Ama sezonun son maçı bu. Kimse Beşeiktaş'tan da Konyaspor'dan da böyle bir mücadele beklemezdi. Çekişmeli ve heyecan doluydu.
Siyah beyazlı takım tribünleri sanki sezonun ilk maçıymış gibi dolduran taraftarlarının çılgın tezahüratlarıyla hızlı başladı. 6. dakikada da öne geçti. Salih Uçan'ın pasında topla buluşan Gedson Fernandes, hızla ceza sahasına girdi. Ahmet Oğuz'un topa müdahalesi yetersiz kaldı ve Fernandes, son çizgiye yakın bir noktada dar açıdan yaptığı düzgün vuruşla topu filelere gönderdi: 1-0
41. dakikada siyah beyazlı takım farkı 2'ye çıkardı. Cenk Tosun'un sol kanattan pasında topla buluşan Jackson Muleka, ceza sahasına girdikten sonra kaleci Sehic ile karşı karşıya kaldı. Açısını kaybeden Muleka, önünü boşalttıktan sonra yaptığı aşırtma vuruşla meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-0.
2-0'a rağmen Konyaspor pes etmedi. 45+2. dakikada da golü buldu. Oğulcan Ülgün'ün uzak mesafeden çıkardığı şutta kaleci Mert Günok'tan seken top, filelere gitti: 2-1.
Beşiktaş, ilk yarıyı 2-1 önde bitirdi.
İkinci yarıya hızlı başlayan taraf ise Konyaspor'du. 47'de Mahir'in, 51'de de Pazuelo'nun golleriyle öne geçmez mi? Beşiktaş'ta tribünler ayaklandı önce. Onların çılgınça desteği ile de futbolcular. Şenol Güneş'in de hemen doğru değişiklikleri yaptığını belirtmeliyim. Nitekim oluna giren Tayfur Bingöl de 62'de beraberlik golünü attı.
Benim için maçın en önemli anlarından biri de 65. dakikada yaşandı. Oğulcan kırmızı kart görünce Konyaspor 10 kişi kaldı. Sanki bu ikinci sarı kart bana biraz ağır gibi geldi.
Konyaspor 10 kişi kalınca Beşiktaş sahadaki üstünlüğü ele aldı ve üst üste atak geliştirmeye başladı. Konyaspor'un hocası da bunu gerinde iki değişiklik birden yaptı. Hedefi dirençli oyuncularla devam etmekti.
Sonuçta Konyaspor iyi direndi. Beşiktaş yenseydi hiç değilse ligi ikinci bitirecekti. Gerçi ikinciyle üçüncü arasında Avrupa kupalarına katılması açısından bir fark yok ama... Hiç değilse tarihe lig ikincisi olarak yazdıracaktı adını. Bunu da yapamadı. Fenerbahçe'yi ikinci yaptı.
Maçtan bağımsız söylüyorum. Şunu görmeli Beşiktaşlı. Beşiktaş'ın öyle ahım şahım bir kadrosu yok. Çok iyi oyuncuları var tamam. Ama çok kötüler de var. Vasat oyuncusu yok yani. İyiler ve kötüler. Bu takım galibiyet serisi elde ettiyle bunda Şenol Güneş'in payı çok ama çok büyük. Sezon başında o Valerien Ismael'i getirip, sıradan oyuncularla sezona girilmesini sağlayanların da suçu fazla. O yüzden diyorum ki Beşiktaş yeni sezona girerken sezon başındaki karar vericilere işten el çektirmeli. Kovmalı bu adamları. Kulübün kapısının önünden bile geçirmemeli. Yoksa gelecek sezon da ikinciliğe oynar yine; benden söylemesi.
