çıkardı.
Maçın sonuna 9 dakika eklendi. Bu Antalyasporlu futbolcuların sürekli sakatlık yaşayıp tedavi görmesindendi sanırım.
90+4''te sahaya girmesinden itibaren fark yaratan genç Semih nefis bir pas attı Cenk''e. Cenk ceza alanında kaleci Ataberk''in müdahelesiyle yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Atışı Cenk kullandı. İlk kez bir lig maçında kaleye geçen Ataberk, kurtardı. Ataberk''in başarısı kadar Cenk''in kötü vuruşunun da etkisi vardı bunda.
Maç böyle bitti işte.
Yüreğimiz kan ağlaya ağlaya döndük futbola ama. Tadı tuzu yok artık hayatın. Elbette futbolun da.

Yazarın Diğer Yazıları