Beşiktaşlıları kutluyorum. Kendimi de tabi. Bu sezonki Beşiktaş'ı izleye izleye futboldan nefret eder hale gelmedik ya yine de; ondan bunu diyorum.
İlk 45 dakikayı anlatayım önce.
Bir takım düşünün. Elle tutulur bir yanı bile yok. Direnen sadece Mert var. Biraz da Necip diyelim hadi. Ama şunu da belirteyim. Necip efendi bir adam. İyi niyetli de. Ama Necipler Beşiktaş gibi bir takımın oyuncusu hele de ilk 11 oyuncusu hiç olamaz. Bir kere defanstan ileriye pas atamayan bir stoperle Beşiktaş oynayamaz. Şu Beşiktaş takımının defansında en iyisi o; düşünün artık gerisini!
Diğerleri hikaye.
Ankaragücü kıl payı ofsayttan VAR kararı ile sayılmayan golü ve ataklarıyla çok daha etkiliydi.
Karşı karşıya kalıp da atamadıkları var. Kaleci Mert'in kurtardıkları var. Direkten dışarı giden şut var. Beşiktaş'ın ise hiçbir şeyi yok. Ankaragücü kalecisinin bir kurtarış bile yapmadığı ilk yarı var. Çocuğa da haksızlık bu! Kendisini gösteremedi hiç.
Ve de şu rezaleti söylemeliyim. Sezon başından beri diyeceğim de tutuyordum kendimi. Beşiktaş'ın forma rengi gri beyaz mı? Neden inatla bu forma? Siyah beyaz çizgili formalar nerede? Silik bir forma. İnanın kendi bildiğimiz formasını giyse rakip takım üzerinde daha etkili olur bu. Silik forma, silik futbol.
İkinci yarıya gelelim.
Beşiktaş biraz daha hareketli gibi görüntü sanki. Muleka'nın auta giden kafa şutu bile biraz olsun sevindirmiştir Beşiktaşlıları. Solda Masuaku'nun oyuna girmesi de vardı tabi, hiç değilse o kanat biraz olsun çalışmaya başladı. Cenk de oyundaydı.
Beşiktaş Ankaragücü yarı alanında daha çok görünüyordu bu yarıda ama pozisyon üretmekte zorlanıyordu. Bu arada Atakan'ın Muleka'ya yaptıkları enteresandı. Hava topuna çıkarken resmen kafasına iki tokat attı Atakan, hakem faul bile vermedi iyi mi? Sonra bir daha faul yaptı. Bir daha yaptı. Nihayet 74'te sarı kart gördü. Zaten Emre Belözoğlu da ne olur ne olmaz diye onu oyundan aldı.
Beşiktaş üstün gibi gözükse de kaleye isabetli şut atan yine Ankaragücü'ydü zaman zaman.
Serdar Topraktepe çaresizce çırpınıyordu kenarda. Takımı bir türlü istediği gibi oynayamıyordu. Nihayet 79'da Ghezzal'ı çıkarıp Chemberlein'i de sürdü sahaya.
Maçın 82. dakikasında Morutan sakatlandı. Havadan yere düşerken kimsenin müdahalesi yokken ayağını ters bastı sanırsam. Acı içinde yerde kaldı. Sedye ile alındı. Umarım çok kötü bir durum yoktur. Sahanın en iyilerinden biriydi, o da gitti!
Son dakikalarda Salih ve Muleka da girdi. Hiçbir şey değişmedi.
Ankaragücü taraftarı müthişti. Takımlarına büyük destek verdiler. İnanılmazdılar. Ama aradan birileri çıkıyor işte. Beşiktaş kalecisi Mert'e çakmak atıp da isabet ettiren adama ne demeli bilemiyorum? Neden, ne gereği var? Her kulüpte olan bu gibi tipler tribünlerden temizlenmeli.
Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde ilk maç böyle geçti işte. Bakalım İstanbul'daki ikinci maçta ne olacak, finale hangi taraf kalacak? 0-0'da Beşiktaş biraz avantajlı gibi gözükse de... Beşiktaş bu belli olmaz bir şey.
